Geçmiş her an açılabilecek bir kitap gibi duruyor beynimizin raflarında. Bazen isteyerek açıyoruz onu. Okuyoruz satır satır. Bazen elimize alıp tekrar bırakıyoruz yerine. Bazen istemeden düşüveriyor y..
Bazen uzun zamandır görmediğiniz bir arkadaşla gelip konuk oluyor anılar sohbetinize. Unuttuğunuz, yok saydığınız, geçmişte kaldı deyip geçtiğiniz herşey bir bir karşınıza çıkıyor. Bazılarına gülümsüy..
Sabahları yürümeye karar verdim. Hem fazla kilolarımdan kurtulmak hem de bütün gün evde olmanın verdiği rehavetten kurtulmak için. Çok uzun zaman olmuştu spor amaçlı sahilde yürüyüşe çıkmayalı. Sabah ..
Bir minibüsün içindeyim. Kalabalık. İçeride ki hava hayli ağır. En arka koltukta pek de sevmediğim bir yerde iki kişinin arasında oturuyorum. Trafiğin çok ağır akmamasını dileyerek çantamın fermuarını..
Mülakatlarda en çok sorulan sorudur : Kendini on yıl sonra nerede görüyorsun? Benim mülakattan koptuğum an işte bu soruyla başlar. Bu soruyla bir işe girmek için kendini “ satmaya ” programlanmış beyn..
Yaşımın ilerlemesiyle anne olma özlemi duymaya başladım. Bu da anne olmak üzerine okumama ve düşünmeme neden oldu. Etrafımda da yeni anne olmuş kişileri gördükçe kafamda ben nasıl bir anne olacağım so..
Yazabilmek… Günlerdir yapamadığım şey… Neden bilmiyorum elim gitmedi ne kağıda kaleme, ne bilgisayarımın siyah tuşlarına. Bir arkadaşımla geçen gün konuşurken, çalıştığı işinden memnun olmadığını konu..
Bu aralar kafamı gömdüğüm kumdan çıkarıp birbirinin aynı Amerikan filmlerini seyretmeye ara verdim. Yine de insan eski alışkanlıklarından vazgeçemiyor kolay kolay. Ama en azından Dünya sinemasını d..
Birinin kendine bağlamanın gerçekten bir yolu var mı ? Bu da diğer birçok şey gibi en iyi taktiği uygulamakla mı olacak bir şey sizce ? Kimse kimseyi olduğu gibi sevemez mi ? Will Sm..
Çizgi film izlemeyi hep çok sevdim ben. Bugün bile hala ilerlemiş yaşıma rağmen kendimi engelleyemiyor. Televizyonda yakaladıklarımı ya da vizyona giren gerçekten film tadında hatta bazen onlardan bil..