Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Temmuz '13

 
Kategori
Sosyoloji
 

Her şey gençlikte değerli, ihtiyarlık para etmiyor; yaşlılara itibar kazandıracak şeyler yapmalıyız

Her şey gençlikte değerli, ihtiyarlık para etmiyor; yaşlılara itibar kazandıracak şeyler yapmalıyız
 

Ne yapalım hayatın gereği bu; 60’ından sonra çaptan düşüyoruz ya itibar da bizi kapının önüne koyuyor, yüzümüze bakan olmuyor. Şapkamız aşağı düşüyor, hayat adeta bizim için bitiyor. Kim ihtiyarlık günlerim mutlu geçiyor diyorsa yalan söylüyor!

Aksilik bu ya hayat bitiyor ama ömür bitmiyor; işin yoksa sürün dur! Bir yandan yaşlılığın verdiği önemsizlik, işe yaramazlık, öbür yandan cahil insanların sanki kendileri hiç yaşlanmayacakmış gibi rencide edici, aşağılayan davranışları. Ben onu bunu bilmem arkadaş, bir yaşlıya yaşlı olduğunu hissettiriyorsan insan değilsin. Ne hissettirmesi ya yüzüne söylüyor, yüzüne. Yaşlılık gurur duyulacak bir şey değil ki. Allah kahretsin, mecburuz işte bu köprüden geçmeye! Normal davransan, hissettirmesen ölür müsün?

60 ile 80–90 arası 20–30 yıl insan ömründe bence gereksiz bir dönem. Hele de bizim gibi geri kalmış ülkelerde yaşlandın mı çöpe atıyorlar. Cahil insanların yaşadığı yerde yaşlıysan hemen öl! İnsan yaşlandı diye bu kadar değersiz bu kadar itibarsız olur mu ya. Saygılarında bile hakaret var! Bir insanın zavallı ve aciz olduğunu ima etmek, yüzüne vurmak, öyleymiş gibi davranmak saygı mı oluyor?

Koşarak emekliliğe gidenler koşarak mezara gidiyorlar.  Ömrün sonunda 20–30 yıl boyunca yaşlı insanlara gösterilen bu toplum tarafından önemsememe, oğlu ya da kızının, akrabalarının itip kakması oraya buraya atması ve bunlara bağlı yaşlıda gelişen “artık bir işe yaramıyorum” psikolojisi ölümden beter.

Bir de bunlara devletin sanki bir iş yapıyormuş gibi daha 60’ında 70’inde eli ayağı tutan insanları eline üç kuruş maaş verip hayattan kopararak darülacezelere, bakım evlerine doldurması eklenince- hele de kişi fakir fukaraysa- insanları canlı canlı mezara gömmek oluyor.

Aslında insanlarımız 90 yıl yaşasa da 60’ında, 70’inde ölüyor. Biz öldürüyoruz onları. Herkes yaşlılık günlerini düşünüyor. Niye kardeşim? Kör olup göremiyor muyuz? Sağır olup duyamıyor muyuz? Kaç tane kör ihtiyarımız var? 100 kişiden bir tanesi sağır olsun artık. Dert bunlar değil, ülkemiz insanlarının yaşlılara bakışı arızalı. Devlet yaşlıları “Aciz ve zavallı, yardıma muhtaç” kimse olarak görüyor.  Sensin aciz! Resmen devlet vatandaşına hakaret ediyor! Ne demek ya! Sen bana nasıl aciz dersin!

Lanet olsun ya! Görgüsüz, terbiyesiz insanların arasında yaşlı olmak çok zor! Biz bize yeteriz, sizin ilginize ve sevginize muhtaç değiliz! Hele de hakaret gibi saygınızı hiç istemiyoruz! Koşarak giden adamın elinden tutuyorsun; kör mü, topal mı? Yaşlı demek illa da hasta demek değil ki. Yardıma muhtaç demek değil ki. Bırakın kendi işimizi kendimiz yapalım.

Kerim Korkut Second Life(ikinci hayat) uygulamasıyla yaşlı insanlara öyle bir dünya kuracak ki bir an önce yaşlanayım diye dua edeceksiniz. Popülerlik, karizma nasılmış göreceksiniz. Ama işte burada da cehalet karşımıza çıkıyor. Bizim yaşlıları insan gibi gören, diğer insanlardan ayırmayan modern ve medeni projelerimiz ihtiyar maaşı alıp sırtüstü yatan ömrü billâh köle gelmiş köle giden yaşlı insanlarımız tarafından ihtimal ki anlaşılamayacaktır.

İşin kötüsü 60’ından sonra pek de yaşanmış denemeyecek bu 20–30 yıllık hayatın ömürden sayılması. Yaşamadım ki niye hayatıma ekliyorsun? Sevgili yaşlılar! Bütün bu olumsuzluklar sizlerin hayata bakışınızdaki yanlışlıktan da kaynaklanıyor. Sağlığınıza dikkat ettiğiniz sürece 75 yaşınıza kadar daha önce yaptığınız her şeyi yapabiliyorsunuz. Koşmayıverin, Boston maratonuna mı katılacaksınız? 60’ında hayatı bitirip köşesine çekilen kimse akılsızın ta kendisidir. Zaten kaç yıllık ömrünüz var ki. 20–30 yıl boş geçirilir mi ya!

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..