Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Kasım '17

 
Kategori
Güncel
 

Filim

Filim
 

Kırklı yaşlara gelmiş bir arkadaşımın bir arabası vardı. Afilimi afili, cıncık, boncuk, çıkartmalar derken aksesuarcıya ne kadar çeşit gelirse arabasının üzerinde ilk denemesini yapardı. Daha da ileriye gidip ön camının üst kısmına bile film yapıştırmış, hızını alamadan ön farlarının yarısına kadar fiber yapıştırmıştı. Uzun huzmeli farlarını yaktığı zaman kısaları yakmış gibi oluyordu. Birde far ampullerini o zaman lüks arabalarda yeni çıkan XENON lambalara benzeyeceğini düşünerek açık soft mavi ampuller takmıştı. Bir gün karşılaştığımızda aksesuarcıya uğrayıp bana da dört adet sahte XSENON ampul alarak değiştirmişti. Yani bana hediye etmişti. Bir akşam yağışlı bir havada bir yere gitmem icap edince gideceğim yere zor gitmiştim. Çünkü önümü hiç göremiyordum, üstelik yağmurda işin içine girince görüş açısı daha da düşmüştü. Hemen ertesi gün o ampulleri değiştirmiştim. Bir gün Afili doğan görünümlü şahini ile trafikte polis durdurup kontrol edince bu arkadaşıma, ya hu bakıyorum yaşını almış olgun bir adamsın bu arabanın haline bakınca sana hiç yakıştıramıyorum, sen çocukluğunu hiç yaşamadın mı? Bu kadar aksesuar trafik yasalarına göre suç teşkil ediyor bunları sök, şimdilik sana ceza yazmıyorum demişti. Tabi bu bahsettiğim yıllar doksanlı yılların başları, arabaların insanımızı imtiyazlılar sınıfına soktuğu yıllar.

Daha sonraki yıllarda bir de cam filmi abart egzoz furyası çıktı ki sormayın gitsin. Sanayilerde cama dört numara siyah cam filmi çektirip, birde abart egzoz taktırınca her vites değişiminde arkasında bıraktığı gürültüler eşliğinde Anasına, geçmişine okunan rahmetler ile yarattığı gürültü kirliliği içerisinde zevkü safa içinde gezerler mutlu olurlardı. Bu arabalar yapılırken bunların mühendislik hesapları yapılıp, fayda zarar ilişkisi analitik olarak hesaplanıp yapılmıyor mu? Güneşin ultraviyole ışınlarının arabanın içindeki insana etkileri düşünülmüyor mu ki biz buna müdahale ediyoruz. Hani makam araçlarının içinde arka sağ koltukta oturan zevatın dışarıdan görülmesi devlet mahremiyeti açısından güvenlik riski oluşturuyorsa amenna yoksa süs olsun diye niye cam filmi yapıştırıyorsun. Birde uzun yolculuklar esnasında arabada küçük çocuk var ise güneşin geldiği tarafa açar camı sıkıştır bir çocuk bezi dışarı sarkan parçaların rüzgârın mukavemeti ile pır, pır sesini dinleyerek yol al.

Geçen akşam yolda polis uygulaması vardı ışıklı ikaz ile sağa çektim durdum. Hemen ehliyet ruhsat hazırlığı yaparken camı açtım. Polis iç ışıklarını yak dedi yaktım tamam gidebilirsin dedi devam edip gittim. Meğer cam filmi kontrolü yapılıyormuş. Bre muhterem madem zamandan ve personelden alarak bu uygulamayı yapıyorsun, durdurdun aracı ehliyetine bak, ruhsatına bak bu arada göz kenarından cam filmi var mı ona da bak, diğer taraftan GBT’sini de yap ki tam teşekküllü bir kontrol olsun değil mi? ‘’Laf aramızda neredeyse bende 3 numara cam filmi taktıracaktım. İyi ki taktırmamışım’’.

Bu cam filmi meselesi Yeşilçam filmlerine benzemiyor ki!... Bunun yasal mevzuata uygunluğu, İl Trafik Komisyonları derken bir sürü karar mekanizması var. Eğer bu yasalara aykırı ise neden zamanında buna müsaade ettin, müsaade ettin ise bu işi meslek edinip binlerce lirasını sermaye olarak bağlayan esnafın hali nice olacak diye düşünmezsin. Eğer bu camı filmli araçları yakalayıp ceza keseceksen hazineye katkı olacaksa bir taraftan kazandığını vatandaş iş yerlerini kapatarak zarara uğramayacak mı? Nasrettin Hoca misali koca türbe yaptırıp üstünü açık bırakıp dört yerine kapı koydurmak gibi olmuyor mu dostlar. Bir de plaka durumu çıktı şimdi. Plakam düşmesin diye benim gibi tampona paslanmaz vida ile sağlamca taktıysan ağır kusurlu sayıp muayeneden geçirmiyor. Neymiş çerçeveli plakanın içine koyulacakmış. Vida yerleri optik okuyucuları yanıltıyormuş. Hay sizin aklınızı seveyim emi. Sen bir âlemsin Türkiye’m… Olsun, tüm bunlar bizim zenginliğimiz, seni her şeye rağmen sevmeyenler ölsün…

Kalın sağlıcakla..

04.11.2017 Adil Bozkurt

 
Toplam blog
: 58
: 542
Kayıt tarihi
: 10.11.17
 
 

TANIYIN BENİ Yaşım on üç idi resim çektirdim Şimdi aksakalımdan tanıyın beni Ayağımda kara lastik..