Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Nisan '17

 
Kategori
Deneme
 

Kendimi yaşamak istiyorum

Kendimi yaşamak istiyorum
 

ben


(1974 yılında yazılmış 2017 yılında edebi düzenlemeye çekilmiştir)
 
Bilincimin bağımsızlığını özlüyorum. Kendi tarihim olsun istiyorum. Korkuyorum; ama sürüden ayrılmazsam asla kendimi bulamayacağım. Kendimi ararken çok dikkatli ve sabırlı olmalıyım, çünkü kendimi tamamen kaybetme ihtimali de var. Ruhumun ve bilincimin dehlizlerinde dolaşırken kendimi tanımanın güzelliği yanında ürkünçlüğü de olacaktır; ancak böyle yaman bir uğraşın sonunda kendimi bütün bir gerçeklik olarak ölümün aynasına aktarabileceğimi bilmek beni mutlu tutacaktır.
 
Liseyi bitirmek için nasıl da can atıyordum! Üniversitede her şey farklı olacak sanıyordum. Kazandığımı haber veren postayı aldığımdaki sevinç dalgasını hatırladığımda bile hâlâ o coşkunun mirasıyla heyecanlanırım. Şimdiye kadar umduğumu bulamadım, bir hayal kırıklığının hüznüne doğru kaymaktayım. Ben üniversiteden bilimsel düşünebilmek için bilgilenmeyi bekliyordum; oysa aynı lise eğitiminde olduğu gibi bilgiyi yeterli not alabilecek kadar ezberlemekten başka bir şey yapmamam istendiğini gördüm. Bir formülün nasıl oluşturulduğu, arkasında yatan temel düşünce sisteminin kavranması önemsenmeden ezberlenmiş olması yeterli sayılıyordu. Üniversitede bile bilgi hamallığı yaptırılmaktaydı.
 
Çağımızı ileri taşıyacak verimli bir eğitim sisteminde bilgi arşivde, bilgi kitapta, bilgi elektronik beyinlerde saklanmalı; benim kafamda değil. Bana bilgiyi nerede bulabileceğim söylensin yeter; bana asıl bilgiyle ne yapabileceğim öğretilsin. Bilgiyi insanlığa yararlı erdemlikte tasarlayıp uygulayabilecek yetkinlikte düşünmenin yolları ve bilgiye nasıl ulaşacağım öğretilsin yeter. Hafızama bilgi yüklemekten düşünmeye zamanım kalmıyor. Bunalıyorum! Beyin hücrelerimin posası çıkarılıyormuş gibi başım çatlıyor; bilim adamları en dâhi insanın dahi toplam hafıza kapasitesinin 25000 sözcükten ibaret olduğunu söylüyor. Bundan ötesi çağrışımlarla hatırlamak, düşünmek ve yeni bilinçlenmelere neden olan yorumlar yapmak veya yapılmasına neden olmaktır. Bence eğitim sistemi düşünmeyi öğretmeyi temel amaç edinmiyorsa, sistem benim düşünme ve düşündüğümü duyurma becerilerimin gelişmesini istemiyor demektir. “Ne pahasına olursa olsun, ‘kutsal devlet’ için olsun” diye tutturan milli uygarlığa, ya da bir başka ideolojiye sadık hizmetkâr yetiştiren bir eğitim almak istemezdim amma seçme hakkım hiç olmadı…
 
Bir toplumun tümü aynı yolda tek yönde yürüyebilir mi? Kutuplaşmış sapkın unsurları tamamen temizlemek hiç mümkün olmuş mudur? İnsanın bugün ve gelecekteki onurlu geçimini sağlamış, bireylerine bilimsel düşünebilmek için yeterli eğitim ve bilgiye erişme olanaklarını sunmuş toplumlar zaten aşırı uçların yönetimine girmezler. Yüreğim sancıyarak görüyorum ki bugünkü siyasi sistem devletin gücünü kullanarak aşırı uçlarda uçan bir kafayı onun zıt kutbundaki bir başka aşırı uçuk kafayla tokuşturup parçalamaktadır. Daha da yürek parçalayıcı olanı arada sıkışan birçok masum insanın telef olmasıdır.
 
Ey soylu ve mağrur büyüklerimiz bizden ülkenin geleceğini düşünmemizi nasıl beklersiniz? Bizi kendi geleceğimizi bile düşünmekten aciz bırakmışsınız. Ayrıca ülkenin geleceğini biz gençlerden önce sizin düşünmüş olmanız gerekmez miydi? Sen düşünme, devlet senin için en iyisini düşünür diyerek büyüttüğünüz gençlerden şimdi üniversitede düşünceye saygı göstermesini mi beklersiniz? Genç adam düşünmeyi bilmiyor ki düşünceye saygı göstermesini istersiniz!
 
Muharrem Soyek
***
 
Toplam blog
: 363
: 1765
Kayıt tarihi
: 04.08.08
 
 

Parasız yatılı Darüşşafaka Özel Lisesi'nde iki yılı hazırlık sınıfı olmak üzere yedi buçuk yıl ok..