Eski sevgili, her zaman sizin eski sevgiliniz olarak kalır.

Mühim bir konudur bu eski sevgili meselesi.

Ne kadar eski olursa olsun, hatta nefretle ayrılmış olsanız bile, iyi kötü eski sevgilinizle yaşadıklarınızı unutamazsınız. Kolay kolay, iyi güzeldi, ama yaşandı bitti, artık ayrıldık diyemezsiniz.

Zamanınızın çoğu onunla geçmiştir. Onunla denize gitmişsinizdir. Annenizin hazırladığı börekleri deniz kenarında, kola içerek onunla beraber yemişsinizdir. O zaman dünyanın en mutlu insanı sizmişsinizdir.

Onun yanındayken, esmer vatandaşlarının birinin çocuğu elindeki taşı kafanıza atmıştır. Hiç kızamamışsınızdır ona.

Nihayetinde, eski sevgili, her zaman sizin eski sevgiliniz olarak kalır.

Kalmaz diyene, inanmam zordur benim.

Yaşadıklarınızdan dolayı olsa gerek o her zaman diğerlerinden farklıdır.

İster istemez takip edersiniz onu.

Evinin önünden geçerken, perdesi açık mı, arabası evinin önünde mi diye ister istemez bakarsınız.

Ona karşı her zaman iyi niyetli olursunuz. Kötülüğünü istemezsiniz, iyi birini bulup, mutlu bir evlilik yapması sizi mutlu eder.

Onunla karşılaştığınız zaman “Sıkıntılıyım, hiç kimse senin gibi olamıyor, kimseyi kabül edemiyorum, hayatıma senden sonra biri girmedi."demesi sizi daha da üzer.

Ama bilirsiniz, tüm ayrılıkların sebebi uyumsuzluktur. Evlilik durumunda ayrılma sebebi bu uyumsuzluk ise, buna hakimler, avukatlar “şiddetli geçimsizlik” diyorlar. Bu durum yani uyumsuzluk, ya da şiddetli geçimsizlik olduğu zaman, bunu ne yaparsanız yapın düzeltme şansınız olmuyor.

Kırılan kalp, kırılan gurur geri gelmiyor.

Hiçbir şey eskisi gibi olmuyor.

Dünya küçüktür. Bazen eski sevgilinle karşılaşman olasıdır. O zaman eski sevgili ayrılırken, Candan Erçetin’in şarkısında olduğu gibi

"Kendinize iyi davran"

“Kendine iyi bak.”derse, işin bitiktir.

Daha da üzülürsün.

Ama dediğim gibi hiçbir şey eskisi gibi olmuyor, hem ben ayrılmamak için elimden geleni yaptım, ayrılığı kendi istedi, kendi düşen ağlamaz türü düşüncelerle, ayrılığın olması gerektiğini düşünürsün. Böyle düşünsende kalbinizde bir burukluk olur.

Ama bazen sevinirsiniz. Mesela, “Ayrılıkta güzel, artık sevgililer gününde, doğum gününde hediye almak zorunda kalmayacağım dersiniz.

Ama bir zaman sonra hayatınıza başka biri girer, eski sevgilinize alacağınız hediyeyi, bu sefer ona almak zorunda kalırsınız. Kurtulamazsınız dolayısıyla, ayrılmakla hediye almaktan?

Ama bir şey var. Unutamazsınız onu.

Ferhat Göçer’in şarkısında söylediği gibi, evlenseniz bile unutmazsınız onu. Bir zaman sonra bir elinizde evlilikten dünyaya gelen kızınız, onunla ilk karşılaştığınız yere arasıra gider, nostalji yaparsınız. Her ne kadar karşı tarafın umurunda olmasa da, o başka yerde olsa da, öyle içinizdeki sevgiyle yaşar gidersiniz bu dünyada.