Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Mart '08

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Bu nasıl bayram?

Bu nasıl bayram?
 

Nevruz Bayramı bu yılda ne yazık ki bazıları sayesinde zehir oldu.


Bayramlar ne güzeldir hâlbuki... Anneler babalar çocuklarını alırlar mahallede şöyle bir eş dost ziyaretinden sonra esas gidilecek konuklara doğru yola çıkarlar. Bayramın tanımı nerede ararsanız arayın hangi dilde söylerseniz söyleyin hep mutluluk birlik eğlence demektir. Bu bahar aylarının ilk günlerinde de yine bahar bize her zamanki güzelliği ile konuk olurken ne yazık ki baharın bu güzelliğini bölücülüğe ve dehşete düşürenler sayesinde her zaman olduğu gibi bu Nevruz bayramı da ülkemize zehir oldu. Bu olayların düşündürdükleri ve olayların içerisindeki aciz insanların tablosunu çıkarmak istiyorum. Bayramlarımızı kana bulamaktan öteye gidemeyen bu insanların ağızlarında “Barış, Kardeşlik” kelimelerinin onlara ne kadar yakışmadığını bilmemize rağmen kendilerini aciz göstermeye çalışan bu yılanlara birkaç sözüm var.


Nevruz hepimizin bildiği gibi “Bahar Bayramı” baharın müjdecisi, Kuzey Yarım Kürede yüz yıllardır kutlanan bir bayram. Her toplumda Baharın gelmesi demek, bereketin gelmesi, çayırların çimen açması derelerin şarı şarıl akarak pırıldaması, insanların daha bir coşkulu yaşaması demek. Her yıl hepimiz baharı dört gözle bekleriz. Bende bahar sevenlerden biri olarak bahar mevsimi geldiği zaman ne sıcak nede soğuk havasını ilk kucaklamak isteyenlerden biriyim. Küçükken Baharın ilk günlerinde hatırlarım eş dost piknikler yapardık. Çayır çimen elimizde toplar arkadaşlar ile koştururduk. Trakya’da her yerde olmasa da bazı Bahar bayramlarında bizde kendi ateşimizi yakıp üzerinden atlardık. Bir bahar gününü çoluk çocuk kutlarken büyüklerde sohbetleri ile baharın güzelliğine güzellik katarlardı. Baharın serin rüzgârı üfül üfül eserken bir taraftan gözlememizi yer diğer taraftan da ayranımızı içerdik. Akşam olunca da günün yorgunluğu ve unutulmayan eğlencesi kalırdı hatıralarımızda. Üzerinden yıllar geçmesine rağmen hep o günlerin güzelliği ve baharın sonsuz güzel kokusunu hiç unutamam. Böyle bir girişten sonra belki de bir hikâye ya da bir bahar gününü anlatacağım sanıyorsunuz ama ne yazık ki böyle güzel bir hikâyem yok bu ülkede yaşayan birçok insanın da zaten artık böyle bir hikâyesi yok. Aslında size o kadar güzel bir bayram günü anlatmak istiyordum ki ne yazıktır ki ülkemizden gelen üzücü haberler ile bu bayramında hepimize zehir olduğunu öğrendim. Yurdumda Baharın kokusunu atılan taşların gürültüsü almış ne yazık ki. Bahar bayramı kutlaması diye gelenlerin yeri belli olan kişilerden aldıkları gazla sokaklarımızı darmadağın ettiğinin görüntülerini üzülerek izledim. Aramıza katmak istedikçe daha çok azan bu kitlelerin ortaya çıkardıkları görüntüleri görmek hiç istemezdim bayramda. Aralarından bazılarının Türk Bayrağını indirmeye varan serserilikleri bayram ile yan yana anılacak türden hareketler değil. Aramızda gezinip topraklarımızda beraber yaşadığımız sen ben o ayrımı yapmadığımız bu insanların yarattığı zararı yine bu insanlardan başkasının çekmeyeceğini dahi düşünemeyen zavallılar demek istiyorum bunlara. Bunları her hangi bir ayrımcılığa sokmadan lanet insanlar olarak niteliyorum. Aramızdaki zehirli yılanlar olarak görüyorum. Sokaklarda kaldırım taşını kıran o serserinin yarın acaba hangi yoldan yürüyerek okula ya da markete gideceğini merak ediyorum. Ya da orada kafasına taş gelen polis memuru ile o taşı atan zavallının acaba aynı takımları tutma ihtimali yok mu? Orada insan gibi bayram kutlamak varken kendilerini zavallı durumuna düşürmenin hangi bayramda yeri var acaba. DTP partisinin demokrasi ve barış mesajları yerine ulaşmış sanırım, tam da onların istediği gibi bir bayram kutladı bazıları. Bazıları diyorum çünkü biliyorum çok iyi Kürt vatandaşlarımızda var insan gibi yaşayan ve yaşamak için çabalayan vatandaşlarımız. Benim burada kast ettiğim bu ülkeyi kendi vatanı göremeyenler. Onlar görmedikçe bizde kafalarına vura vura söylemek zorundayız “Bu vatanı seveceksin haaa sevmiyorsan da us durup adam gibi yaşayacaksın” sonra orada kafana jopu yediğin zaman polis beni neden dövdü demeyeceksin. Aynı polis bana da o jopu vurma hakkına sahip ama ben o jopu yemek için kaşınırsam. Yoksa orada bir kimsenin haksız yere polis tarafından sopa yemesi benim istediğim ve kaldırabileceğim bir olay değil. Böyle bir durumda da o polisin gerektiği cezayı alması içinde elimden geleni yaparım. O sokaklarda Molotof kokteyli atmak ya da sokaklarda oraya buraya saldırmak acaba hangi bayramda var? Bu zehir saçanlar kendi yaşadıkları yeri bu hale getirerek dünyanın en aşağılık kişileri olduklarını belgeliyorlar. Hayvanlar bile kendi yaşadıkları yeri temiz tutarken hayvan kadar düşünemeyenler sokakları cehenneme çeviriyor. Sonra da istemediğimiz ama Polisinde başka çaresi olmadığı görüntüler başlıyor. Ard arda gelen jop darbeleri ve insanların çığlık çığlığa kaçışları. Madem dayak yemek istemiyorsun o zaman orada neden olay çıkarıyorsun. DTP’ nin düzenlediği izinsiz gösterilerin işte sonuçları da böyle acı oluyor. DTP eğer Türkiye’ye katkı yapmak istiyorsa terörist faaliyetlerden ve toplumu kışkırtmaktan vazgeçmeli. Öyle meydanlarda teröriste 2010 senesinde aramızda demekle barışa katkı matkı olmaz. Burası Türkiye Cumhuriyeti, evelallah hiçte sahipsiz değil. Bazı şeyleri görmek istemiyorsunuz sanırım. İstiyoruz ki herkes adam gibi yaşasın. Ama bazı kesim sanki inat edercesine kendini bu vatanın bir bireyi olarak göremiyor. Kürt olabilirsin veya her hangi bir başkası burada ırkın dinin konusu değil tartıştığımız, burada sorun sen burada kimin bireyisin? Hangi ülkenin vatandaşısın? Kürt olmandan ben rahatsız olmamama rağmen sen neden kendi yaşadığın yerden bu kadar nefret ediyorsun. Benden ayrı yaşayamayacağını bilmene rağmen bu toprakların yüzlerce yıldır iç içe barındırdığı insanlar olarak neden memleketinin kolunu kanadını kırmaya çalışıyorsun? Senden utanıyorum adını bilmesem de. Senin gibi bu vatanı kırmaya çalışandan da utanıyorum. Çok şey söylemek istiyorum ama anlamayacaksın. Sana düşman da olmayacağım sadece tek istediğim bayramların mis gibi kokusu. Yanımda da ülkemin her kesiminin insanları. Anlayana.

Tüm Türkiye’nin ve dünyanın Nevruz Bayramı kutlu olsun.

 
Toplam blog
: 180
: 4193
Kayıt tarihi
: 13.11.06
 
 

Kariyerini Uzakdoğu sahne ve televizyonlarında geliştiren  sunucu, şovmen, yazar, oyuncu Uğur Rıf..