Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Temmuz '14

 
Kategori
Deneme
 

Güven zayi olmuş hükümsüzdür

Güven zayi olmuş hükümsüzdür
 

Görsel alıntı


Ağlayanları, sızlayanları, davacıları, hoşnutsuzları, yoksulları, şikâyetçileri, hırsızları, soyguncuları, kaptıkaçtıları, zorbaları, güçlüleri, yandaşları, haksızları ve suçluları  çok olan toplumlarda güven sorunu var demektir.

Peki, güven nedir:  Korku, çekinme ve kuşku duymadan inanma, bağlanma duygusu.

Güven kişinin, kurumun, makamın zilyedinde bir mülkiyettir. Hani derler ya, sana bağlandım yârim, yaranım, arkadaşım, dostum, işverenim, kurumum, yönetenim, sen beni çözmeden, ben seni çözerim.

Öncelikle bu mülkiyetin tesisine bakmak gerek. Temellerin derinliği, kumun, çimentonun, çakılın kalitesi, duvarların, çatının sağlamlığı rüzgâra, depreme dayanaklı mı? Güven aynı zamanda itimat demektir. Güvenin temeli sevgi, duvarları saygı ve çatısı sadakat olarak belirlenir.

Güven kişiye, güçlüye, zengine, yoksula, yalancıya, hileciye tahsis edilmesi gereken bir mülkiyet değildir. Güven, gökten yere düşmemiş kar misali beyaz lekesiz, sağlam ve muhkem, yüreklere teslim edilen bir duygudur.

Menfaatlerini ülke menfaatleri üstünde, benliğini toplumun benliği önünde tutanlar, çıkar ve kirli emellere düşkün olanlar güven ve itimada şayan olamazlar.   

Güven sahibinde karar ve istikrar önemlidir. Kararsızlık ve istikrarsızlık güvensizliğin başlıca nedenleridir. Dağlar yüksektir, yüksek dağlara güvenilir. Yok, kardeşim öyle değil, yüksek dağların da etrafını sis, tepesini boran kaplıyor. Kış gelende yüce dağların başına da kar yağıyor. Bazen vadiler yüksek dağlardan daha güvenli oluyor.

Güveni sadece aşkta, evlilikte aramak ağacın yapraklarına bakıp dalları ve gövdeyi görmemezlikten gelmek demektir. Arkadaşlıkta, dostlukta, ticarette, yarar ve zararda güveni iyi muayene etmek gerek.

Güven nasıl kötüye kullanılır:

Bunun için tek bir örnek vermek, diğer nedenler içinde geçerlidir. Mülkiyetinde pirinç ekilmesi için belli bir anlaşmaya göre maraba ya, ya da ortakçıya teslim edilen güven ( mülkiyet ) alanında anlaşmanın aksine buğday ekilmesi güveni kötüye kullanmaktır. Güveni temelden sarsmaya yeterli bir nedendir. Güven ve itimada şayan olmayana güven teslim edilmemelidir.

Son yıllarda yaşamda, insan ilişkilerinde sosyal, duygusal ve psikolojik alanlarda, ticarette, kamuda, çalışma alanında en çok tartışılan konuların başında güven gelmektedir.  

İçinde bulunduğumuz zamanda insan beklentilerinin değişmesi, yaşam amaçlarındaki farklılaşma etkenleri güven duyma duygularını değiştirmiş. Özellikle insan ilişkilerinde güven duymayı itimat etmeyi yeniden düşünülür hale getirmiştir.  

Siyaset yapana güvenir seçersiniz, seçildikten sonra bir daha yüzünü göremezsiniz. Dört yıl sonra uzaktan, uzağa yeniden ortaya çıkar boy gösterir.

Ticaret yapana güvenirsiniz elde ettiği kârın kenarından, ortasından, ucundan, dalından yaprağından koparır zarar gösterir. Haline üzülürsünüz, sadaka vermek istersin. Onun vermesi gereken vergiyi siz ödersin. 

İhracatı merkeple, ithalatı uçakla yaparız, böyle az üreten, çok tüketen bir ülkede  güven olur mu? Sezonda büyük indirim yazılarını görürüz. Aslında o yazılar reklamdan ibarettir. İndirim şöyle dursun aksine bindirim yapılmıştır. 

Ülkemizin Avrupa da veya sınır komşularımızdan güvendiği bir ülke var mı?

Sözde adına süper güç, süper devlet denen ABD kirli ayakları ile girdiği her ülkeye zarar vermektedir. Süper gücüne güvenerek gittiği her ülkede açtığı gizli, derin, karanlık ve üstü gölge ile örtülü kuyularda mide bulandıran sinekler üretmiştir. Ülkelerin yaşam şeklini, yapısını değiştirmiş cana, mala zarar vermiştir. Sadece İsrail'e Jandarmalık yapmıştır. İşte ABD böyle güvenini yitirmiş bir ülke haline gelmiştir.

Güven ağza yapışmış sakız, dile dolanmış söz olmuş. Güven özde zayi olmuş, bulunsa da bundan sonra hükümsüzdür. Sen dosta güvenirsin, dost aklındaki, fikrindeki, zikrindeki  şeytanlara güvenir.

Peki, Güven nasıl oluşur:

Yanlışların yerine doğruları, çirkinliklerin yerine güzellikleri beyine yerleştirmek, İçsel konuşmalar üretmek, risk almak, sadece yapabildiğimiz iyi şeylerle değil, yapamadığımız şeylerde de düşünülen ve gösterilen emek ve çabayı takdir etmeliyiz.

Sadece yapıcı olanlara alıcı, yıkıcı olanlara satıcı gözle bakmamalıyız, sarsılan güveni daimi surette restore etmeliyiz, yıkılmasına müsaade etmemeliyiz. Güveni başkalarının onayına bırakmadan kişisel değer ve ölçütleri de tartıda dikkate almalıyız.

Güven ile ilgili sevda üzerine eski bir deyiş:  

Ey yâr el ettim, göz ettim, söz ettim, Sana gel dedim, sen gelmedin, Kusurum neydi neden bana güvenmedin, Madem bu sevdanın sonu ayrılıktı, Niye bunu daha baştan demedin.

Bu biçare de dahil, henüz denizde bir damla kadar güven ve itimada şayan  olmayanlar, kendilerini deryada büyük dalgalar misali güven ve itimad sahibi sanırlar.

Elbette güven sahibi ve güvene layık insanlarımız var, Onların mevcudiyetiyle dünyada hayat devam ediyor. Gece sabah, gündüz akşam oluyor, Bütün insanların değerlerini yitirmeden El Emin, güvenli, güvenilir ve itimada şayan Ak-u pak yürek sahibi olmaları dileğimiz olsun. 

 

Kıymetli okurlarımıza saygılar sunuyorum.

Mehmet BURAKGAZİ / MERSİN

 

 

                                                                  

 
Toplam blog
: 608
: 2204
Kayıt tarihi
: 12.04.12
 
 

Bingöl'de, Baharın son ayında, ikindi üzeri un ambarı (kiler) arkasında, ebesiz, hemşiresiz, Emin..