Güne kala çocuksu bir heycanla beklenen geldiğinde sevinçle karşılanması gereken duygusal yorgunluklar, küçük mutluluklar, büyük umutlarla beklenen günüm... Her yaklaşan sene unuttuğum unutmaya çal..
Düşündüm bu kadar paylaşma isteği nerden geliyor benim diye... Eh hep kabahatli annem o sevmeyi ve paylaşmayı öğretti bize... Nerden bilebilirdi ki sevmeyen ve paylaşmayı bilmeyen insanların hayatl..
Olsun istersin… Hatta olsun diye yapılması gerekenden daha da fazla üstelersin. Aşktır; değer verirsin, ödün verirsin, sevgiden de öte saygı gösterirsin, olmayacak kaç şey varsa ..
Benim için sen hayattın… Hayat sendin… Sen gerçek miydin? Sen gidince hayat sustu, dayanamayıp ben de derin bir suskunluğa büründüm suskun ve sessizce… Bu akşam…..
Sevdiğim, bir tanem, canım artık yeter ne dersin? Gel kendine ve bana bir iyilik yap son kez olsun... Sana kul köle olan duygularm artık yoruldu isyanlarda... Sahibi sensin ..
Evet belki de gönlümüzce mutlu ve huzurlu olmanın kısa bir özeti gibi ŞÜKRETMEK... Hayatı ne yazık doğarken ve nasıl doğacağımıza dair seçme şansımız olmadığı gibi... Nasıl bir hayatı belir..
Güneşim.... Onca gezegen arasında(n) seçtiğim, Tek gönül eşim! Yaşamımda, Hiç batmayacak bir güneş gibiydin. İçime doğuyor, içimde doğuşun gibi, Hem, evren yasaları da aşikâ..
Gidenlerin arkasından takvimlere çizik atmayı çoktan bırakmıştım halbuki... Takvim yaprağına attığım her çizik, yüreğime işlediğinde bitirmiştim... Sadece koparıyordum, hiç olmazsa geçen zamanı bur..
Beni başkalarının yanındayken özlüyor musun? Yollarımı sessizce gözlüyor musun? Beni sevdiğine inandığım kadar çok Sende başkalarını bu kadar çok seviyor musun? Her şey bir yana SEV..
Kalemle kağıdın birleştiği anlardayım… Saatlerce bekledim ikisini… Ne zaman hasretle birbirlerine kavuşacaklar diye… Bir nazlanma bir isyan var bu akşam eskisi gibi yaklaşmıyorlar birbirlerine… Son..