Yaşadıklarının en yakın şahidiydi. Bir gözü kör, kolu çolak, yüzü kirden seçilemeyen, hiç yunmamış tiftik saçlı basma fistanlı, elinin uzantısı olmuş adı konmamış et bebeği… Kirli camların ..
Güneşi öpen gri, asık suratlı bulutların kavgası uzun sürerdi hep. Ufku kararan şehrimizi cızırtılı maytaplarla aydınlatan gürültü yerini iri gözlü yağmurlara bıraktığında saklandığım evin en kuytu..
Aylardır güzellik uykusuna yatıp asude günler geçiren tabiat ana cemrelerin sıcaklığıyla usul usul gözlerini aralayıp, bir anne tebessümüyle merhaba der cümle aleme... Yavaşça gerinir, atar üzerind..
Çıtır çıtır yanan odunların sesinin ninni gibi geldiği bir odada; paltosunun yakalarını kaldırmış, ellerini nefesinin sıcaklığıyla ısıttığı halde her tarafı ayazdan uyuşmuş gençten birisi sandalye..
Gökyüzünde tutkulu ve sonsuz yıldızların hükümran olduğu; ayın köşesine çekilip cemalini sakladığı, bodur bir mum alevinin harelediği ılık bir bahar gecesi umarsızca yattığım yatağımdan, kulağıma ..
Hem kör hem sağır olmak nasıl bir şeydir acaba ? İnsanın hayati iki uzvunu birden kaybetmesi, güneşinin sönmesi, kelebeklerin uçuşunu, renklerin coşkusunu, çiçeklerin rüzgarda nazlı nazlı salınışın..
Hanımeli kokusunu esans gibi üfüren akşam rüzgarının serinleten kollarına henüz teslim olmuştu; beyhude telaşlarını, gövdesini zor taşıyan bacaklarını ödüllendirmek isteyen Satı Nine…Yeni daldığı u..
Sonbaharın hüznü şehrin üstünü ipek şal gibi kuşatmış, şafak sökümü başlamıştı. Eskilikten tahtaları kararıp, kıymık kıymık olmuş iskelenin tahta bankının üzerinde; gözlerini çivit mavisi d..
Ruhunun bedeninden yaşlı olduğunu haykıran bal rengi gözlerine takıldım kaldım, kıştan kalma is kokulu bir günün sabahında… Masum gelinciğin yaprağındaki çiy kadar yalnız ve sessizdi. Kuruntulu göl..
Çiğdem rengi sarı saçlarıydı ilk dikkatimi çeken. Enine dar, boyuna uzun bir apartmanın 4.katındaki salon penceresinden bir bacağını sarkıtmış, diğerini de tam uzatmak üzereydi...Bankadaki işimi sa..