Liderlerin Atıp Tutması, Bir Şey Yapmadan Karşı Tarafı Hizaya Getirme Siyaseti

Günümüzün böyle bir siyaseti var siz bilmiyorsunuz… Belki eskiden de vardı ama iletişim zor olduğu için bu kadar işlemiyordu. Şimdi Ankara’dan “Hey Trump diyorsunuz Beyaz Saraydaki hizaya geliyor mu? Hayır.

Ama yazının başlığında hizaya geliyor dedik… Geliyor ama Beyaz Saraydaki değil; çünkü yemiyor, hayvan terli! Yani bu iş bu kadar kolay değil, gücünüz varsa gücünüzün etkisinden yararlanırsınız.

Kime atıp tutarsanız hizaye gelir, Barzani’ye mesela (Gerçi o da inatçılık etti başına neler geldi) Sizden güçlü birisine bu siyaset sökmez.

Bu, dış politikada bugün çok geçerli bir siyaset… Hatırlayın 2000’lerde Suriye’yi uyardık Öcalan’ı ülkesinden çıkardı. Keza Daha önceki Kardak krizinde “Savaş sebebi” dedik Yunanistan çekildi. ABD’ye “PYD’ ye silah yardımı yapma” diyoruz tınlıyor mu?

Sayın cumhurbaşkanı adeta dünyaya meydan okuyor, iyi ediyor; “Herkes böyle konuşamaz demek ki Türkiye’nin güvendiği bir şeyler var” deniyor, büyükler olmasa bile küçükler çekiniyor; hele de geçmişte örnekleri yaşanmışsa(Kıbrıs harekâtı)

Burada sorun bazılarının Sayın cumhurbaşkanının (Ve diğer ülke siyasetçilerinin) bunu siyaseten yaptığını anlayamamaları (Gerçek sanmaları), ABD’ye meydan okuyor ne yapacaksın, ABD ile savaşacak mısın; e buyur savaş! Yani bu işin mahzuru bu, halk başka türlü yönlendiriliyor.

Ben anlıyorum ve iyi yapıyor diyorum… Eminim askeri müdahalede falan bulunmadan PYD’nin bazı eylemleri cumhurbaşkanının yüksek perdeden konuşmaları yüzünden frenlenmiştir. Arkalarında ABD olmasa kımıldayamazlardı bile!

Görüyorsunuz ne kadar işe yarıyor, kurşun atmadan savaşmak gibi!