Pazar gününü beklemek yeniden zorlamıştı adamı. Nilüfer’den ayrıldığı akşam, iş yerine gelinceye kadar kendine kızıp durmuştu. Bütün gün çene çal da kızın nerde oturduğunu bile doğru dürüst öğrenme..
Hiç kimsesi kalmadı yanında, şimdi gerçekten de yapayalnız bir adamdı. Buydu aradığı belki de, amacına bir adım daha yaklaşmış sayıyordu kendini. Arzuladığı o müthiş sıçramayı yapacaktı, yapmalıydı..
Kadından ayrıldıktan sonra adam minibüste oturduğu cam kenarında karmaşık hislerden uzun süre kurtulamadı. Duygularında dağınıklık vardı, düşüncelerinde de, her şeyinde, bakışlarında bile.. Kendimi..
Sabah yavaş yavaş uyandıklarında, kadının kendi köşesine sinmiş şekilde içli ve sessizce ağlayışı adamın dikkatini çekmişti. En son üniversitenin ilk zamanlarında birlikte olduğu bir kızla yaşamışt..
Kadın, “işte benim romantik yakışıklım” diyordu adam için. Hande ise kadınların her zaman daha romantik olduğunu söylerdi. Duygulu olmamız acı gerçekleri önceden görmemize, tedbir almamıza yarıyor,..
Acılarını unutturan bir bezginlik dolmuştu kadının içine. Sebebi gereksiz asabiyet.. Sen kazanamayacaksın kızım, tek başına kazanılmaz bu savaş. Onu biraz daha kırıp dökmeliyim ki anlasın değerimi...
Restoranın yanından geçerken kendine doğru yürüyen bir gölge gördü kadın, irkildi kaldı. Bağırarak kaçmak geldi içinden, öyle korkmuştu ki ama birden adamın yüzü aydınlanınca onu tanıdı. Bu kez kor..
Avuç içi büyüklüğünde patır patır dolu düşüyordu yere, düştüğü her yerde patlıyor, patladığı her yere zarar veriyordu. Arabaları çiziyor, camları çatlatıyor, insanların kafasını şişiriyordu. Öyle b..
Adamın evine gittiklerinden beri tedirginlik içindeydi kadın, hep izleniyor sanrısındaydı. Bu bir kuruntu muydu yoksa birileri onu takip mi ediyordu? Birkaç kez ıssız sokaklara sapıp peşinden gelen..
Uyandığında saat 10a geliyordu. Öğleden önce ararım demişti adam. Lavabosu, giyinmesi, çıkması yarım saati geçmemişti. Tam takır kuru bakır buzdolabının yanından geçerken sadece yarım paket sütten ..