Bunu gerçekten merak ediyorum; Bir gün hayattaki herşeyi gördüğüme, duyduğuma inanıp, dünya üzerindeki herşeyi şaşırmadan, olgunlukla karşılayabilecek miyim acaba? Mesela şöyle biri olabilecek..
Sonbahar güneşi vurmuş yüzüme. Uyanıyorum. Açmıyorum gözlerimi. Açık olan yarı sersem aklım. Birden kendimi "Hayatım hep böyle gidecek?" diye düşünürken buluyorum. O, ara sıra gelip, bana hain gülümse..
Şimdi gecedir. Ve en karanlık yerindedir aklım... Etrafımda koyu karanlığın ortasından bir ses gelir, aniden. Bir ses ki; yeniden ışık, geceye aralanmış bir kapı, bir umut zerresi çok uzaktan...
Dönüp dolaşıp aynı noktaya varıyorsa aklın durum vahimdir. Çözülmemiş düğümler kalmıştır bir yerlerde. O düğümler varken hayat nasıl akıp gidecek o ip üzerinden? Peki ya o düğümleri çözebilecek şansın..
Akşamüstleri eve dönüş yolunu seviyorum. Şehrin tam kalbinden o cıvıltıdan, gürültüden ve akıp giden hayatın ortasından yürüyorum her akşamüstü. Kalabalık yollarda öylece sallana sallana... Saçlarıma ..
Bir sonbahar öğle sonrası güneşi tatlı tatlı tül perdelerden içeriye yansırken elimdeki kitabı yutarcasına okuyorum. Sayfaların içine gömülmüş ve tüm dünyayı ardımda bırakmışken birden bire bir ses dü..
Bu defteri diğerlerinin yanına koyma zamanı geldi. Daha içindeki kelimelerin mürekkebi kurumadı ve benim onları yeniden okuyacak halim yok. Henüz değil. Henüz çok taze o kelimeler. Belki sonra çok son..
Tam da o anda, tam da "tamam bitti" derken, birden sanki tüm o karanlıklar hiç olmamış gibi göz kırpıyor gökyüzünden yıldızlar. Şaşkın bir faniyim ben ayakları toprak üzerinde. Orada öylece dikilirken..
5 yıl... 5 koca yıl... Orada, tüm hayattan uzak, gökyüzünden, sahilden, denizden, topraktan, mandalina ağaçlarından, yağmur altında kaçışan insanlardan, trafiğin aktığı o koca caddelerden, topraktaki ..
Bazen birden donuverir herşey. Tıpkı şu an bu masanın etrafındaki herşeyin donuverdiği gibi. Uzun bir masanın etrafında koca bir kalabalığız. Yan tarafımda iki kadın diğer tarafımda bir kadın ve bir e..