Giysileri ipekli zarif bir kumaştan dokunmuştu. Elçilere “Buyrun dedi” Sesi tatlı ve zarifti, hareketlerinde konuşmasında ince bir nezaketin izleri görülüyordu. Nezaketine kapılan elçiler, cesaretle..
Bütün bu olup bitenleri bir ağacın arkasından izleyen Urban, bir fırsatını bulup, yeniçeriler, elçilerin atlarını dehlerken, gizlice taş taşıyan ırgatların arasına karıştı. Tam koca bir taşı kucak..
Dört ay sonra Rumeli Hisarının inşaatı tamamlanınca kışı geçirmek için Edirne’deki sarayına çekildi. O kış Edirne’de hummalı harp hazırlıkları ile geçti. Top döküm işine özel önem verildi. Bu top..
Ak Şemseddin, geceden beri durduğu secdeden başını kaldırınca, kısa bir dua okumuş, ardından genç padişahın konuşmasına izin vermeden, kısacık bir söz söylemişti.” Vakit yaklaştı” İşte bütün bunla..
Daha şimdiden kocaman namlusuyla ağzını açmış bir canavara benzeyen top, Bizans’ı her an yutmaya hazır bekliyordu. Ama soğumalı, ateşi üzerinden atmalı, işlenip eğelenmeli, düzlenerek parlatılmalı..
Birbirlerine sımsıkı sarılıp Meryem’e sığınmalılar, tövbe edip, günahların manevi kirlerinden arınmalılar, yeni doğmuş bir bebek saflığıyla, Mesih’i çağırmalıydılar. Şahi, günde yedi ve gece..
23 Nisan 1453 günü ise Bizanslılar bambaşka bir sihirle karşılaştılar. Cenevizlilerden alınan boş şarap fıçıları ve bazı küçük kayıkların üzerine kalaslar konularak oluşturulan ucu serbest köprü, beş..
… Medeniyetleri Müzesi Müdürü Hulki Bey, makam odasında oturuyordu. Sinirli olduğu her halinden belli olan müdürün sağ gözü seğiriyor, eli ayağı titriyordu. Bir eli ceketinin iç cebindeki sigara pak..
Ama günler birbirini kovalayıp ödenek bir türlü gelmeyince sonunda kış gelip kapıya dayanmış, işler iyice sarpa sarmış, bir taraftan eserlerin korunması, öte yandan kavurucu kış soğuğu ellerini kol..
Bakanlığı aramalıydı. Ahizeyi eline aldı numarayı çevirdi. Ahizeden kulağına müzik sesi çalınmaya başladı. Arada bir tatlı kadın sesi bilmem neyi anlatıyordu ama telefon bir türlü operatöre bağlanmıyo..