Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Nisan '07

 
Kategori
Güncel
 

Faresiz Köyde Kaval Çalmak...

Faresiz Köyde Kaval Çalmak...
 

http://www.gizliteras.com/2011/05/eugenio-recuenco-masallar.html


Günlerden 14 Nisan, yer Ankara Tandoğan, Anıt Kabir'e yakınlığından olsa gerek her başımız sıkıştığında toplanılan yer. Günlerdir duyurular ve hazırlıklar yapıldı. Bende de heyecan vardı, oraya gidemiyorsam bile balkonuma Türk Bayrağı asarım, konu komşuya örnek olurum, dedim. Sabah erkenden astım Şanlı Bayrağımızı.

Gelen giden boş boş bakıyor...

Acaba bugün günlerden ne, niye bayrak asmış, der gibi. Gerçi soran da olmadı. Bizden başka takan da. Ben, Kanaltürk'ten canlı yayını izledim. Orada olsam nasıl olurdu, bilmem ama ekran başında pek etkilemedi.

Organizasyon sanki amatörce yapılmıştı ya da engellemeler mi vardı ? Yuhlamalar kime karşı yapıldı? Sesler cılız kaldı, daha gür çıkmalıydı sanki... Bu miting, cenaze törenleri kadar ses getiremedi bence.

Sonuçta karar veren yine sandık olacak. Bu birlikteliği sandıkta da görebilmek umuduyla!

Bugün içimden bir kıssadan hisse yazmak geldi. Herkes şapkasını önüne koyup düşünsün bir kere. O partiye oy veren karşı görüşlü kişiler de...

MİNİK FARENİN ÖYKÜSÜ

Evin minik faresi, duvardaki çatlaktan bakarken çiftçi ve eşinin mutfakta bir paketi açtıklarını gördü.

Kendi kendine:

- "İçinde hangi yiyecek var acaba ?" diye düşündü.

Bir süre sonra gördüğü paketin bir fare kapanı olduğunu anladığında yıkılmıştı.

- "Evde bir fare kapanı var!, evde bir fare kapanı var!"

diye bağırarak telaşla bahçeye fırladı.

Minik fareyi telaş içinde gören tavuk, umursamaz ve bilgiç bir tavırla başını kaldırdı ve gıdakladı:

-"Zavallı farecik... Bu senin sorunun benim değil. Bana bir zararı olamaz küçücük kapanın" dedi.

Tavuktan destek bulamayan farecik bu sefer telaşla domuzun yanına koştu ve,

-"Evde bir fare kapanı var!, evde bir fare kapanı var!"

diye adeta çırpındı. Domuz anlayışla karşıladı ama,

-"Çok üzgünüm fare kardeş ama dua etmekten başka yapacağım bir şey yok. Dualarımda olacağından emin ol" dedi.

Minik fare çaresizlik içinde ineğe döndü ve ,

-"Evde bir fare kapanı var, evde bir fare kapanı var!"

dedi.

İnek ;

-"Bak fare kardeş, senin için üzgünüm ama beni ilgilendirmiyor." dedi.

Sonunda farecik, başı önde umutsuz şekilde eve döndü. Çiftçinin fare tuzağı ile bir gün tek başına karşılaşmak zorunda olduğunu anladı.

O gece evin içinde sanki ölüm sessizliği vardı. Minik farecik aç ve susuzdu. Tam yorgunluktan gözleri kapanacaktı ki birden bir ses duyuldu. Gecenin sessizliğini bölen gürültü, fare kapanından geliyordu.

Çiftçinin karısı, ne yakalandığını görmek için yatağından fırladı ve mutfağa koştu. Karanlıkta kapana, zehirli bir yılanın kuyruğunun kısıldığını fark edememişti.

Kuyruğu kapana kısılan yılanın canı yanıyordu ve aniden çiftçinin karısını ısırdı.

Çiftçi, karısını apar topar doktora götürdü. Doktor, zehiri temizledi sardı. Çiftçi karısını eve getirdi, yatırdı. Karısının ateşi yükseldi ve bir türlü düşmüyordu. Kadıncağız ateş ve ter içinde kıvranıp duruyordu.

Böyle durumlarda taze tavuk suyunun gerekli olduğunu herkes bilir, çiftçi de bıçağını alıp bahçeye koştu.

Karısı taze tavuk suyu çorbasını içti, biraz kendine geldi. Karısının hastalığını duyan komşular ziyarete geldiler. Onlara ikram etmek için çiftçi domuzunu kesti.

Çiftçinin karısı gittikçe kötüye gidiyordu. Yılan, belli ki çok zehirliydi. Birkaç gün sonra çiftçinin karısı iyileşemedi ve öldü.

Cenazesine çok sayıda kişi gelince hepsine yeterli et sağlamak için çiftçi ineği mezbahaya yolladı.

Fare tüm bu olanları büyük üzüntü ile duvardaki deliğinden izledi.

Birisi, sizi ilgilendirmediğini düşündüğünüz bir tehlike ile karşı karşıya ise hepimizin aynı tehlikede olabileceğini hatırlayalım.

Hepimiz yaşam denilen bu yolculukta yer alıyoruz. Diğerimiz için bir gözümüzü açık tutmalı ve diğerlerini cesaretlendirmek için çaba harcamalıyız.

Öykü internetten alıntıdır:

 
Toplam blog
: 480
: 2046
Kayıt tarihi
: 27.03.07
 
 

Üstkimliği ile insan, altkimliği yeterince kalabalık birisi; Eş, anne, öğretmen emeklisi. Doğa, H..