Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ağustos '11

 
Kategori
Blog yazarları tartışıyor!
 

Dünyada ve Afrika’da açlık ve yoksulluk

Dünyada ve Afrika’da açlık ve yoksulluk
 

Açlık dediğimizde bir canlının hayatını devam ettirmek için gerekli olan gıdayı alamamasını, yaşam fonksiyonlarının tehlike altına girmesini ve sağlığını kaybedecek duruma gelmesini anlarız. Yoksulluk ise bir insanın geçimi için gerekli üretim gücünü kaybetmesi ve gelir kaynaklarının azalması, bu nedenle başta gıda olmak üzere, barınma, giyinme imkânlarını kaybetmesidir.

Dünyanın her yerinde yoksulluğu uzun süre yaşayan insanlar sonunda açlığında pençesine düşebilmektedirler. Açlık olmasa bile yetersiz beslenme nedeniyle sağlıkları tehlikeye girmektedir.

Bugün dünyada 925 milyon aç insan bulunmaktadır. Yani 6.8 milyar olan dünya nüfusunun % 13.6’sı açtır. Yaşanan açlık sorununu bölgesel olarak değerlendirdiğimizde; Asya Pasifik Bölgesinde 578 milyon, Afrika’nın sahra altı bölgelerinde 239, Güney Amerika 53 milyon, Doğu ve Kuzey Afrika’da 37 milyon ve gelişmiş ülkelerde 19 milyon aç insan vardır. Dünyada her 6 doğumdan biri annenin yetersiz beslenmesi sonucu prematüre olmakta ve düşük ağırlıktaki doğum nedeniyle çocuklarda özürlü doğma riski artmaktadır.

Dünya’da açılıktan en çok zarar gören çocuklardır. Her yıl dünya 5 milyon çocuk açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle ölmektedir. Bu ölümlerin % 70’i Asya’da %26 Afrika’da ve % 4’ü Latin Amerika ülkelerindedir.

Bugün Asya pasifik ülkelerinde nüfusun %16.8’inin günlük geliri 1.25 dolar iken, bu miktar Avrupa ve Orta Asya ülkellerinde %3.7, Güney Amerika’da %8.2, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da % 3.6, Güney Asya’da 40.3 ve Sahra altı Afrika ülkelerinde ise % 50.9’dur. Yoksulluğun en yoğun olduğu bölge başta Afrika ülkeleri olmak üzere asya ülkeleridir. http://data.worldbank.org/topic/poverty

Dünya nüfusunun artmasına rağmen gerçekte insanlık için yeterli gıdayı üretimi yapılmaktadır. Ama ne yazık ki yoksulluk nedeniyle insanların gıdayı satın alması ve gıdaya ulaşması zorlaşmıştır. Gıda üreten zengin ülkeler para peşindedir. Açlığın yaşandığı fakir ülkelerin ise parası yoktur. Dünya gıda ticaretini elinde bulunduran ülkeler için işin insanı yönünden çok ticari boyutu önem kazanmaktadır. Öylesine ki acımazsız ticaret kuralları içinde dünyada birçok ülkede tarımsal üretime verilen destekler kaldırılmış ya da kaldırılmak zorunda bırakılmıştır. Ülkemizin de içinde olduğu birçok geri kalmış veya gelişmekte olan ülke bir zamanlar tarım ürünü ihracatçısı iken ithalatçı ülke konumuna düşmüştür. http://www.evrensel.net/news.php?id=1955 http://www.gazeteyenigun.com.tr/ekonomi/92654/ihracat-dustu-ithalat-artti

Bugün dünyada açlık denilince hepimizin gözlerinin önüne Afrika’da açlıktan olan çocuklar gelir. Çünkü yıllardan beri bize verilen haber görüntüleri böyledir. FAO verilerine göre bu kıtada 40 milyon civarında insan kronik açlık ile karşı karşıyadır. Afrika yeraltı ve yerüstü kaynakları bakımından dünyanın en zengin bölgelerinden biridir. Bu nedenle Afrika birçok gelişmiş ülke tarafından yıllarca sömürülmüş ve kaynakları acımasızca kullanılmıştır. Zengin kıta adeta açlık ve yoksulluğun pençesine itilmiştir. Bugün bu kıta dünyanın en yoğun iç savaşlar yaşanan bölgesidir. Kıtada açlık ve yoksulluğu önleme adına yapılan yardımlar tam bir gösteriye dönüşmüştür.

Bu bölgeye yıllardan beri yardımlar yapılmakta, ülkelerin yönetimlerine müdahale edilmekte, ne yazık ki ülkelerin kalkınmaları yönünde yeterli çaba gösterilmemektedir. Tabii geçen zaman içinde bölgeye yapılan yardımlar azalma göstermekte, zengin ülkeler yardımlarda kısıtlamaya gitmeye başlamışlardır. Üstüne üstlük Afrika ülkelerinin büyük bir kısmı birde bir borç batağına sokulmuştur. http://www.dusuncegundem.com/content/view/355/29/

Yoksulluk ve açlık tehlikesinin önlenmesi için yardımlar çözüm olmamış, bu kıtanın sömürülmesinde aslında kullanılan yöntemlerden biri olmuştur. Bu kıtada yardımlar kısa vadeli, bir çözüm olabilir. Ama diğer tarafta bu ülkede tarımsal üretime darbe de vurmaktadır. Yardımların bu ülkelerin yönetimleri dışında yapılması çözüm değildir. Aksine bu coğrafyada bu yardımlar kötü amaçlı kişi ve kuruluşlarca kullanılmasına da yol açmıştır. Yardım yapacak ülkelerin Afrika’da hükümetleri değiştirmek ya da ülkedeki insanları birbirine düşürme gibi hedeflerini bir tarafa bırakarak ülkelerin resmi yardım örgütleri ile her şeyi kayıtlı olmak üzere gerçekleştirmeleri gereklidir.

Bu coğrafyadaki insanların eğitime, örgütlenmeye ve örgütlü olarak üretmeye ihtiyacı vardır. Özellikle tarımsal üretimde örgütlü çiftçiler ile üretimin geliştirilmesi zorunludur. Büyük bir kısmı kırsal kesim insanı olan bu insanlara yapılan bireysel yardımlar çözüm olamaz. İnsanların örgütlenmesi ve örgütleri desteklenerek yardımların dağıtılması gereklidir. Adına ne derseniz deyin, bu ülkelerde adı sanı ve güvenirliliği belli olmayan yardım organizasyonları yerine bu ülkenin resmi örgütleri tarafından yardımın organize edilmesi daha yararlıdır. Sadece onlara yardımın yapılma şekli ile yönlendirme yapılabilir.

Hazıra hazine dayanmayacağına göre üretmeyen ve üretemeyen insanlara yapılan yardım çözüm olamaz. Afrika’nın balık tutmaya ihtiyacı vardır. Zaten gelen beyaz adama bugüne kadar balık vermiş ve bu toprakların insanlarını bile köle diye satmış, din adına doğal kaynaklarını sömürmüş, geride iç savaşlar, kan ve gözyaşı bırakmıştır. http://blog.milliyet.com.tr/Somali_ve_dunyada_aclik/Blog/?BlogNo=321471

Ülkemizde sadece bugün değil geçmişten beri Kızılay tarafından Afrika ülkelerine yardım yapılmaktadır. Afrika’ya Kızılay dışında yardım yapmak isteyen örgütler ne yazık ki güven vermemektedir. Bir tarafta deniz feneri sorunu karanlığını korurken bu tür örgütlerin çalışmaları inandırıcı değildir. Bu gerçekleri dikkate alarak konuyu bir şov aracı şekline sokmak yerine, inandırıcı ve birleştirici bir insani yardım havasına sokmalıyız.

Kara Afrika’nın kara talihini sadece bu ülkelerde yaşayan insanlar yenebilir. Gerçek yardım onların sömürüden kurtulması barışa ve refah’a kavuşması ile mümkündür. Gelin o zaman günlük yardımları değil projeye dayalı öğretici ve üretici yardımlara öncelik verelim. Bu ülkelerde gıda üretimini destekleyen örgütlü projeleri destekleyelim. Balık vermek yerine değil balık tutmasını öğretelim.

Ancak tüm bunları yaparken de ülkemizdeki açların ve yoksulların sorunlarını ne derece çözdüğümüzü sorgulayalım ve gerçekleri gözardı etmeyelim.

http://web.worldbank.org/WBSITE/EXTERNAL/TOPICS/EXTPOVERTY/0,,contentMDK:22569498~pagePK:148956~piPK:216618~theSitePK:336992,00.html

http://www.worldhunger.org/articles/Learn/world%20hunger%20facts%202002.htm#Number_of_hungry_people_in_the_world

 
Toplam blog
: 416
: 790
Kayıt tarihi
: 19.02.10
 
 

Tarım, Gıda, Ormancılık, Çevre, Örgütlenme ve Proje konularında çalışmalarda bulunmaktayım. Öncel..