İki sene önce MB'da yazmaya başladığımda çok üzgündüm hatta belki de bunalımdaydım... Olur a! İnsanız, hepimizin başına gelir. Ama o halimde bile şunu fark etmiştim: MB aslında yalnızca bir "edebi..
- Çınar Ağacı’na- Bugün, benim doğum günüm Bak, bir sene daha geçmiş Bir yaprak daha düşmüş Koca Çınar’dan… Sırtımı sağlam gövdene Dayardım ya Her geç..
- Cam kenarı benim galiba? - A evet, buyurun! Çok kendini beğenmiş bir cümleye, içten gelen gülümseme ile bezenmiş bir cevap… Arkasından, havada dolaşan rahatsız edici sessizlik… Gül..
“Benim hep yolum düşer Düşlerin Ülkesi’ne…” Ne zaman sen benden Uzağa düşsen, Ya da ben Yanımda yoksun sanıp Hüzüne düşsem Bir gizemli yolda Buluru..
- Hadi gel! Bugün, değişik bir şeyler yapalım Gülçehre. - Ne yapalım Yeşim? - Şehrin kalesine çıkalım. - Deli misin sen? Sen şimdi bana ikimiz kaleye mi çıkalım diyorsun. Bu şehi..
Ben… Ben Murat’ı tanıdım ilkin… Bir dost yüreğin, elleriyle gönderdiği bir pakete sarılmış “Ben Olmanın Issızlığında” ile; “hayatımı öğrendiğim” ve aynı zamanda “hayattan öğrendiklerimi” “öğ..
Koşarak gişenin yanına geldi. İkide bir omzundan düşen çantasını yine aynı sabırla ve seri bir şekilde düzeltti. Telaşlıydı. Trenin kalkmasına üç dakika kalmıştı yalnızca. Gişe görevlisine tren bil..
Yetmişlerin ortalarında şehrin Defterdarı ve beş kişiden kurulu ailesi bu büyük konağın üçüncü katında oturmaktaydılar. Defterdar Ekrem Bey’in hanımı ev hanımı idi. Fakat ev hanımlığının bir eksikl..
Beş kişilik ailenin oturduğu o yıllarda da, Konağın büyük kapısını aralayıp da en üst kata çıktığınızda, binanın birinci ve ikinci katlarına nasıl geçilebileceğine dair şaşkınlığa düşerdiniz. Bir..
“Oturdukları ev, “Eski Vali Konağı” olarak bilinirdi o yerin ahalisi tarafından… Eskiden valiler bu üç katlı ahşap konakta otururlarmış. Şimdilerde ise, her katı birbirinden ayrılarak üç ayrı ev ..