Bu defteri diğerlerinin yanına koyma zamanı geldi. Daha içindeki kelimelerin mürekkebi kurumadı ve benim onları yeniden okuyacak halim yok. Henüz değil. Henüz çok taze o kelimeler. Belki sonra çok son..
Soğuk bir sabahta içimin sesiyle uyanıyorum. Zamanı yok onun. İstediği vakit homurtularıyla başımı şişiriyor. Daha gözlerimi açmadan sessizce dinliyorum. "Böyle "hep ayakta dimdik" olma duygusuyla yaş..
Gün ve gece arası bir araftaydım. Uyandım...Böyledir hayat. Bir ince ip üzerindesindir. O ip hırçın bir ata dönüşür de üzerinden atıverir seni. Ya kalkar yeniden tırmanırsın ya da toprak üzeri..
Onlarca biletim var o garip ülkeye. Aklımın yapacağı o güzel seyahatler için bastığım onlarca bilet. Kimi gerçek dünyaya taşınmış kimi henüz sisler ardında olan kimi gidilmekten vazgeçilmiş onlarca ha..
KapıBir belgeyi imzalatmam gerekiyor. İsteksizce müdürün odasının kapısını çalıyorum. Kapıyı çalar çalmaz içeriye giriyorum. Aynı anda "madem böyle pat diye içeriye girecektim kapıyı çalmamın mant..
Topuklar. Bu kadar gürültü yaptıklarını bilmiyordum bu sabaha dek. Sabah işe gittiğim yolu değiştirdim. Ani bir kararla (nedense) o sokağa saptım, yolu uzatma ve işe geç kalma pahasına. Olsun. İşte o ..
"Kestane almamız lazım" diyor. "Nedenmiş o?" diyorum. Almalıymışız çünkü soba yanan bir evde kestane mutlaka olmalıymış. Sıcak soba, üzerinde kestane ve fokurdayan çaydanlık olmadan kış akşamlarının a..
Çocukluğuma dair bunca şeyi en ince ayrıntısına kadar anımsayıp da yakın geçmişteki pek çok şeyi unutuyor olmamın bir açıklaması olmalı. İlkokulda Ali'nin saçımı çektiği zaman duyduğum acıyı hala saç ..