Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ekim '08

 
Kategori
Tarih
 

İşte tarih; Sultan Vahideddin anlatıyor; 19 Mayıs 1919 Mustafa Kemal Paşa Samsun’da! (Son)

İşte tarih; Sultan Vahideddin anlatıyor; 19 Mayıs 1919 Mustafa Kemal Paşa Samsun’da! (Son)
 

Vahdettin der ki;“Mustafa Kemal benim paşamdır. Hiçbir Türk askerine hakaret edilmesine izin vermem.


Üzerinde çok tartışılan; “Sultan Vahideddin haindir- değildir” Ve Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a gidişi ile ilgili ayrıntıları, sadece taraflarının anlattıkları ile vereceğimizi ifade etmiş, Vizeyi veren İngiliz subay ile Mustafa Kemal Paşa’nın anılarını aktarmıştık. Bu son bölümle; Sultan Vahdettin’i (başyaveri ve kızı Sabiha sultanın) anlattıkları ile noktalayacağız. Yorum ve karar okuyanındır.


G) KAYNAK; Sultan Vahideddin, ( Nakleden; başyaver Avni Paşa); sahife 136
Alıntı yapılan kitap; (Murat bardakçı, “Şahbaba”)

“Ertesi gün 16 Mayıs’tı, günlerden cumaydı…

Hüzün her zerreye sinmişti. İzmir’in bir gün önce işgal edilmesinin hüznü…

Namazını bu elem havasını teneffüs ederek tamamladı Vahideddin.

Sonra camiin hükümdarlara ayrılan yerine, mahfil-i humayına geçti. Vedaya gelen bir yolcuya “uğurlar olsun” diyecekti.

Odada dört kişidiyler. Zat-ı Şahane, yani Vahideddin; Sadrazam Ferid Paşa, başyaver Avni Paşa ve Mirliva-Tuğgeneral-Mustafa Kemal Paşa.

Ortadaki ayakları altın varaklı mermer masanın üzerinde bir Kur’an-ı Kerim duruyordu.

Yazısı tezhibinden, tezhibi cildinden nefis elyazması bir Kur’an.

Sadrazam dışında herkes askeri üniformalarını giymişti… Zat-ı Şahane de… Bej bir üniforma vardı üzerinde… Masaya doğru birkaç adım attı Vahidedin…

Sadrazamla Avni Paşa da hükümdarı takip edip bir adım gerisinde durdular…

Herkes ayaktaydı…

Mustafa Kemal Paşa asker adımları ile ilerledi, masanın öteki tarafına, padişahın karşısına geçti. Askeri tavrına ruhani bir hava verip, sağ elini Kur’an’ın üzerine koydu ve öbür elindeki küçük kâğıdı okumaya başladı;

........

Sonra mırıltı halinde “Cenab-ı Allah muvaffak etsin” sözleri işitildi.

* * *

Vahideddin bu yemin merasimini seneler sonra San Remo’da kendisi ile birlikte sürgünde olan başyaveri Avni Paşa’ya hatırlatacak ve Paşa hatıralarına şöyle yazacaktı: (Kaynak kitap; Şahbaba, s. 135)

“…Zat-ı şahane elbise askeriyeleri labis olduğu halde ayakta bulunuyorlar.

Önlerinde masanın üzerinde dahi Kelam-ı Kadim duruyordu.

Sadrazam Paşa, Yaver Paşa, padişahın iki tarafında ve bir adım gerisinde idiler.

Mustafa Kemal Paşa’nın tavr-ı askeriyesine dini bir eda dahi vererek ilerledi ve sağ elini Kelam-ı Kadim üzerine koyarak şu yemini eyledi;

“Heyet-i vükelaca tanzim olunup irade-i seniyye-i hazret-i padişahiye iktiran eden 21 maddelik talimat-ı mahsusada musarrah salahiyet-i vasia mucibince Anadolu vilayat-ı şahaneleri bi’l-umum memurin-i mülkiye ve askeriyesi üzerinde icrasına memur bulunduğum teftişat ve tahkikatı rızay-i ali-i cenab-ı hilafetpenahi daire-i necat-ı bahiresinde medar-ı fahr ve mübahat-ı memlukanem olan sadakat-ı kamile ile bezl-i makderet eyleyeceğime vallahi billahi”

* * *

Bahriye nazırı Avni Paşa vapurun hazırlanmasını işini günler öncesinden halletmişti. Biraz sonra demir alındı, Karadeniz’e açılmalarından hemen önce bir devriye hücumbotuyla gelip

Bandırma’nın (geminin adı) güvertesine çıkan İngiliz denizcileri vizeleri kontrol ettiler ve “please proceed sir!” yani “Lütfen devam ediniz efendim” dediler. (Şahbaba, sahife, 137)

* * *

H) KAYNAK; Sultan Vahideddin’in kızı Sabiha Sultan; (Nakleden eski başbakanlardan Suad Hayri Ürgüplü) sahife 143


“Babamın padişah olmadan evvel ve veliahd iken en çok tanıdığı ve takdir ettiği Mustafa Kemal Paşa idi. Yaveri idi ve onunla Almanya seyahati de yapmıştı.

Mustafa Kemal Paşa’da ona çok bağlı ve hürmetkârdı. Memleketin en feci durumunda başa geçen babam mücadelenin ancak Anadolu’da devam edebileceğine inanmış ve Mustafa Kemal Paşa’yı bu işi tek başarabilecek insan saydığından Anadolu’ya kaçmaya teşvik etmiştir...

Bunu size söylediği gibi, bu kararlaştırılınca yanından çıkıp yaverler odasına giren başyaver Naci Paşa (Naci eldeniz) diğer yaverlere bunu gizlice tebşir etmiş (müjdelemiş) ve “hele şükür efendimiz Mustafa Kemal Paşa’yı Anadolu’ya geçmeye ikna etmişler!” demiştir.

Rahmetli Yümni Paşa’da bunu gayet iyi bilirdi.

Aralarında konuşup mutabık kaldıkları hususlar vardı;

-Evvela birbirini tanımıyor ve mutabık kalmamışlar, Ayrı ayrı iş göreceklermiş gibi hareket edilecek;

-İş yani hangi yönden selamete götürülürse sonra birleşecekler. Yegane gaye vatanın selameti kurtulması ve istiklali olacaktı.

-“Biz her şey olabiliriz. Cahil, tecrübesiz, hatalı bir siyasete kapılmış olabilir ve zararlar da verebiliriz amma Osmanoğulları olarak nasıl vatan haini olabiliriz?

Bizi en iyi tanıyan Mustafa Kemal Paşa bunu nasıl söyler!” der….

Ben kızı olarak ve ölümüne kadar başucunda olan en sevdiği bir insan olarak şunu bütün şerefimle temin ederek ve Osmanlı İmparatorluğu’nun bütün şan şeref dolu varlığını ortaya koyarak söylemek isterim ki;

Babam asla hain değildir. En koyu, sağlam bir vatanseverdi.

Öyle yaşamış, öyle ölmüştür.”


* * *

İşte tüm taraflar ve anlatılanlar.

Her zaman olduğu gibi karar sizlerin.

Resim:www.gaziantep.net'ten alıntıdır.

 
Toplam blog
: 1117
: 1768
Kayıt tarihi
: 29.08.06
 
 

Ticari ilimler akademisindeki öğrenciliğim sırasında, bir kamu iktisâdi kuruluşunda başladığım ça..