Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Kasım '09

 
Kategori
Güncel
 

Bilgisayar Oyunları Suça Yönetmez Adlı Yazıma Düzeltme

Bilgisayar Oyunları Suça Yönetmez Adlı Yazıma Düzeltme
 

Ucuz alacak kadar zengin değilim değil, oyun oynayacak kadar zengin değilim.


Almanya’da sorunları olan bir gencin elinde silahıyla bir okula girip katliam yapmasından sonra katliamın sebeplerinden birinin Counter Strike adlı oyunun olduğu yazılmıştı. Geçmişte bu oyunun müdavimi olarak bir karşı yazı yazmıştım: http://blog.milliyet.com.tr/Bilgisayar_Oyunlari_Suca_Yoneltmez/Blog/?BlogNo=168449 Bu yazıda bilgisayarda şiddet oyunu oynayanların kolaylıkla şiddete başvurmadığını oyunlardaki hayat ile gerçek hayatın farklı olduğunu belirtmiştim. Asıl sorunun aileden başladığını belirtmiştim.

Öğretmenlerden kurulu ekibimiz tayinler yüzünden dağılınca bu oyunu oynamak bir daha nasip olmadı tabi diğer oyunları oynamaya da. Bilgisayar oyunları dünyasından uzak kaldım. Meğer bu süre zarfında oyun teknolojisi kendini aşmış. Bizim oynadığımız oyunlar oyun çağının emekleme devresiymiş meğer. Bizim zamanımızda oyunun kurulum CD’sini almak yeterliydi. Artık oyunlarda kapitalist sisteme ayak uydurmuş vay ki vay.

Geçen yıl yeğenim Metin-2 adlı oynarken birazcık baktım. Uğraşıp duruyordu. 12. bölümdeymiş amacı 80’e kadar çıkmakmış. Zaten tam 80 bölüm olmasından dolayı oyun pek dikkatimi çekmedi. Erzurum’da yaşanan olaydan sonra gazetelerde okuduklarımdan dehşete düştüm. Bu oyunda her bir bölümü geçmek için ya 4-5 saat uğraşacaksın, yok benim zamanım sınırlı kesem bol dersen basacaksın en az 20 lirayı bölüm atlayacaksın, kendine silah alacaksın. Oysa biraz eski oyunlarda kazandıkça sanal para toplayıp bu sanal paralarla kendine silah alıyordun. Şimdi sanalı kalkmış silah isteyen gerçek parayı bastıracak. Bölüm bölüm ilerledikçe kahramanın güçlenecek. Yine vakti olmayan kesesi bol olanlar sıfırdan başlayıp güçlü kahramanlar yaratmak yerine basacaklar parayı güçlü kahramanlar alacaklar. Nasıl olacak: Güçlü kahramanı olan kişiyle iletişime geçilecek, pazarlık yapılacak, pazarlık sonuçlanınca güçlü kahramanın şifresi zengin vatandaşa verilecek.

Bazı girişimcilerin ise doğrudan güçlü karakterlerin şifresini kırarak onu ele geçirip satmaya başlaması da işin karanlık yönüne kapıyı açıyor. Sen zar zor güçlü bir karakter yaratmışsın, bunu en az 500 liraya satacaksın (altındaki Mercedes’i verenler, 30.000 lira teklif edenler de var) tam bu sırada kahramanının şifresi çalınıyor elinden kuş gibi uçuyor. Bu da sinir bozucu olmalı.

Bu şartlar altında bilgisayar oyunlarını savunmam elde değil. Tamam bu oyunu oynayanlar ilham alarak katliam yapmazlar burada sözümün arkasındayım ama işin içine ticaret, korsanlık girince burada yokum. Bu oyunlarla mücadele edilmelidir. Nasıl:

Öncelikli sorun ailede başlıyor. Maalesef şu devirde çocuk ayak altında dolaşmasın, gürültü yapıp başımızı şişirmesin diye kendi elleriyle internet salonlarına çocuğunu teslim eden anne, babalar var. Çocuk okula gidiyorum diye evden çıkmış doğruca internet salonuna gitmiş ailenin haberi yok. Bu ne ilgisizlik? Bazı çocuklar devamsızlıktan kalmış ailenin yine haberi yok. Dün okudum çocuk “Ben devamsızlığımı 15 gün sanıyordum. Oyuna kendimi öyle kaptırmışım ki 75 gün devamsızlığım olmuş.” diyor. Artık öğrencilerin takibini okula gideyim öğretmenle, müdürle konuşayım, diyerek yapmaya da gerek yok. E-OKUL sistemine girersin çocuğunun okuduğu kitapları, boyunu, kilosunu, sınav sonuçlarını öğrenirsin bir de devamsızlığını öğrenirsin. Anne, babalar bilmeden kendi elleriyle çocuklarını bataklığa itiyorlar.

İnternet salonu sahiplerinin de bu tablodan payları var. Biraz fazla para kazanayım derken bu küçücük bedenlerin çürümesine göz yumuyorlar. Arada sırada buralara gittiğimde 8-9-10 yaşında küçücük çocuklar görüyorum. Bunlar güya oyun oynuyorlar ama birbirlerine sürekli küfrediyorlar. İnternet Cafe sahipleri salonlarını bu çocuklarla doldurup güya para kazanıyorlar ama bu çocuklar ve küfürlü ortam yüzünden buralara gitmeyen insanları kaybediyorlar bundan haberleri yok. Bazıları polis baskınında çocukları kaçırmak için arka kapılar falan açtırmış.

Geçen yıl UFO’ların yaptığına inanılan Ekin Çemberleri ile ilgili bir belgesel seyretmiştim. Bunları yapanların insanlar olduğu ispatlandıktan sonra bir profesör bunlara fanatikçe inanan insanlara tavsiyelerde bulunmuştu. Ben de bu sözleri bu oyunlarda yaratılan kahramanları almak için altındaki arabasını, biriktirdiği paraları gözden çıkaranlara aynen söylüyorum:

-Bu saçmalıklarla zaman kaybetmesinler. İhmal ettikleri ailelerini düşünsünler onlara tekrar değer verip sevsinler. Pul koleksiyonu yapsınlar.

 
Toplam blog
: 150
: 2951
Kayıt tarihi
: 14.01.07
 
 

1975 Aydın doğumluğum, bir Ege sevdalısıyım. Dostluğa, arkadaşlığa önem veririm...