Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Haziran '13

 
Kategori
Siyaset
 

Erdoğan'ı Atatürk'le karşılaştırmak, hadsizliklerin en büyüğüdür.

Erdoğan'ı Atatürk'le karşılaştırmak, hadsizliklerin en büyüğüdür.
 

Bilmem başka söze gerek var mı?


Malum... Devir, AKP devri... Devir, Recep Tayyip Erdoğan devri... İstesek de, istemesek de durum böyle... Bunu olduğu gibi kabul etmekle birlikte, asla kabul edilemeyecek bir durum da var bugün ortada... AKP yalakalığında, Başbakana yaranmışlık yarışında hiçbir sınır tanımayanlar!, ha bire da bire Erdoğan'la Atatürk'ü karşılaştırmaya çalışmaktalar... Ayarsızlığın, ölçüsüzlüğün bu kadarı, ancak bu ülkede görülür!

- Biri, koca bir ülkeyi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni tümüyle gençlere emeanet etti; öteki Gezi Parkı Olayı'nı bile yönetemedi!

- Biri, otokratik bir anlayışla yönetilen, ümmetçi, milliyetsiz bir toplumdan; modern bir ulus devleti ve o devletin uygar vatandaşını oluşturmayı başardı; öteki, Modern Atatürk Cumhuriyeti'ni ümmetleştirmeye, Araplaştırmaya çalıştı; biat eden, söz dinleyen bir halk topluluğunu, Siyasal İslama uydurmaya çabaladı; hala da çabalıyor malesef!...

- Biri, 100 yıl önce ancak %7'si okur - yazar olan bu toplumu, 100 yıl sonra neredeyse %90'ı okur - yazar olan  bir toplum haline dönüştüren aydınlık yolu açtı; öteki 4+4+4 garabetiyle Türk Eğitim Sistemi'ninin birliğini, dirliğini sabote etti.

- Biri, Hatay'ı ülke sınırlarına katabilmek için, sağlığını hiçe saydı, canını ortaya koydu, belki de sırf bu yüzden, bile bile ömrünü kısalttı; öteki, Kıbrıs'ı Rumlara vermek istedi; ama Rumlar kabul etmedi!

- Biri, Musul ve Kerkük'ü alabilmek, İstanbul'dan işgal ordusunu çıkarabilmek için devrin en büyüğü İngiltere ile ölümüne bir savaşı göze aldı; Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı'nda hem İngilizlere hem müttefiklerine haddini bildirdi; öteki, Amerika'nın arkasından K. Irak'a girmek istedi; giremedi! Suriye'yle Amerika'nın yanında savaşmak istedi; ama henüz başaramadı!

- Biri, bu milletin ordusundan, Türk Ordusu'ndan aldığı güçle yepyeni, modern, çağdaş bir ülke, yeni bir cumhuriyet kurmayı başardı; öteki, iktidara geldiği günden beri, Türk Ordusu'nun yakasını bırakmadı!

- Biri, Türkiye Cumhuriyeti'nin, 26 ayrı etnik kökenden oluşan, Üniter bir devlet olduğu gerçeğini,  Lozan'a, Dünya Tarihi'nin sayfalarına, uluslararası toplumun hafızasına kazıdı; öteki gevşek federatif yapıda, eyalet düzeniyle yönetilen, Neo Osmanlı etiketli bir Başkanlık Sistemi'nin Hülya'lı rüyalarına daldı!

- Biri, köylüyü milletin efendisi bildi; öteki, sermayedar dışında hiçbir halk kesiminin çıkarını gözetmedi.

- Biri, tüm varlığını Türk Milleti'ne, Türk Tarih ve Türk Dil Kurumlarına bağışladı; öteki, çocuklarını gemi sahibi, holding yöneticisi, siyasi danışmanı yaptı!

- Biri, bu özgür ülkede, herkesin dilediği dini, dilediği gibi yaşamasını sağladı; Ezanın camilerimizden rahatça okunabilmesini, işgal zulmünden kurtardığı halkının inaç güvencesini sağladı; öteki, Atatürk'ün adını cami hutbelerinden, bayram namazlarından, mevlit dualarından çıkardı! Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni Sünnilerden yana taraf olduğu Suriye Savaşı'na sokmaya çalıştı; çalışıyor

- Biri, ömür boyu liderliğini yapabileceği bir ülkeyi, hem de dünyanın her yanı diktatörler tarafından yönetilirken, demokratikleştirmeye, özgürleştirmeye, çok partili hayata geçirmeye çalıştı; öteki, bir türlü hıncını, hırsını alamadığı, Türkiye'nin en eski, en köklü partisi, Atatürk'ün siyasi mirası CHP'yi cezalandırmaya, kapatmaya yeltendi.Yasama ve Yargı organlarını sindirmeye, susturmaya, baskı altına almaya çalıştı.

- Biri, medyanın gücünü halkından yana hem ulusal hem uluslararası anlamda sonuna kadar kullanmaya çalışırken; hem de neredeyse bundan 100 yıl önce; ötekinin bugünün Türk Medyası'nı ne hale getirdiği, gün gibi ortada.

- Atatürk, Erdoğan'a Çankaya'da huzur içinde oturacağı bir Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nü miras bırakırken; Erdoğan, olmak için yanıp tutuştuğu cumhurbaşkanlığını yıkıp, yersiz bir başkanlık sistemi kurma sevdasına düştü. Gelin, yaşanan çelişkinin büyüklüğünü bir de siz düşünün.

- İkisi arasındaki çap, kalite, vizyon, siyasi ve tarihi öngörü yeteneği, liderlik yapabilme becerisi, insanını ve toplumunu tanıma, yönetme ve yönlendirebilme derinliği Atatürk'ten yana fersah fersah fark atar; mukayese dahi edilemeyecek kadar büyük bir siklet farkı yaratırken; Recep Tayyip Erdoğan'ı Mustafa Kemal Atatürk'le karşılaştırmaya kalkışmak, hadsizliklerin en büyüğüdür bence. Üstelik, bugün de, Bundan bin yıl sonra da...

Lafın tamamı aptallara söylenir! Bilmem başka söze gerek var mı?

Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.

 
Toplam blog
: 1349
: 1777
Kayıt tarihi
: 30.01.11
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler veTanıtım, A.Ö.F. Adalet Yüksek Meslek ..