Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Mart '11

 
Kategori
Spor
 

Kendini kovduran ilk başkan: Adnan Polat!

Kendini kovduran ilk başkan: Adnan Polat!
 

Sizi hatırlak bile istemiyorum!


“Görev süresi bitmeden seçime giden ilk başkan” olmak istemeyen Adnan Polat, "kendisini kovduran ilk başkan" olarak tarihe geçti. 

Galatasaray gibi bir kulübe böyle bir günü yaşatan Adnan Polat eseriyle ne kadar övünse (!) azdır. 

Bugün gerçekleştirilen mali kongredeki konuşmasında, hayati konulardaki eleştirilere cevap vermek yerine “işine gelen” konulara cevap verdi Adnan Polat. Yine tribünlere oynamaya çalıştı ancak bu kez papaz pilav yemedi. 

Örneğin “Bana ciddi şekilde küfür eden bir arkadaşımız var. İnternet sitelerinde bana küfür eden kişi biliyorum ki bugün burada. Eğer adamsa karşıma çıkıp şimdi söylesin.” demesiyle mali kongrenin hiçbir alakası olmayıp, tamamen tribünlere oynama ucuzluğudur. Daha önce “Galatasaray başkanı aslandır, kuzu değildir!” diyen Adnan Polat’ın “aslanlığı” nedense sadece Galatasaraylılara sökmektedir. Zaten arka sıralardan “TOKİ başkanına neden böyle kükreyemediğini” soranlara verilecek bir cevabı da yoktu. 

Adnan Polat konuşmasında “İbra olmak için seçim şantajını kabul etmemiz mümkün değildir. Seçim rüşveti vererek ibra olmaktansa ibra olmamayı tercih ederim.” derken yanılıyordu. Seçime gitmek rüşvet değil, gitmemek rüşvettir. Genel kurul üyelerinin temayülünü görüp de hala seçime gitmemekte ısrar etmek kararlılık değil, feci bir inatçılıktı. Hâlbuki bunca yaşanandan sonra icraatlarına güveniyorsa, seçime giderek kendisi de aday olup güven tazeleyebilirdi. 

Peki, neden başkanlığı bırakmak istemedi? Bunun iki ana sebebi vardı: Birincisi; görev süresi bitmeden seçime giden ilk başkan olmak istememişti. İkincisi ise; bu kadar -kendince başarılı- icraat (stat, riva arazisi, şirket birleşmesi vb. gibi) yaptıktan sonra Galatasaray tarihinin en büyük sportif başarısızlığının altındaki imzanın kendisine ait olmasını kaldıramadı. Başkanlığının kalan son yılında -her ne pahasına olursa olsun- bunu unutturacak hamleler yapmak istiyordu. 

Adnan Polat, Galatasaray tarihinin en yüksek oyunu alan başkan olmakla övünmekteydi. Bence kendisi başkanlığa gelmeden önce aynı zamanda Galatasaraylıların en sevdiği birkaç isimden birisiydi de. “En çok oyu alan” başkandan “kovulan” başkana dönüştüysen; kendi yöneticilerini, genel kurul üyelerini ve hatta taraftarlarını suçlamak, kültürel ve kurumsal yapının duayenlerini alaya almak yerine hatayı ilk önce kendinde arayacaksın! 

Kongrede “Kimseyi mali işler, tesisler ilgilendirmiyor. Sporda alınan sonuçlar ilgilendiriyor” diye konuşan Adnan Polat hala anlamamıştı: Sorun, sportif başarısızlıklar değil! 

Sorun; Galatasaray'ı, Galatasaraylılığı, Galatasaray'ın değerlerini, Galatasaray kültürünü, Galatasaray'ın asaletini sürekli küçük düşürmüş olmasıydı! 

Sayın Polat'ın zor bir dönemde para toplama kampanyasına öncülük yaptığını ve yine Canaydın yönetimine girdiğini de kimse unutmadı ancak yaptığı doğru işlerin yanı sıra, son derece yanlış icraatlarıyla da Galatasaray'ı, Galatasaraylılığı, sürekli küçük düşürdüğünü de kabul etmek gerekir. Bugüne kadar hiç bir başkan Galatasaray'ın değerlerini böyle düşürmemişti. 

Örnekler verelim: Fatih Akyel'i ve emre Belözoğlu'nu geri almak istemesi, Galatasaraylılara önce "mor", sonra "pembe" formaları "giydirmesi", dün kovduğu Necati'yi ve Fatih Tekke'yi "kurtarıcı" diye almak istemesi, U-17 maçında ufacık çocukların dövülmesi, Cemal Nalga skandalı, Fenerbahçe kulübünün kapı önüne koyduğu Colin Kazım'ın alınması, TT Arena'da "Ali Sami Yen" isminin bulunmasının becerilememesi gibi.. 

Her şeye rağmen Adnan Polat’a gösterilen sabır ve tolerans, TT Arena’nın açılış günü sona ermişti. Dün kaptanını satan, o gün de taraftarını satmıştı. TT Arena bir bakıma Adnan Polat için kurulan darağacına dönüşmüştü. 

Adnan Polat, TT Arena’nın açıldığı gün TOKİ başkanına tepki göstermek, İ.B.B. Spor A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı selim terzi'nin Galatasaraylıların ne "babalarının belli olmadığına" ne de "şerefsiz olduklarına" dair açıklamalarına cevap vermek, Twitter'da Galatasaraylılara "şerefsiz, nankör, geri zekalı kuş beyinli" diyen AB Genel Sekreterliği’nin müşaviri yasin ekrem serim'e cevap vermek yerine; Galatasaray Başkanlığı makamında bulunan birisi olarak böylesine tarihi bir açılış maçında stadı ve Galatasaraylıları terk ettiğinde ve başbakandan özür dilemeyi abartıp, Galatasaray taraftarı için sürek avı yaparcasına kameralarla tespit ettiklerini bir daha stada sokmamakla tehdit ettiğinde kendini asmıştı. 

Daha sonra ise "Ben bugüne kadar taraftarıma tek bir laf söyletmedim." demişti. Sayın Polat basın toplantısında "Kaldı ki demokraside protesto etme hakkı vardır. Ne ıslıkçı ne de protestocu avına çıkmadık. Biz kimsenin ismini emniyete vermedik. Öyle bir portre çizildi ki sanki biz Galatasaray taraftarını fişliyormuşuz gibi." de demişti. Yaptığı transferler gibi, günü kurtarmaya yönelik bu tür tutarsızlıklarıyla her geçen gün erimişti. 

Şimdi de "Başbakanı orada iyi ağırlayamamanın verdiği üzüntü vardı, iyi ev sahipliği yapamadığım için özür dilememi de bana çok görmememiz lazım." demektedir. Oysa kimse bunu ona çok görmemişti, "Galatasaray taraftarına acımasız bir şekilde öfke kusmasına ve emniyetle beraber tespit edeceklerini açıklamasına" idi yapılan itiraz. 

Adnan Polat Galatasaray'ı çok sevmektedir, bunu anlamamak için aptal olmak gerekir. Ancak Galatasaray’ı sevmekle, onu yönetebilecek vizyon ve beceriye sahip olmak farklı şeylerdir. 

Kimsenin Galatasaraylıları bu kadar rezil etmeye hakkı yoktur! Düne kadar gelinen noktada, Galatasaraylılık yerlerde sürünmüştür! 

Adnan Polat ve yönetimi Galatasaraylılık ruhunu ve ilkelerini her geçen gün aşındırmış ve hiç olmadığı kadar örselemiştir! 

Arda Turan'ı taraftarın önüne atarak kendisini kurtaran Başkanı, taraftar kurtarmamıştır. 

“Beni protesto edecekse Galatasaray taraftarı etsin. Bizi ancak Galatasaray taraftarı asar başka kimse asamaz" diyen başkanı, önce taraftar sonra da kongre üyeleri, taraftarını sattığı TT Arena’ya asmıştır. 

Stadın açılışında tarih yazan Galatasaray, değerlerine sahip çıkarak yine tarih yazmıştır. Olan budur.. 

Galatasaray'ı çok sevdiği için Adnan Polat'ın böyle gitmesine çok üzüldüm.. 

blog.milliyet.com.tr/Adnan_Polat_sucludur_/Blog/ 

blog.milliyet.com.tr/Adnan_Polat_in_yerine_Galatasaray_a_bir_FB_li_ 

baskan_olsaydi_/Blog/ 

blog.milliyet.com.tr/Sizi_hatirlamak_bile_istemiyorum_Adnan_Polat_/Blog/ 

blog.milliyet.com.tr/Adnan_Polat_in_kimsenin_Galatasarayliligini_ 

sorgulamaya_hakki_yoktur_/Blog/ 

blog.milliyet.com.tr/Galatasarayli_nin_basi_dik_Sayin_Polat_/Blog/ 

blog.milliyet.com.tr/_Ben_bugune_kadar_taraftarima_tek_bir_laf_ 

soyletmedim__dedi_/Blog/ 

blog.milliyet.com.tr/G_Saray_Adnan_Polat_sayesinde_mali_yonden 

_duzeldi_masallari__/Blog/ 

 
Toplam blog
: 293
: 1063
Kayıt tarihi
: 07.11.08
 
 

Sporun bir kavgadan çok; ahlak, mücadele, eğitim, zeka ve dürüstlük olduğuna inanıyorum. Doğaya, ..