Fenerbahçe uygun adım

İlk yarının son haftasındaki dev maç Fenerbahçe’nin 3–2 üstünlüğü ile sona erdi. Birinci ve ikinci yarılarda her iki takımın da farklı görüntüler çizdiği maçı kazanan sarı-lacivertliler bu galibiyetle enteresan bir de istatistiğe imza attılar. Trabzonspor karşısında aldığı 3–2’lik skorla 3 bin 771 gündür yani yaklaşık 10 yıldır Kadıköy’de yenilmediği rakibini yine evine puansız gönderen Fenerbahçe, bir hafta önce 2001’den bu yana mağlup olmadığı Gençlerbirliği ile karşılaşarak rakibini 2–1 yenmiş; 15.haftada ise Kadıköy’de 2000’den beri yenilmediği Galatasaray’ı devirmişti. Tüm bu galibiyetler de gösteriyor ki, ritmini bulan Fenerbahçe karşısında rakipler tarafından istatistiklerin kırılması bir kat daha zorlaşıyor.

Dev maç öncesi takımların ilk yarı performanslarına, kadro yapılarına ve rekabetin tarihi seyrine bakanlar doğal olarak Fenerbahçe’yi bir adım önde görüyorlardı. F.Bahçe ile Trabzonspor ilk yarı sonunda çıktıkları bu maç ile 96. randevularına çıktılar. 33 yılık rekabette F.Bahçe’nin galibiyetlerde 35–34 üstünlüğü bulunuyordu. 26 beraberliğin yaşandığı mücadelede gollerde de üstünlük 114–112 ile sarı-lacivertlilerdeydi. Ligdeki 66 buluşmanın 25’ini kazanan Fenerbahçe, 20 kez kaybederken, 21 maçta da eşitlik bozulmamıştı. Kadıköy’de oynanan maçlarda F.Bahçe Trabzon’a 22–11’lik üstünlük sağlamıştı. Bordo-mavililer son 16 deplasmanda F.Bahçe’yi sadece 1 kez yenebilirken, Şükrü Saraçoğlu’ndaki buluşmalarda ev sahibi 70, konuk ekip 49 gol atmıştı. İşte rekabetin bu tarihi seyrine bakanlar, Trabzonspor kadrosunun eksik yönlerini Fenerbahçe’nin evindeki baskısıyla birleştirerek maç öncesi öngörülerinde sarı-lacivertli ekibi bir adım öne çıkardılar ve maç sonunda yanılmadılar.

Maç öncesi kadrolar açıklandığında iki teknik adamın da rakibe sürpriz silahlar hazırlamak yerine alışılageldik isimleri ve bilindik taktik formasyonları tercih ettiğini gördük. Bir hafta önce kaleme aldığımız analizimizde Trabzonspor adına Hüseyin-Ayman çift ön libero tercihinin Fenerbahçe baskısı karşısında etkisiz kalacağını ve dahası Trabzonspor takımının pas trafiğinin sekteye uğrayacağını öngörmüştük. Fenerbahçe-Trabzonspor mücadelesinin özellikle ikinci yarısı gösterdi ki, yanılmamışız. Hüseyin-Ayman ikilisi her ne kadar fizik mücadelede Fenerbahçe orta sahasındaki Aurelio-Selçuk ikilisiyle başa baş bir görüntü sergilese de baskı altında çokça hata yaptılar ve hücum yönünde Trabzonspor’un hızını kestiler. Buna karşılık Fenerbahçe, erken gelen golle öne geçtikten sonra iki kanat beki Gökhan ve Roberto Carlos’u yerlerine çivileyerek Yattara ve Gökdeniz tehlikesine karşı kendince bir panzehir geliştirdi. 4–4–1–1 taktik dizilişini bu dev maçta da koruyan sarı-lacivertliler kalede Volkan, defans dörtlüsünde Gökhan, Yasin, Önder, Roberto Carlos; orta alanda Deivid, Selçuk, Aurelio, Uğur ve tek santrfor Semih’in arkasında Alex ile maça başladılar. Rakip Trabzonspor ise kalesini Ahmet Şahin’e emanet etmiş, defansta M.Keçeli, Çağdaş, Erdinç, Serkan; çift ön libero Ayman ve Hüseyin, önlerinde Gökdeniz, Ceyhun, Yattara, ileri uçta ise Umut Bulut ile 4–2–3–1 dizilişinde mücadele etmeyi seçmişti. Trabzonspor kadro yapısını yönetmenin zorluğunu bilmemize rağmen Ersun Yanal’ın Edu ve Lugano’nun olmadığı Fenerbahçe defansına karşı ekstra bir taktik arayışa girmemiş olması şaşırtıcıydı.

Maçın özellikle ilk yarıdaki gidişatına büyük ölçüde her iki takımın tandemleri damga vurdu. Tamamı ilk yarıda gelen 5 golün oluşumu bu defansif zaafların su yüzüne çıkmasından başka bir şey değildi. Trabzonspor adına Çağdaş ve Erdinç’ten bu mevkide tam randıman alınamayışı zaten uzun süredir gündemde olan ve Risp’ten Jabi’ye, Stepanov’dan Fabiano Eller’e ve hatta Tolga Seyhan’a uzanan bir hayal kırıklığı silsilesinin yansımasından ibaret. Sarı-lacivertliler de tandemini emanet ettiği Edu-Lugano ikilisinden bu maç için yoksun kalınca defansın göbeğini Yasin-Önder ikilisine teslim etmek zorunda kaldılar ve bocaladılar. Kanatları etkili kullanan Trabzonspor gibi bir takım karşısında yenen iki gol çok da sürpriz değil. Bordo-mavililer sağ ve sol kanattan iki kez Fenerbahçe defansının dengesini bozmayı ve iki gol atmayı başardı. İlk 17 dakika içinde 2–0 geriye düşen Trabzonspor için artık oyunu en başarılı oynadığı bölgede yani rakip yarı alanda oynamaktan başka bir çare kalmadı. Bu dakikadan sonra bilhassa Yattara’yı kullanarak Fenerbahçe’nin üzerine yüklenen Trabzonspor’da Umut Bulut gol bölgelerindeki beceriksizliği, Ayman ve Hüseyin de kişisel hatalarıyla bordo-mavililerin hızını kestiler. Kaptan Hüseyin Çimşir bu anlamda belki de futbol kariyerinin en pahalıya patlayan performansını sergiledi. 21’de farkı bire indiren bordo-mavililer 32’de taç atışından gelen topa bir türlü etkili müdahale edemeyince 3–1 geriye düştüler. 34.dakikada Ceyhun’un ayağından gelen Trabzonspor golü ise Fenerbahçe’de bahsettiğimiz tandem problemine ışık tutar bir pozisyonda geldi.

İkinci yarıya çıkarken taraflar ilk 45’te yaşanan gol sağanağının etkisiyle olacak ki, ön liberolarını defans hattına yaklaştırarak hatta zaman zaman gömerek maça başladılar. İlk yarıda sakatlanan Alex’in yerine Ali Bilgin’i oyuna alan Fenerbahçe, bir anlamda metronom görevi gören Brezilyalı yıldızını kaybetmenin de etkisiyle önceliği savunmaya verdi. Buna karşılık kalabalık orta sahada presle karşılaşan Hüseyin-Ayman ikilisi teknik kapasitelerinin yetersizliği yüzünden Trabzonspor’un rakip kalede baskı kurmasına mani oldular. Fenerbahçe 69 ve 80’de Semih ile yakaladığı pozisyonları değerlendiremezken, Trabzonspor sağ kanatta Yattrara ile Serkan’ın gayretinden gol pozisyonları üretmeye çalıştı. Tarafların çabası gol getirmeyince ilk yarının sonucu aynı zamanda maçın da sonucu oldu.

Bu maçın ardından Fenerbahçe’nin ilk yarıyı 37 puanla, Trabzonspor’un ise 22 puanla kapattığını görüyoruz. Hedeflere ulaşma açısından sarı-lacivertli ekip “uygun adım” bir tempoya geçmiş durumda ve bu temponun ligin ikinci yarısında da devam edeceği tahmini sanıyorum abes olmaz. Trabzonspor’un son üç haftada oynadığı Gaziantepspor, İstanbul Büyükşehir Belediyespor ve Fenerbahçe maçları ise ligin en zevkli üç maçı oldu. Ancak seyir zevkinin puan karşılığı maalesef yok. Beşiktaş ligin ilk yarısında 22 gol attı, 34 puan topladı ve şampiyonluk yarışının içinde. Trabzonspor ise tıpkı Beşiktaş gibi ilk yarıda 22 gol attı ama yalnızca 22 puan toplayabildi. Sanıyorum bu ilginç istatistik Trabzonspor adına ara transfer döneminde atılması gereken adımlara yeterli derecede ışık tutuyor. Maç sonunda Ersun Yanal’ın “Şu andan itibaren Trabzonspor'un hedeflerine uygun yapıdaki oyuncularla yapılanması ve kadrosunu kurma vakti başladı. Umarım bu dönemi de iyi geçip iyi bir kadro hazırlığı ile sezonun hedeflerimize uygun devam etmesini sağlarız.” beyanatı da bu yönde. Umarım bu süreçte santrfor bölgesindeki ihtiyaç da görmezden gelinmez.