Gitmiyorsa hayat istediğin gibi, bırakacaksın orada… Durdurmayacaksın zamanı, anı… İnadını harcamayacaksın, olduramayacaklarına… Öyle boş vermeyeceksin de işte, boş verdiğin dolu..
Durduğun yerde duruyorum şimdi hayatta… Baktığın yerden bakabiliyorum, düne, bugüne ve yarına… Önce yaşamam gerekliydi sen gibi, ne hissettiğini, ne yaşadığını anlamam empati kurmakla..
Kalbinin üzerinde bir sızıyla uyandı adam uykusundan, zor geçen bir gece nöbetinin ardından, akşama kadar uyuma planı yapmış, öyle girmişti yatağına. Beklenilmedik bir huzursuzlukla, kalbindeki..
Gitmeli, gidebilmeli bazen her yerden, herkesten. .. Kaçmak olmamalı bunun adı, kaybolmak da! Sadece dinlenmek, ruhu dinlendirmek olabilmeli… Bir yer olmalı, içindekileri bırakarak, ..
Lanetlemekle, bireysel tepkilerle durmayacak bu saçmalık. Hümanist düşünceydi, ılımlı yaklaşımdı yok böyle birşey. Can yakmak bu kadar kolay olmamalı. Yurdun batısında yaşandığı gibi yaşanmı..
Sabah ya da öğlen fark etmez güne başlama zamanı, yirmi otuz ya da kırklı yaşlar fark etmez . Bir ileri iki geri gidilmiş, atalarımızdan kalma Mehter Takımı edasının kaybettirdiği ya da kazandırd..
Salaş bir sahil lokantasına girdi adamla kadın. Deniz kenarında bir masaya kuruldu sofraları, kadın heyecanlıydı, neden aramadı, her zaman o gözlere baktığında, yanındayken, ellerindeyken elle..
Gökyüzüne baktıkça ısıtan göz yakan güneş her gün doğuyorsa, aydınlanıyorsak her gün maviliğe, biz olabilmekte de vardı bir umut. Karanlığın aksine, ışıldıyordu ya gözlerimiz her buluşmada,..
Boğazından boğuluyor gibi hırıltılı bir ses çıkararak, çırpınmaya başladı kadın. Kurtulmaya çalışıp da başaramayacak olduğunu bilmenin çaresiz can çekişmeleri vardı yüzünde. Her nasıl olduysa çığl..
Elini çenesine dayamış en az kendi kadar dört kişinin daha rahatça oturacağı pencere pervazında yağan karı izliyordu küçük kız. Ev üstüne ev yapılmış kerpiç evlerin en tepesindeydi evleri. Köye yuk..