Ne garip bir hayat değil mi? Bir yanda sevginin ve güzel yaşamın olduğu, diğer yanda sevgisizliğin, açlığın ve savaşların kol gezdiği bir dünya.Sabah, ruhlarınızı bırakıp gerçek dünyaya uyandığ..
Akif, çaydanlığı ocağa koymak istediğinde etrafında yakacak bir şey bulamadığına sinirlendi. Salonda, çakmağı söylenerek aradı. Gazetenin altında kalan çakmağı bulduğuna çok sevindi. Buzdolabından ç..
13. Avrupa Futbol Şampiyonası’na başlamadan önce görsel medyada, öylesine gaz verdik ki, sanki önümüze kim çıkarsa çıksın hiç önemli değildi! Mutlaka yenecektik! “Turco” lakabıyla futbolcularımızı, ..
Toplum olarak dinlencenin neresindeyiz? Sorusuna büyük bir kesim; “ neresinde olacağız, kendi dinlenme tesisimizde, yani evimizdeyiz” yanıtını sitemli olarak verebilirler. Belki de, ‘ şu soruya..
Sofrada çatal, bıçak ve kaşık üçlüsüne tabak sesi de ortak oldu. Televizyonda haberleri sunan bayan spikerin, ‘şimdi haberler’ anonsuyla birlikte masada fal taşı gibi açılan gözler, ekranda buluştu..
Ankara’nın Süngü bayırı sokağı diğer sokaklara hiç benzemiyordu. Asker gibi sert olması yanı sıra oldukça da dikti. Yaşlı mahalle sakinleri kış gelmesin diye dua etmelerine rağmen, yoğun yağan karın ..
Otomobilin penceresinden bakıldığında, doğa yemyeşildi. Ankara’nın kalabalık caddelerinde, sıkışmış evlerin arasında hep bu ortam özlenmişti. Tarık, otomobilin penceresini açtığında, ağaç kokuları..
Oh be! Hele şükür bu kez dinlenmekten mutluyuz! İyi ki varsın tele kulak! Küçükken konuşmak istediğimizde “ Sus bakalım! Küçücük boyunla sen ne anlarsın!” diye susturdular. Öğretmenlerin, “ Susun bak..
Bekir, öğle üzeri uyanabilmişti. Yalnız olduğunu biliyordu, çocuğunun odasına yöneldi, kafasını içeri doğru uzattığında, odanın içi dağınıktı. Akvaryuma gözü iliştiğinde, “Suyunu da hiç değiştirm..
“Abla, çok daldın, çayını soğutma “ sözüyle irkilip kendine geldi. Soğumuş çayını yudumladığında, ağrıyan boğazını biraz olsun yumuşatabilmişti. Makine sesleri sanki birbirleriyle yarışıyordu. Günd..