Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Temmuz '15

 
Kategori
Güncel
 

Gerçekten bir bağıt var mı, yok mu?

Gerçekten bir bağıt var mı, yok mu?
 

Görsel alıntı


Toplumun güvenine mazhar olmuş insanların birbirlerine verdikleri sözler, yaptıkları akitler geçerlidir.

Toplumun güvenine layık olmamış insanların ne sözleri, nede yaptıkları sözleşmeler geçerli olamaz toplumu bağlamaz.

İçi boş, başı dik başaklardan buğday olmaz, un olmaz, ekmek olup sofraya taşınmaz.

Birileri sözleştik derken diğeri hayır sözleşmedik, ne akdimiz var, ne verilmiş sözümüz var diyorlar. Peki, ateşin olmadığı yerden bu duman neden tütüyor? 

Siz toplumu kandırdınız, sözleştik, akdimize sadık kalacağız dediniz toplum size inandı " Bunlar ülke için huzuru, güveni ve barışı istiyorlar" dediler. İşte onun için seçim sandıkları öyle dedi. Meğer sizin esas gayeniz oy getirisinden ibaretmiş. 

Şayet siz er meydanı siçimde deseydiniz " Biz birbirimize verdiğimiz sözlerden cayıyoruz, imzaladığımız akdimizi bozuyoruz" İşte o zaman toplum ak ile karayı  vicdan terazisinde daha dikkatli şekilde tartardı.  

Öte yandan yıllarca birbirinize söylediğiniz o sabrın, tahammülün ötesindeki kırıcı, yıkıcı sözlere rağmen; yeni bir muhatap ile sözleşiyor, sözleşme imzalıyor ve ülkeyi birlikte yöneteceğiz diyorsunuz.

Sahi sizin birbirinize söylediğiniz o acımasız, kırıcı sabrın ve tahammülün ötesindeki sözleri toprağa mı gömeceksiniz? 

Kusura bakmayın ama bunlara akıl sahibi hiçbir canlı inanmaz. Ne acıdır bazı koyunlar ve kuzular hala sizin başkalarıyla ülkeyi birlikte yöneteceklerine inanıyorlar.

Siz yeni bir akit, yeni bir anlaşma, yeni bir sözleşmeden ziyade birbirinizin zayıf noktalarını arıyorsunuz. Vakit geçiriyorsunuz, zamanı geldiğinde olmadı deyip hodri meydanlaşacaksınız.

Sizin gayeniz başkalarıyla birlikte ülkeyi yönetmek değil, zaten siz ikiniz ülkenin en önemli konularında bile uzlaşmıyorsunuz. Zıt siyasi görüşe, anlayışa sahipsiniz.

Kırmızıçizgili siyasetçi de bunu iyi biliyor ki sizi bir araya getirmiş. Belki de sizin her hayali toplantınızda gizlice kıs, kıs gülüyordur.

Görünen o ki meydanlar yine ısınacak, sandıklar tekrar önümüze konacak, eru cefayı toplum çekecek, zevk sefayı sizler süreceksiniz. 

Siz özünüzde zaman geçiriyorsnuz, günü geldiğinde hodri meydan demeyi bekliyorsunuz. Ben şahsen hiç birinize güvenmiyorum, inanmıyorum. Çünkü siyaset ticaretin önüne geçmiştir. 

Zaten sözler, akitler, sözleşmeler ticaret erbapları arasında yapılır. Getirisi olmayan tüm sözler, sözleşmeler sonuçta inkâr edilir. Siyasetçiler ve ticaretçiler sözlerinden caymayı, ahdi bozmayı, akitleri yerine getirmemeyi adet haline getirmişlerdir. 

Hadislerden öğrendiklerimiz:

İslam ahlakının temeli sayılanların içinde “ kişinin dürüstlüğü, güvenirliliği ve toplumun güven ve huzuru için son derece lüzumlu olan ahde vefa ilkesi var”   

“ Kıyamet günü her vefasız kişinin arkasında bir bayrak bulunacak ve vefasızlığı ölçüsüne göre o bayrak yükseltilecektir. Bilin ki, vefasızlık açısından kamu yöneticisinden daha büyük vefasız yoktur”

Ahde vefasızlık nifak ( iki yüzlülük ) alametidir, şiddetle haram kılınmıştır. Verdikleri sözden cayanlar, akitlerini bozanlar kıyamette arkalarına birer bayrak dikilmek suretiyle teşhir edileceklerdir.

Verilen sözler ve taahhütler insana belli sorumluluklar yükler. Yerine getirilmeyen bir akdin sözün mutlaka bir bedeli olur. Devlet yöneticilerinin vefasızlığı en ağır vefasızlıktır.

Sizin karşılıklı olarak birbirinizle bağıt yapıp, yapmadığınızı, sözleşme imzalayıp imzalamadığınızı bizler bilmeyiz.

Bildiğimiz tek konu cümle âlemin diline düştünüz.Sizin bağıt yaptığınız not edildi. Artık o notlar sizin karşınıza hep engel olarak çıkacaktır.

Yüce Allah bu ülkeyi sadece kendini düşünen, kendi çıkarlarını gözeten siyasetçilerin ellerinden kurtarsın.

 

Kıymetli okurlarımıza saygılar sunuyorum.

Mehmet BURAKGAZİ / MERSİN          

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 608
: 2204
Kayıt tarihi
: 12.04.12
 
 

Bingöl'de, Baharın son ayında, ikindi üzeri un ambarı (kiler) arkasında, ebesiz, hemşiresiz, Emin..