Gelin şu "Kürt sorunu"nu çözelim

 GELİN ŞU KÜRT SORUNUNU ÇÖZELİM!

“OTURALIM KAFA YORALIM BAKALIM

Bir Kürt sorunudur...

Bir PKK sorunudur aldı başını gidiyor.

Devlet bu sorunla uğraşa, uğraşa bir hal olduL

Yalnız...

Bir adım ileriye gidemedi!

Neden gidemedi?

Neden hala gidemiyor peki?

Benim yanıtım;

Devlet bu yolda doğru adam kullanmıyor bir...

Doğru yöntem kullanmıyor iki...

Bilinir ki sorunlar doğru adam ve doğru yöntemle çözülür.

Ben diyorum ki;

Devlet bu konuda PKK’yı kendi muhatabı değil de bir suçlu olarak görmeli.

PKK’yı özel düşmanı olarak görmemeli!

Banka soyguncusu neyse PKK da odur!

Devlet nasıl bir adi suçluyu, normal yollardan yakalayıp, yargıya teslim edilsin diyorsa...

PKK için de böyle yaklaşmalı onun yasalara aykırı eylemlerinde...

İç ve dış bağlantılarını doğru saptamalı bununla ilgili olarak çözümleyici ilişkiler geliştirmeli.

PKK neden kuruldu, kim kurdu ya da daha açık ifadeyle kim kurdurdu?

PKK’nın kuruluşunda CİA, MOSSAD ve MİT’in sorumlulukları nedir?

ASALA’nın devamı PKK içinde mi?

PKK’nın İsrail’in ‘arz-ı mevt’ idealindeki rolü nedir?

APO konuşuyor eşkıya uyguluyor yalanına artık son verelim, devlet istemezse APO asla konuşamaz!

Kürtler bağımsız devlet kurarken bu topraklar üzerindeki ‘Ermeni megalo ideası’ sus pus mu olacak?

Bunlar bir, bir ve yüksek sesle halkın önünde seslendirilmeli halk özellikle Kürt halkı bunları duyup değerlendirme yapmalı.

Yani ben diyorum ki devlet ‘Bilimsel yöntemi’ kullanmalı!

Bilimsel yöntemdir ki doğa ve toplum ve bilinç olaylarını doğru tanır ve çözümler.

Bunun için Kürt sorunu ve PKK,

*Parçalara ayrılmalı her bir parça iyi tanınmalı, öğrenilmeli sonra bunlara dayanarak sorunun bütünü tanınmalı...

*Kürt sorunun yakın ve uzak bağlantıları saptanmalı bu bağlantılar üzerine gidilmeli.

*Kürt sorunun devinimsel denklemi çıkarılmalı, ne zaman nerde hangi hali almış ve alacak doğru belirlenmeli.

*Bu hareketin tarihi geçmişi ve geleceğinin temel çelişkileri görülmeli.

*Bu çelişkilerin kullanılabilmesini sağlamalı.

*Çelişkilerin yarattığı değişimler ve dönüşümler görülmeli ve iyi yönetilmeli...

Bu tanıma aşamasından sonra çözüm aşamasına gelinmeli.

*Zıtların birliği ve çatışması kullanılmalı tercih edilen zıttın yanında yer alınmalı.

*Nicelden nitele geçilmeli ve nitelden nicele ilerlenmeli.

*Şimdiye değin gelişen olumsuzlamalar yeniden olumsuzlanmalı ve ‘yeni durumları’ kullanmalı.

Bu çalışmalarda pedagojik tutum ve davranışlar sergilenmeli özellikle Kürt gençler üzerinde, doğru ‘bilinçaltı’ çalışmaları yapılarak onların ülkenin diğer halklarını düşman olarak görmeleri, bu gençlerin o malum çevrelerin oyunlarına kanarak hem kendilerini hem diğer insanları ateşe atmaları daha okul sıralarında engellenmeli...

En nihayet sorunu yaratanlar insan olduğuna göre her insanın ‘temel gereksinimleri’ aynı olduğundan, sorun yaratan Kürtlerin de temel gereksinimleri karşılanmalı; ‘yaşama, güvenlik, sevilme, statü kazanma ve kendini ifade edebilme’ sağlanmalı...

Bu arada devlet de kendini gözden geçirmeli ve insanından öne geçmeden insanına hizmet etme, onun temel gereksinimlerini karşılama görevinin dışına çıkmamalı!

Yavuz Sultan Selim’in dediğince devlet, ‘hadim-i millet’ olmalı...

Devlet soyut bir kavramdır tek başına ve bu haliyle insan için değildir. Devlet ancak insan için olursa somut bir yapıya dönüşür, işte budur aranılan...

Çağdaş devlet halkının ve insanlığın barış içinde yaşamasına hizmet eden devlettir!

Bütün bunların da gerektirdiği yapı, ‘bilen, yapabilen, olabilen, sahip olabilen ve en sonunda da yakın olma ilişkisi taşıyan’ insanlar eliyle oluşur.

Bizim devlet; ‘ahlakı, adaleti, adabı, aklı ve aşkı’ kullanan insanları tercih etmeli ya da insanında bunu geliştirmeli.

Bugün ben bu yapıyı göremiyorum. Onun için de Kürt sorunu “çözülemez bir olgu” gibi gösteriliyor bizlere!

Kahir ekseriyet, devlet adamları ‘yakın olma ilişkisi’ taşımıyorlar. Onlar sadece kendileri için yaşıyorlar, o kadar!”

Ben burada şunu iddia ediyorum, ben bu “Kürt sorunu” nu çözerim!

Hem vallahi, hem billahi çözerim!

Devlet bunu çözmeli ve oraya giden milyarlarca dolarla hem o bölgeyi hem genel olarak şu ülkeyi ihya etmeli!

Saygılarımla... Hakkınızı helal edin ne olur:)