Buzdağında VOLKAN : 0-0

Kayseri'de buz gibi bir havada, -15 derecede buz gibi bir maç oynandı ve Fortis Türkiye Kupası'nın (C Grubu) ikinci maçında yine beraberlik var. Maçı izlerken, ekrandan bile sanki yüzümüzde hissettik soğuğu. Maç öncesi yapılan röportajlarda stad yetkilileri düğün-bayram havasındaydı, 20 kamyon kar çıkartmışlar sahadan. Mis gibi yapmışlar sahayı. Onlar alışık ya soğuğa, fırsat bu fırsat yenelim Fener'i, diye düşündüler besbelli.

Bu kadar olumsuz koşullarda maç olur mu? Antalya'nın 20 derecelik sıcağından sonra. Hadi ertelenmesi mümkün değil, en yakın başka bir şehire alınabilir veya en azından gündüz oynatılabilirdi. Çünkü çok seyirci yoktu, gelenler battaniyelerin altında izlediler, hatta bir ara koltukları yakıp ısınanlar, sıcak su torbalarında ellerini ısıtanlar yansıdı ekrana. Yedek kulübeleri de öyleydi, sanki revir gibi, futbolcular battaniyenin altında izlediler oyunu.

Bu ısrar neden ki? Bırakın yenmeyi bir kenara sürekli, bir sakatlık olmasa, diye dua ettim, her iki teknik direktör de içinden öyle geçirmiştir. Kayserispor hücüma yönelik oynadı, Fenerbahçe savunmaya. Semih çok yalnız kaldı, hatta gönülsüz dolaştı sahada. Ben Zico, Semih'i çıkartıp İlhan Parlak'a fırsat verir diye düşünmüştüm. Olmadı.

Maçın tek adamı, hiç kuşkusuz kaleci Volkan'dı. Çok kritik kurtarışlar yaptı, 25. dakikada gol de yedi, Toledo'nun kafasından gelen ve Koray'ın kaleye gönderdiği gol, ofsayt kararıyla geçersiz sayıldı. Diğer futbolcular formsuz olsalar bile, kaleci gününde oldu mu, yenilgi alınmıyor, bazen de tersi oluyor. Bu nedenle, kalecinin gününde olması çok önemli. Gerçi Gökhan Ünal çok etkisizdi, Mehmet Eren ve Mehmet Topuz çok daha hırslı oynadılar. O soğukta bile gözlerindeki ateş belli oluyordu. Maç sıkıcı ve zevksiz geçti, biz Fenerbahçe'nin golsüz maçına pek alışık değiliz, ha oldu ha olacak derken maç bitti, bir türlü olmadı.

Fenerbahçe grupta 2 puanla, 4 puanlı Şanlıurfaspor'un altında yer alıyor. Daha iki maçı var. Gerçi Alanyaspor Sivasspor'u elemiş bir takım, hiç belli olmaz. Önemli olan gruptan çıkmak, bizim bu yıl daha büyük hedeflerimiz var.

Maçın kazasız belasız bitmesi iyi oldu, kart gören oyuncu yok. Süper Lig maçındaki gibi olmadı. Bir önceki Kayserispor maçında İglesias, kaleci Volkan ile çarpıştıktan sonra sakatlanmıştı. Bu maçta başta Lugano olmak üzere Fenerli oyuncular, ona geçmiş olsun, dediler ve sohbet ettiler. Bu da güzel ve örnek bir davranış, sahalarda pek görülmüyor maalesef.

Yine de Kayserispor sert oynadı. Orta sahada Selçuk, savunmada Lugano çok başarılıydı, Ali Bilgin ve Uğur Boral da çok iyi mücadele ettiler. Önder, Deivid ve Edu yine etkisizdiler. Aurelio soğuğa karşı en dayanıksız olanı, normal havada bile eldivenle çıkıyor, üşüdüğünden belki etkisiz kaldı. Bir de yün tayt giymişler, tanesini 260 YTL'ye almışlar, biraz pahalı ama, Kayseri ekonomisine de katkıda bulunmuş bugün Fenerbahçe. Vederson, Kazım ve Kemal ikinci yarıda girdiler oyuna, daha ısınamadan maç bitti.

Maçın ilk dakikalarında değerlendirilemeyen birkaç pozisyon dışında ceza sahasına giremediler Fenerli oyuncular, köşe vuruşu bile azdı. Gerçi çok olsa ne yazar Alex olmadıktan sonra. Kim atacak nokta vuruşları. Serbest vuruşlarda da Roberto Carlos, üç kez topu kalecinin kucağına gönderdi. Ya isteksizdiler ya da düşüp sakatlanmaktan korkuyorlardı, beraberliğe oynadılar gibi hissettim. Olsun, bu engeli de golsüz beraberlikle aştık.

Hadi önümüzdeki maça bakalım! (Kalıplaşmış futbolcu söylemi bu.) İyi seyirler...



Resim alıntıdır:

http://www.volkandemirel1.com/