Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Ocak '11

 
Kategori
Sosyoloji
 

Kalkınmışlığın gericilik-ilericilik ve Cumhuriyetle bir ilgisi var mıdır (1)

Kalkınmışlığın gericilik-ilericilik ve Cumhuriyetle bir ilgisi var mıdır (1)
 

Kalkınma, Cumhuriyet-le-mi, Cumhur-la mı olmaktadır?


Erken çağlarda insanları din adamları yönlendirirdi. Yakın tarihimizde onların yerini medya almıştır. Medya ne verirse, okuyucu onu özümsemekte, özümsemesinin ardından yayılmasına gönüllü aracılık etmektedir. Denilmektedir ki, “Cumhuriyet kalkınmışlığın motorudur.” Ancak, Devletlerin yönetimlerini sorguladığımızda karşımıza çıkan tablo bu ifadenin aksini söylemektedir. Bugün dünyada yaklaşık 200 devlet olduğunu kabul edilerek bir değerlendirme yapıldığında; “Bunlardan 44 tanesinin monarşi, geri kalanların 156'sının cumhuriyet olduğunu görülmektedir. 

Cumhuriyetin tanımı her ne kadar bizdeki kitaplarda, "halkın idaresi, halka dayanan yönetim" denilse de, bu 156 cumhuriyetin tamamı, “halkın idaresi” demokrasi değildir. 

Bırakın demokrasi olmasını çoğunluğu ile otoriter yönetimlere sahiptir. 

2008 Demokrasi Endeksi'ne göre tam demokrasi olan cumhuriyet sayısı 18'dir. Başka bir deyişle, cumhuriyetlerin sadece % 11, 5'i tam demokrasi ile yönetilmektedir. 

44 monarşiden 12 tanesi tam demokrasiye sahip. Yani % 27. Karşılaştırmada Monarşilerin demokrasi oranı cumhuriyetlerin iki katından fazlasına ulaşmaktadır.  

Demokrasi endeksinde otoriter rejimler arasında yer alan cumhuriyetlerin oranı % 86 iken, monarşi oranı % 14. 

Birleşmiş Milletler 2009 İnsani Gelişmişlik Endeksi'ne göre yapılan bir değerlendirmede ; 

-En gelişmiş 38 ülkeden 19'u monarşi ve diğer 19'u da cumhuriyetle yönetiliyor. 

Oranlar şöyle: Monarşilerin % 44'ü en gelişmiş kategoride yer alırken, cumhuriyetlerin sadece % 13'ü bu seviyeye çıkabilmiştir. Monarşilerin sadece üç tanesi demokrasi endeksinde otoriter rejim olarak yer alıyor. 

En gelişmiş cumhuriyetlerin de çoğu tam demokrasiye sahip, bazıları kusurlu demokrasi kapsamında; ama hiçbiri otoriter cumhuriyet değil. 

Dahası insani gelişmişlik endeksinin en alt kategorisinde yer alan gelişmişlik düzeyi en düşük 24 ülkenin hepsi cumhuriyet. Bunların içinde bir tane tam demokrasi veya kusurlu demokrasi olan yok.  

Bunların birkaçı melez rejime, ama büyük çoğunluğu otoriter rejime sahip. 

Bütün bunlardan, diğer faktörlerin hakkı saklı tutulmak kaydıyla, cumhuriyetle demokrasi ve kalkınmışlık arasında bir illiyet bağının kurulamayacağı sonucuna varabiliriz. 

Tersinden kalkınmışlık ile demokrasi arasında güçlü bir bağ kurulabiliyor.  

Türkiye’nin, demokrasi endeksindeki sırası 87, insani gelişmişlik endeksinde ise 79’dur. (1) 

Cumhuriyet, ülkede demokrasi standardının yüksekliği oranında kastedilen manasına kavuşacağı ve kavuştuğu ortadadır. 

… 

Japonya, Dünyanın nakit zenginidir… Ülkenin başında İmparator vardır. 

Norveç’te Avrupa’nın en zenginidir… Orada da ülkenin başında Kral-Kraliçe. 

… 

“İngiltere’de 1642-1651 yılları arasında gerçekleşen İç Savaş sonucunda krallık devrilir. Bunun yerine önce parlamento idaresinde (1649–1653) sonra da Oliver Cromwell iktidarında (1653–1659), kısa süren bir cumhuriyet kurulur… 

Ancak, Cromwell'in ölümünün ardından parlamento iç karışıklıkları önlemek için sürgündeki kral 2. Charles'ı krallığı yeniden kurmak üzere İngiltere'ye davet eder. 

İngiltere uzun devlet hayatında bir daha cumhuriyeti denememiş midir? 

Peki, neden, bir ihtiyaç mı duymamıştır, bir mahsurunu mu görmüştür? 

… 

Gericilik, İlericilik…. 

“Osmanlı, (Türkiye) geri kalmış bir ülkedir.” 

Bu ifade tamamen uydurmadır. (Tabiri uygun düşerse yalandır.) 

-“Güzel de ekonomi ve gelişmişlik rakamları böyle söylememektedir?” 

… 

Osmanlı bir cihan imparatorluğudur. Ve bir büyük medeniyetin sahibidir. Yaklaşık bin yıllık devlet birikimi vardır. Üç kıtayı asırlarca ve büyük bir başarı ile yönetmiştir. Her şeyi inkar edilse de bu meziyeti edilememektedir. 

Ve Osmanlı, Mozambik midir ki, geri kalmış bir ülke olsun? 

Osmanlı, rekabetçileri atılım yaptığında, atılımları gerçekleştiremeyecek kadar, savaşların ve belaların içerisindedir… 

Gerçeğinde karşılaştırmak için gelişmiş Batı Avrupa ve Osmanlı halklarının 1830’lardaki durumunu aramızda kaçımız bilmektedir? 

… 

Osmanlıyı en sorunlu dönemleri, gelişmişleri de en iyi dönemleri ile karşılaştırarak bir sonuca gitmek ne hakkaniyetle bağdaşır, ne de tarihi gerçeklerle… 

Osmanlı sistemli olarak en az yüz yıllık bir dönemde dönemin en güçlüleri tarafından savaşlarla, ekonomik ve siyaseten çökertilmeye çalışılmasına rağmen; "Battı!" denilen dönemde dahi dünyanın en büyük altıncı ekonomisidir… 

Yazı nelerle devam edecek? 

İnsanlığın son beşbin yılından başlayarak günümüze kadar yönetim şekilleri ve devrimleri incelenecek... 

Ve görülecektir ki, Fransız ihtilali, İngiliz devriminin çocuğudur. 

Ve İngiliz devrimi bize çok şey anlatacaktır. Ancak ve her nedense bizim tarih kitaplarımızda bu devrimden fazla bahsedilmez… 

Belki de cumhuriyeti sadece 10 yıllık bir sürede denediğinden, kötü örnek olmaması için bahsedilemektedir. 

 

Resim;haberpan.com'dan alıntıdır. 

(1) Nuri Yurdusev / Zaman 

 
Toplam blog
: 1117
: 1768
Kayıt tarihi
: 29.08.06
 
 

Ticari ilimler akademisindeki öğrenciliğim sırasında, bir kamu iktisâdi kuruluşunda başladığım ça..