Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Eylül '10

 
Kategori
Sağlıklı Yaşam
 

GDO’lu Ürünler ve Kontrolü

GDO’lu Ürünler  ve Kontrolü
 

Artık birçoğumuz GDO’lu ürün denilince bunun genetik değişikliğe uğratılmış ürün olduğunu bilmektedir. 1990’larda ABD’de ortaya çıkan 1999’larda Avrupa’da artan GDO tartışmaları yasal düzenleme getirilmesi ile ülkemizde de artmaya başlamıştır. Çünkü toplum çağımızın en tehlikeli hastalığı olan kansere karşı çaresiz kalmıştır. Araştırmacılar hastalığa çare aramakta, hastalığı tetikleyen unsurlara karşı toplum uyarılmaktadır. Tüm dünya hastalığına neden olan unsurlardan biri olarak GDO’lu ürünleri görmektedir.

Dünyada olduğu gibi ülkemizde de konu gerek gazetelerde gerekse televizyonlarda ele alınmakta, toplum bu tür haberlere, araştırmalara, programlara büyük ilgi duyulmaktadır. Tabii okudukları, gördükleri ve yaşadıkları karşısında çarşı ve pazardan aldığı ürünlere karşı güvensizlik duymaktadır.

Başta bilim çevreleri ve çevre duyarlılığı olan kuruluşlar ve kişiler olmak üzere tüketiciler ve üreticilerin önemli bir kısmı bu tartışmalara katılmaktadırlar. ABD ve AB ülkelerinde gıda üretim ve denetimine rağmen tüketiciler bu ürünlere karşı güven duymamakta, özellikle AB ülkelerinde bu konuda ciddi tedbirler ve önlemler alınmaktadır. Dünyadaki birçok ülkede de bu konuda tedbirler getirilmekte ve hatta ülkeye sokulması yasaklanmaktadır.

Ülkemizde bırakın GDO’lu ürün sorununu, ilaç ve gübre kullanımında üretici yeterli eğitime sahip değildir. Tüketici ürünler konusunda bırakın bilgi eksikliğini ekonomik sorunları karşısında en ucuz gıdayı almak zorunda kalmaktadır. Üretimden tüketime kadar geçen süreç içinde ürünün geçmişi ile yeterli bilgi ağımız yoktur.

Diğer taraftan ülkemizde gıda denetiminde gerek personel gerekse teknik olarak eksikliklerimiz tümüyle giderilmiş değildir. Zaten bir tüketici olarak bunu çevremize bakarak çok rahat görebiliriz. Şimdi bu durumda bir düşünün çarşı ve pazarda satılan ürünler konusunda hangi tüketici bilgi sahibi, hangi satıcı bu konuda yeterli açıklama yapacak bilgiye sahip, hele birde haberlerde kaçak yollarla giren bitkisel ürünleri, canlı hayvanları ve et ürünlerini ekranlarda görünce karamsarlığımız daha da artmaktadır.

GDO’lu ürünlerin kontrolü noktasında durum daha da ürkütücüdür. Tüketicilerin bu tür ürünleri ayırt edebilmesi mümkün olmadığı gibi denetim noktasında sorun daha da büyümektedir.

Ülkemizde konunun son yıllarda gündeme gelmesinin sebebi GDO’lu ürünler konusunda ülkemizde de bir yasal düzenleme yapılmasıdır. Tabii bu yasal düzenlemede de gerek sivil toplum kuruluşları ve bireylerin tepkilerine rağmen çıkarılmış olmasıdır. Konu ile ilgili tartışmalar kamuoyunun gündemine geç girmekle beraber bilim çevreleri ve çevreci kuruluşları ile sivil toplum örgütleri konuyu yıllardan beri takip etmektedir.

Belki ilk bakışta ülkemizde boşluğu duyulan bir konuda yasal düzenleme gibi algılanabilir, Ancak konu gün geçtikçe hepimizi rahatsız etmeye başlamıştır. Çünkü çıkarılan yasa bir ihtiyacı gidermekten çok ithalatı düzenleme yasası gibidir.

Konunun bizleri rahatsız eden diğer bir boyutu da bu tür bitki tohumlarının pazarın 3 büyük biyoteknoloji firmasının elinde olması ve bu firmalardan birinin dünya pazarının %90’ına hâkim olmasıdır. Tabii bu firmalarında sadece tohum patentleri ile yetinmeyip dünya zirai ilaç piyasalarında da etkili firmalar olmaları ve adeta tekel konumuna gelmeleridir. Ayrıca bu firmaların oluşturdukları lobiler ile karlarını artırmak üzere hükümetlere baskılar yapmaları ve üreticilere yönelik çok etkili yöntemler kullanmalarıdır.

Dünya toplumsal duyarlılık gösterirken, bizlerin kayıtsız kalması mümkün değildir. Gelişmiş ülkelerdeki sivil toplum örgütleri başta olmak üzere birçok ülkede sivil kesimin ve dini çevrelerin konuya karşı çıkması doğanın ve insanlığın geleceği konusundaki kaygılardandır. Ülkemizde Çernobil faciası yaşandığında küçümsenen tablo bugün ciddi sayılarda kanser vakası ile karşımıza çıkmıştır.

Bu nedenle konunun dikkatle yeniden ele alınması gereklidir. GDO’lu ürünlerin dünyanın açlık sorununu çözmesi bir yana, bağımlı tarımsal girdi ticareti yaratma çabasının bir parçası olduğu gerçeği gözardı edilmemelidir.

 
Toplam blog
: 416
: 790
Kayıt tarihi
: 19.02.10
 
 

Tarım, Gıda, Ormancılık, Çevre, Örgütlenme ve Proje konularında çalışmalarda bulunmaktayım. Öncel..