Gelir gelmez... Hani derler ya "ayağımın tozuyla"... Didişmeye başlıyoruz. Uzun bir ara vermişiz didişmeye... Hatta ben, orada "artık didişmemeliyim, ne alıp veremediğim var ki" diye düşünmüş....
Yüreklerinde, geç kalmış itirafları... Ya da açıklamaları vardır insanların... Ya (kendilerince) yeri gelmiş anlatmışlardır... Ya da gereksiz görmüşlerdir konuşmayı... Susmuşlardır. Yaşandığı..
Neden yazıyoruz blogda? Herkesin kendince "nedenleri" var bu konuda. Ama genel cevap "yazmayı sevdiğimizden". Acaba "sadece yazmayı mı seviyoruz"? Öyle olsaydı... Blog ortamında "yazd..
Yemek yemek gibidir seks yapmak... Kimi, elleriyle yer bir yer sofrasında... Kimisi, çatal, bıçakla özenli bir masada. Kimi atıştırır, kimi tadını çıkartır. Atıştıran da doymuştur k..
Zordur arkadaş bulmak. Öyle "arkadaşlık siteleri" ile bulunmaz gerçekten aradığınız vasıflarda biri. İlân da veremezsiniz... Tanımanız lazım... Tanımanız için de "uzun bir süre" geçirmeni..
Mesela; Ölümcül bir hastalığa yakalansak... Tepkimiz ne olurdu? Önce isyan "Neden ben?".. Sonra "Neden başkasını değil de beni buldu bu illet?.." Bir süre "Şoke" olma... Belki ağlama, ağıt yakm..
Sözlüğü açtığınızda "terör" kelimesinin anlamları çıkar karşınıza: Dehşet salma Dehşet verme Kıyım Korku saçma Korku verme Tedhiş Yani "terör" bir eylemdir... Eyle..
Yazılarımla tutunmaya çalışıyorum hayata... Ne denli modern olsa da pek çok mekan... Ve inşa edilse köprüler, yollar... Yine de düşünül(e)meyenlerdenim. Çıkamıyorum dışarı biri yardımcı o..
"Et çok buralarda" diyor... Etin her cinsi var da, yürek yok". Kendi kendine konuşur gibi ... "İki yürek olmalı... Bende bir tane var, iki olmalı kiii... İşte o zaman..."Devam ediyor hayıflanara..
Başka bir yazı yazacaktım bugün. Olmadı... Olamazdı. 13 fidan düştü toprağa... Daha önce düşenlerin... Ve "TERÖRE DUR" denilmezse... Nice düşeceklerin yanına. Din, politika, para konu..