Başını her zaman oldugu gibi yine pencerenin camına dayamıştı. Gözyaşları özgürlüğe kavuşmak için alabildiğine baskı yapıyordu. Gözleri içlerine bir avuç kum atılmış gibi cayır cayır yanıyordu ve k..
Soğuktu içerisi, ayaklarım, ellerim buz tutmuştu.Biraz olsun ısınmak ümidi ile yerimden kalkıp sobanın yanına gittim.Lanet olası soba da yanmıyordu ki. Ancak kendisini ısıtabiliyordu. Ell..
Çocuktuk henüz, Bayramlıklarımızı giyip, arkadaşlarla beraber komşu evlere bayramlaşmaya çıkmıştık. Eli öpüldükten sonra; " El öpenleriniz çok olsun e..
Karanlık nedir ki? Ya, mum yakarsın, Ya, bir el feneri.. Ya da bir kibrit.. Aydınlığa kavuşursun.. Ya hiç bir şekilde kavuşamazsan aydınlığa... ya işe yaramazsa hiçbiri? ..
Korkumdun oysa.. Hem korkumdun.. hem bağımlılığım... Kaç kere boğuldum sularında, kaç kere yeminler ederek seni kendime yasakladım. Kaç kere döndüm yolumdan sana gelirken <..
Herşey birdenbire olur Birdenbire...Birdenbire unutursun ya bazı şeyleri,Sonra an gelir hatırlarsın birdenbire... Gözüne inen perde birdenbire çekilir sanki,Sonra yine an ..
Çok üzgün görünüyordu.. Sanki hayata küsmüş gibiydi. Mutsuzluğa dair ne varsa hepsini birden toplamıştı yüzünde.. üzgün, yorgun, mahsun.. hayatta bir başına kalmış, nereye ..
Yorgunum..Elimi.. kolumu kaldıracak mecali bulamıyorum.Sırtımda yılların ağırlığı,Biraz hafiflesem rahatlayacağım..Çıplak ayaklarım altında bugüne d..
**** Ne zaman yere düşsek hayaller kuruyoruz birbirimizi kaldırmak için.. geçmişi... geleceği bir değnek gibi kullanıyoruz yeri geldiğinde. Bu sürekli mutsuzluğumuzdan kay..
tek bir cümle ya da tek bir kelime yetiyor gerçek olanı ya da yalanı anlamaya... tek bir cümle ya da<..