15 ağustos 1984 Eruh baskınından bu yana, 40 bine yakın insanımızı yitirdik güneydoğuda.Gencecik oğullarımızı, kardeşlerimizi, kocalarımızı, yavuklularımızı, babalarımızı…Her birin..
“Hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum. Bilseydim,bu mutluluğu koruyabilir,her şey de bambaşka gelişebilir miydi ? Evet, bunun hayatımın en mutlu anı olduğunu anlayabilseydim, asla kaçırmazdım o mut..
Obur zaman, her gün biraz daha fazla güneşi yemeye devam ederken ;"Cebimizde ucu ucuna yetecek bir paraiçimizde umutlarbir çanta ve anılar koyulduk yolaAkdeniz merhaba...
Kaşık kadar kalmıştı yüzü. On günde zayıflamış, ufalmış, incelmiş, omuzlarına binmişti de sanki hayat, kamburunu çıkarıvermişti. Yuvarlak ve kocaman menekşe rengi gözleri, bütün yüzünü kaplı..
“ Onlar kentlerini, bizim yeryüzünde bildiğimiz en güzel gökyüzü ve en güzel ikliminde kurdular “ Sadece Phokaia’yı mı ? Güney İtalya, Korsika, Fransa, Adriyatik, İspanya ve Karadeniz’de hala yaş..
"Zaten aktör dediğin nedir ki ? Oynarken varızdır. Yok olunca da sesimiz bu boş kubbede bir hoş seda olarak kalır. Artık kendimiz yoğuz. Seyircilerimiz de kalmadı. Ama repliklerimiz fısıldaşır duru..
Sevmek bir sanat mı ,Yoksa doğuştan şanslı olanlara, kaderin sunduğu bir lütuf mu ? Amaç sevilmek mi yoksa, sevmekten çok? Sevmek, geliştirilen bir yetenek mi, Ya da sevilmeye d..
Çocuk duyarlığı, en insani oluş değil mi ? Yoksa, kirli bir ırmak içinde yüzmek gibi olurdu yetişkin olmak… İçimizdeki o temiz çocuk hala yaşıyorsa, dışımızın kirlerinden arınmak daha kolay…..
Hangi sanatçı, kendini ve eserlerindeki yaratıcı gücünü, içinde yaşadığı çağdan, toplumun koşullarından, acılarından soyutlayabilir ki… Karanlığı en iyi resmeden ressam Goya ‘da ; 1746-1828 yılla..
Açık büfe yok Animasyon yok Paket program yokKalabalıklar yok Gürültü yok... Bir yanım yüce Olimpos dağı ,Bir yanım Akdenizin mavi sıcak kolları...<..