Bu yazıyı yazmak planladığım bir şey değildi aslında içimden geldiği gibi konuşup anlatmak istediğimi farkettim ve kendimi kırmamaya karar verdim. Konya çok büyük bir şehir içinde insan kaybol..
Sınırsızlığın başka bir adıdır aşk... Hiçbir ölçü birimi ölçemez aşkın yoğunluğunu. Bir telefon sesini yıllarca bekleyen aşık için zamanın önemi var mıdır? Ya da onu sadece 5 dakika görebilm..
Anne olmak zordur derdi annem, anlamazdım önceleri. Üzdüğüm çok anlar oldu annemi onun benim için uykusuz geçirdiği geceleri, okuldan geç gelişlerimdeki kalp çarpıntılarını bilmeyerek... Laf söylem..
Giden günlerim oldu diyor besteci bende soruyorum size hangimizin giden günleri olmadı ki hayatta...Sahi sizin yok mu?Adı geçtiğinde, duymamak için şarkılar söyleyip sustuğunu..
Karşımızdaki insanı küçümsemek için " Çocuk gibi davranıyorsun, çocukça düşünüyorsun" deriz. Aslında bu sözler onu alçaltmıyor, yükseltiyor. Çünkü çocuk gibi düşünmek, dünyaya geniş bir açıyla baka..
Neden gidemeyiz? Aslında hiç ait olmadığımız o yerden... Yaşanılan her neyse bittiyse kalmaya gerek var mıdır? hala orda... İnsanlar neden hep bencildirler bu konuda, kendini düşünürler sadece, oysa..
Sahip olduğumuz şeyleri ne kadar benimsiyoruz, bir adım ötesini düşünmeden bizim servetimiz gibi koruyup kolluyoruz onları .. Hayatta bir an geliyor ki insanın suratına acı bir tokat gibi iniyor se..
Seni sevdiğimi sanmışım ben, Oysa ki; Sadece seni kendime benzetmeye çalışmışım... Yani ben aslında seni değil kendimi sevmişim. İlginç, Seni severken sana benzemeyi aklımın ucundan geçirm..
Aşk her iki tarafa da, kişilerin kendileriyle ilgili tanımlar getiriyor. Bazen insanı geçmişteki halinden koparıp yepyeni bir hale sokan radikal tanımlamalar yapıyor. Aşk seni sana tanıtıp, seni san..
Sabahın biri... Bir taraftan yazıyor, bir taraftan da bavul hazırlıyorum... İçimde her yolculuktan önce beliren saçma bir hüzün... Yatılı okulun ilk gününden beri bavulların hayatımda va..