Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Haziran '11

 
Kategori
Siyaset
 

İlla da derim ki sana Tayyip Bey

İlla da derim ki sana Tayyip Bey
 

İlla da derim ki sana Tayyip Bey “kötü gün dostu” ara kendine... 

Yandaştan hayır gelmez adama, yandaş bugün var yarın yoktur!” 

Yandaşlık sözcüğünün anlamı: 

Güçlü, etkili birilerine yakın durmak, onun için “çen, çen” etmektir. 

Böylece birazcık olsun bir şeyler sebeplenmektir. 

Yandaşlık kesinlikle yanında olmak değildir. 

Yanında olmak dostça, birisiyle iyiyi, kötüyü paylaşmaktır. 

Sebeplenme diye bir düşünceyi asla kendilerine yakıştıramaz yanında yer alanlar. 

Böyle bir olayın dedikodusu bile onlara ağır hakaret gelir. 

Ne diyor şair; “İzinsiz dost bağının gülü derlenmez! 

** 

Yandaşlık meselesiyle ülkemizde ilk ağzı yanan parti DP’dir. 

DP öyle bir yaşadı ki bu yandaşlık olayını inanılmaz doğrusu! 

Özellikle Adnan Menderes’in “ayakları yerden kesildi.” 

Yandaşlar onu sanki adeta bir yaratıcı haline getirdiler. 

O da inandı! 

Ve 27 Mayıs Darbesiyle “alaşağı” edilince ne olduğunu bile anlayamadı. 

O “yandaş taifesi” Menderes, ne Yassı ada’da iken ne de idam kararı dolaysıyla bir toplu gösteri ve başkaldırı bile yapmadılar! 

İşte yandaşlık budur

Cumhuriyet öncesinde İttihatçılar da aynı acıyı paylaşmıştılar. Onlar da kendi zenginlerini yaratma ve kötü gün geldiğinde onun arkasına sığınma düşüncesine az ağıt yakmadılar. 

Süleyman Demirel ve Turgut Özal da hatta Alparslan Türkeş de aynı kazığı yiyenlerdendirler. 

Yandaş pilavın yağı için çen, çen” eder. 

Pilavı yağsız bulursa orayı hemen terk edip başka kapıda “çen, çen” etmeye başlar. “Kral öldü, yaşasın kral!” anlayışıdır bu… 

AKP de aynı acıyı yaşamak istemiyorsa, bu yandaş hikâyesini iyi bilmeli! “Zokayı yutmamalı” yani… 

Aslında temel düşünce; “İmtiyazsız, sınıfsız, kaynaşmış” bir toplum yaratmaktır! 

AKP bu yandaş yaklaşımlarından güven duyma yanlışından kurtulup, göründüğü Müslüman kimliğin emrettiği gibi tarafsız ve haktan yana olabilmenin yollarını bulmalı. 

Benimkisi bir dost önerisi: Hz. Muhammed (sav) öğüdü gereğince; “yanlışı elimizle, elimizle olmazsa dilimizle, dilimizle olmazsa gönlümüzce” durdurmaya çalışmaktır. 

Dilerim ki bunu Diyanet İşleri Başkanı ve diğer önde gelen “Din Âlimleri” yapsınlar. Ve bu “yanlışa gidişi” önlesinler. Ülkeye barışın, kardeşliğin, huzurun, mutluluğun gelmesine yardım etsinler. 

Şu ülke, ” Müslüman olmanın yararını” bir görsün ya! 

Bugün; “yandaş basın, yandaş yargı, yandaş polis vb…” yarın; karpuz gibi ikiye ayrılmış bir Türkiye! İstenilen bu değil elbet! Değil de “cehenneme giden yol iyi niyet taşlarıyla döşelidir!” derler… Bu işler sadece iyi niyetle yürümez bir de aklın egemenliğine girmek lazım. 

Ve özellikle iyilere kulak vermek gerekir. 

Kim mi iyiler? 

Çok basit onları bulmak; kim ki dün senin yanında değilken bugün senin yanında ve seni bol, bol alkışlıyor ve senden sebeplenmeye bakıyor; bunları bir ayıracaksın, geriye kalanlara siz gelin bakayım yanıma diyeceksin! Ve en çok senin yanına gelmek istemeyeni başköşeye oturtacaksın!  

İşte bunlardır Tayyip Bey insana esas lazım olan, “kötü gün” dostları! 

İlla da derim ki sana Tayip Bey; “kötü gün dostu” ara kendine… 

 

 

 
Toplam blog
: 1253
: 175
Kayıt tarihi
: 04.07.10
 
 

1949 yılında Söke Nalbantlar köyünde doğdum. Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik bölümünden mez..