Akıllı oyun ve 3 puan

29.haftanın açılış karşılaşmasından çıkan sonuç; “taktik gereği defans” ile “tedbir” arasındaki kıl kadar ince çizgiyi gözler önüne sererken, aynı zamanda sarı-lacivertli ekibin ancak takım zekâsını sahaya yansıtacak kadar dinç bir mental performans sergilediğinde dominant kimliğinin açığa çıktığını da gösterdi. Başlama vuruşundan bitiş düdüğüne kadar ortaya konan futbolun avuçlarımıza bıraktığı en önemli done, Fenerbahçe’nin maçlarını kazanması için kalan haftalarda kartlarını ofansif yönde açması gerektiği oldu. Öyle ki, maç genelinde Fenerbahçe’nin verdiği en ciddi gol pozisyonları sarı-lacivertli ekibin takım olarak oyunu kendi yarı sahasında kabul ettiği dakikalarda gerçekleşti. Ancak rakibe verilen pozisyonlar yanında Gaziantep’in baskı kurduğu ya da kurduğunu zannettiği bölümlerin Fenerbahçe’nin golleriyle neticelendiğini de kayıtlara geçelim.

Maç başlarken sevgili Zico’nun yine şapkadan tavşan çıkardığına ve Tuncay’ı sağ kanatta, Tümer’i sol kanatta kullandığına şahit olduk. Teknik direktör Zico’nun Tümer’e yer açmak adına yaptığı bu değişiklik geçmiş maçlarla kıyaslandığında olumlu bir seyrin habercisi. Önceki karşılaşmalarda Tümer’i ortada kullanmak isteyen Zico bu amaçla Aurelio-Appiah ikilisinden birini saha dışında bırakıyor ve bu da Fenerbahçe’nin takım savunmasını menfi yönde etkiliyordu. Gaziantepspor karşısında bu iki oyuncu arkalarında oynayan Ümit ve Önder’e yardımcı olmak adına top rakipteyken sürekli topun arkasında kalmaya gayret gösterdiler ve bir anlamda Fenerbahçe’nin taktiğini 4–4–1–1’e çevirdiler. Bu durum Fenerbahçe’nin maç içerisinde belli bölümlerde baskı yediği gibi bir görüntü yarattıysa da, bu görüntünün bir illüzyon olduğu Fenerbahçe’nin golleriyle açığa çıktı. Penaltı pozisyonun oluşumunda ve ikinci golün hazırlanışında Gaziantepspor’u gafil avlayan Fenerbahçe, defans gerisine sızdırdığı oyuncularla maçı koparıp aldı. Gaziantepspor adına söylenecek cümle ise ancak, “Defansı orta alana kadar çıkarıp baskı kurduğunuzda, ya ofsayt taktiğini hakkıyla uygulayacaksınız ya da geniş alanda rakip forvetleri yakalayacak kadar hızlı stoperlere sahip olacaksınız.” cümlesi olabilir. Topa sahip olduğu dakikalarda Fenerbahçe’ye uyguladığı “fukara baskısı” nın faturasını 2 golle ödeyen Antep ekibi, en az iki net pozisyondan da Fenerbahçe forvetlerinin beceriksizliği sayesinde kurtuldu. Bekir ve Afanou gibi iki ağır stoper ile oynayan Gaziantepspor, topyekun hücuma çıktığı dakikalarda Fenerbahçe’nin baskın ataklarına doğaldır ki, boyun eğdi. İlk yarı boyunca Alex ile adam adama oynayan Özgür de adamıyla birlikte sahayı gezince Fenerbahçe için üç puanı almak, tereyağından kıl çekmekle eşdeğer oldu. Yeri gelmişken belirtelim, geçtiğimiz hafta Alex’e Ümit Bozkurt kelepçesini vuran Giray Bulak’ın taktiği cezbetmiş olacak ki, Erdoğan Arıca da Özgür ile Alex’i kontrol etmeye çalıştı. Fakat Giray Hoca’nın talebeleri kademeli ve katı savunma anlayışına maç boyunca sadık kalırlarken Gaziantepspor defansı ile birlikte hücumlara katılmayı tercih etti. Bu tercihleriyle birlikte rakibe geniş alanlar da bırakılınca Fenerbahçe’de Kezman bile iyi gözüktü. Oysa geçtiğimiz hafta bir metreden topu auta yollayan Sırp golcü, kendi taraftarlarının dahi tepkisini çekmişti.

Netice olarak Fenerbahçe Gaziantepspor önünde akıllı oynadı ve rakibinin zaafını maç içerisinde analiz edecek takım zekâsını gösterdi. Sarı lacivertlilerin aynı hücum tarzına Beşiktaş karşısında da ihtiyaç duyması muhtemel. Siyah-beyazlıların defans yapısı son dönemlerde güven veren bir görüntüye kavuştu ise de ileri çıktığı anlarda İbrahim Toraman-Gökhan Zan arası zaaf gösterebiliyor. Zico’nun bu maçta yaptığı oyuncu değişikliklerinden Deniz ve Alex’i derbide öncelikli olarak düşündüğü gibi bir anlam çıkarırsak sanırım yanılmış olmayız. Anlaşılan Brezilyalı teknik adam bu maçta dersine iyi çalışacak!

Penaltı mı? O konuya girmek gereksiz. Nasıl olsa “28 haftadır Fenerbahçe’ye penaltı verilmedi.” şeklinde isyan edenler, bu geceden itibaren “29 haftada Fenerbahçe’ye bir tane penaltı verildi.” şeklinde serzenişlerine devam edecekler. Haklılar mı? Kısmen haklılar. Ancak bu saatten sonra lig şampiyonunu penaltılar belirlemeyeceğine göre, Fenerbahçe camiasının odaklanması gereken bambaşka yerler olmalı diye düşünüyorum.

NOT : “Verilen penaltı, penaltı mı?” merakına kapılan obsesif kompulsiflere cevap: Evet o pozisyon penaltı. Penaltı gibi penaltı...