Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Kasım '11

 
Kategori
Siyaset
 

Cumhuriyetin eğitim ve ekonomik gelişmelerine geçmeden dönemi anlatan bir halk destanı (3)

Cumhuriyetin eğitim ve ekonomik gelişmelerine geçmeden dönemi anlatan bir halk destanı (3)
 

Aşık Veysel 1946 da elinde bağlamasıyla Ankara'ya geliyor ve "elbisesi uygun değildir," denilerek Atatürk Bulvarına sokulmamıştır.


“Türkün Türk’e propagandası ile birbirimizi uzun süre  gönülledik!  Ancak, geldiğimiz 1980’lerden geriye baktığımızda hala bir arpa boyu yol alamadığımız iyice belirginleşti. İlgili dönemin eğitim ve ekonomik gelişmelerine geçmeden, 1930 Yılında bir halk ozanı tarafından yazılan ve mevcut durumu  tüm çıplaklığı ile ortaya koyan bir halk destanını veriyoruz.. 

Aşağıdaki destana konu olan olay,  12 Ağustos 1930 Tarihinde, Atatürk’ün emri ile (anlaşmalı olarak) çok partili siyasal yaşama geçmek için kurdurulan (Serbest Cumhuriyet Fırkası)  siyasi partinin hikayesidir.

İkinci partinin kurdurulmasının altında yatan ana neden, ülke ekonomik sıkıntılar nedeniyle yönetilemez hale gelmiş ve halkın (ve dış devletlerin) tepkisinin bir şekilde azaltılması gerekmiştir. Gerçeğinde bu kurgulanmış bir operasyondur.

*     *     *

“...Ali Fethi Bey, Paris büyükelçiliğinden dönüşünde Mustafa Kemal'in önerisi ve onayıyla Serbest Cumhuriyet Fırkası’nı kurdu (12 Ağustos 1930). Programında, partinin cumhuriyetçi, milliyetçi ve lâiklik ilkesine bağlı olduğu vurgulanıyor, yabancı sermayenin ülkeye girmesinin özendirilmesi isteniyor, ekonomik yaşamda sürekli devlet müdahalesine karşı çıkılıyordu.

Serbest Cumhuriyet Fırkası kısa sürede geniş bir destek kazanarak Cumhuriyet Halk Fırkası (CHP) yönetimini kaygılandırdı. SCF’nin iktidara ancak cumhurbaşkanıyla çatışarak gelebileceğini kavrayan Fethi Bey bunun çok ağır sonuçlar yaratacağı inancıyla, 17 Kasım 1930'da Dahiliye Vekâleti’ne başvurarak SCF’nin feshedildiğini açıkladı.”

*     *     *

Ve Halk Destanları ile Aşıklarımızla ilgili kısa bir açıklama;

 “Aşıklık ve halk ozanlığı Anadolu'da toplumun öncüsü olmuş bir gelenek, halka mal olmuş bir kültürdür. Yaşamını halkla birlikte idame ettiren ozan, sazıyla sözüyle halkın sesidir...

Toplumdaki olumlu ya da olumsuz gelişmeler, ozanın sazına, sözüne ve sesine konu olur. Ozanlarımız toplumun sorunlarını dile getirmek, olup biteni daha erken görme ve gelecek nesillere mesaj verme özellikleriyle de tanınmıştır. Böylece halka mal olmuşlardır.

Ozanlık geleneğinde tabiat sevgisi vardır, halk sevgisi vardır, vatan sevgisi vardır, hak sevgisi vardır. Halkın bağrından kopar ve temsil ettiği toplumun sorunlarını, mesajlarını sazıyla anlatır. Yaşadıkları dönemlerde her halk ozanının farklı bir yeri vardır. Ama tüm halk ozanlarımızın buluştuğu yer, halkın gönlüdür...” (1)

ŞİKAYETNAME

Konyalı bir âşık tarafından (1930’da) yazılan aşağıdaki manzume, Kurulduğu günlerde Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın (Partisinin) başkanı Fethi Bey’e, köylülerin durumlarından yakınmalarını ve beklentilerini yansıtmaktadır. (2)

 

Şikâyetnamemi yazdım huzura

Bizim halimizi bilsin Fethi Bey

Dokunmasın bir şey kalbe fütura

Bizim halimizi bilsin Fethi Bey

...

Yaşasın Fethi Bey kurdu bir Fırka *

İyi namı gitti şark ile garba

Ne altta sergi var ne dalda hırka

Perişan halimi bilsin Fethi Bey

...

Tevazu kalmadı, düzen bozuldu

İcar nisbetinde evler yazıldı

Fakir fikaranın bağrı ezildi

Pek yaman haldeyim bilsin Fethi Bey

...

Rençber idi insanların yararı

Dört seneden beri etti zararı

Her tahsildarda var haciz kararı

Canımız yanıyor bilsin Fethi Bey

...

Sabahtan tahsildar dizilir bir saf

Ne tüccar kalmıştır ve ne de esnaf

Her gelen tahsildar etmiyor insaf

Malımız hacizde bilsin Fethi Bey

...

Hep zengin ağalar çıktılar hiçe

Tahsildar kıvrar hem gündüz gece

Yol parası aldı altımdan keçe

Böyle bir haldeyim bilsin Fethi Bey

...

Eska’yı açtılar yeni Daire

Bu da derdimize olmadı çare

Bir dönüm ekine üç lira pare

Onu da bulamam bilsin Fethi Bey

...

Düşünceler arttı derdime daldım

Ziraat Bankasından yüz lira aldım

Bunu veremeyip mükedder kaldım

Kederli olduğum bilsin Fethi Bey

...

Esnafın yarısı dükkândan kalktı

Buğdaycı tiftikçi büsbütün battı

Koyun tüccarları bütün top attı

Bundan da haberin olsun Fethi Bey

...

Maaş alanlarda fantezi çoktur

Parayı kazanan avukat doktor

Fukara rençbere hiç bakan yoktur

Bunların halini sorsun Fethi Bey

...

Okuyup mektubum ele alaydı

Fethi Bey derdime çare bulaydı

Olursa bir imdat senden olaydı

Ne yapsın dünyaya gayrı Fethi Bey

...

Fethi Bey de sözlerime bakaydı

Gazyağı da ucuzlayup akaydı

Şeker kibrit inhisarı kalkaydı

Millet size duacıdır Fethi Bey

...

Çalıştım çiftime yapmadım hile

Yüz elli dönümden çıktı on kile

Benim tohumluğa yetmiyor bile

Bankaya ne verem yetiş Fethi Bey

...

Aşık Mehmet senin sözlerin hakdır

Kimse kıymetini etmiyor takdir

Vergiye verecek on param yoktur

Ne satıp vereyim bilmem Fethi Bey

Devam edecek....

Cumhuriyetin ilk yıllarında verilen dış yatırım izinleri, özelleştirme ve devletleştirmeler, eğitim ve sanayileşme hareketlerimiz açıklanacaktır.

Ancak, parlatılmış ve cilalanmış olarak değil…

Belki de birçoğumuzun ilk kez duyacağı çarpıcı -üzücü- rakamlarla….

www.canmehmet.com

Yorum yazmayı düşünenler, yazılan yorum ve cevaplarının daha hızlı yayınlanması-cevaplanması için www.canmehmet.com web sitemizdeki yorum seçeneğini kısıtlama olmadan değerlendirebilirler.

Resim;internet ortamından alıntıdır.

(*) Siyasi Parti

(1) Vikipedi’den alıntıdır.

(2) (Kemal Zeki Gençosman, Türk Destanları, Hürriyet Yayınları, İstanbul, 1972. S. 482-83).

 
Toplam blog
: 1117
: 1768
Kayıt tarihi
: 29.08.06
 
 

Ticari ilimler akademisindeki öğrenciliğim sırasında, bir kamu iktisâdi kuruluşunda başladığım ça..