Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Kasım '07

 
Kategori
Spor
 

Maç 28 dakika, skor FB:1 - ?:2

Maç 28 dakika, skor FB:1 - ?:2
 

Yine dün öğleden sonra garip bir maç izledik. Yazılacak ve konuşulacak şey çok, ama futbol adına değil, çünkü sahada futbolun f'si yoktu. Sezonun en hızlandırılmış maçını izledik. Takımıma oynamadılar, diye hiç mi hiç kızmıyorum, oynasaydılar diyenlere de tek sözüm var:

Rakip oynamak istemiyorsa oynayamazsınız!


İsterseniz en güçlü takım olun. Böylesi bir maça, zirvede iki takımın mücadele edeceği bir maça ilk defa görev alan acemi bir yan hakem (Volkan bile kaç kez azarladı.) verilmiş. Ekranda yakın plan gösterildiğinde uyukluyor gibiydi yan hakem ve yine etkisiz ve yetkisiz bir orta hakem...

Edu 'nun her iki kartı da yanlış karar sonucu ve maç 28. dakikada bitiyor. Bakalım kaç maç ceza verecekler Edu'ya?

Fenerli oyuncular maça tutuk başladı, nedendir bilinmez bir kopukluk vardı, havadan mı yoksa yorgunluktan mı, bilemeyiz. Semih ilk golü atmasına rağmen oyuna tam girememişti Fenerbahçe. Appiah formda değil, Vederson, M. Aurelio ve Deniz'in yorgunluğu apaçık ortada. Gökhan Gönül sürekli havalarda uçuyor. Sakatlanacak, diye aklım gitti. Çocuk ilk kez milli takıma çağrılmış, ben onu sakatlamak isteyen rakip oyuncu da art niyet aramayım mı ben şimdi?

Rakip takımın her olaylı pozisyonda baş rolde olan bir oyuncusu, maç sonunda oyunu kadar centilmenliği ile isim yapmış, R. Carlos' a bile dil uzatabiliyor," bana yumruk attı," diyor. R. Carlos yumruk atsa, gösterilmez mi hiç? Oysa ki o Aurelio ile kavga ediyor, ama ısrarla Roberto Carlos'un adını tekrarlıyor.

Yine yan hakem maçın sonunda tüm ısrarlara rağmen R. Carlos'un uzattığı elini sıkmıyor. Bunların bir cevabı olmalı. Bilen varsa açıklasın lütfen, böyle bir davranış olur mu? Dünyanın en büyük futbolcusu üç kez elini uzatıyor, hakem tokalaşmıyor. Herkesin tanışmak için can attığı Roberto'muza hakem yüz vermiyor ve burun kıvırıyor, çok merak ediyorum. (Ayın hakemi seçilirse hiç şaşırmam! ) Ofsaytları görmeyince uyuklayan hakem, Volkan çileden çıkıyor ve " hakem! hakem!" diye bağırıyor, bu yaşıma dek böyle bir şey izlememiştim, ilk defa gördüm böyle bir olayı.

Alex'i çok aradık bu maçta, o olsaydı, en azından kaptan olarak takımı ateşlerdi.

İglesias sakatlanıp çıkınca yerine giren Mehmet Eren (Bizim M.Eren değil) hiç beklenilmeyen performansla iki gol attı, hocaları Tolunay Kafkas'ın yüzünde, ne ilk gol atıldığında ne de maçın sonundaki konuşmasında sevinç ibaresi yoktu. O da biliyordu kartların haksız olduğunu. Her maçta daha zor topları kurtaran Carlos, golleri sadece izleyebildi. Her 10 dakikada bir birbirlerine giren oyuncuları da hakem izledi. Ne ilginç, diğer maçta 5 dakika uzatma verilirken, bu kadar aksak giden bir oyunda sadece 3 dakika uzatma oldu, o da hucüm şansı bizdeyken erken bitti, çünkü saha yine karışmıştı. Geçen hafta futbol konuşulmadı hakem konuşuldu, bu hafta bakalım ne kadar konuşulacak!

Maçlar bittikten sonra beyefendi duruşuyla ekol yaratan Arthur Zico bile artık dayanamadı. " İnsanların kriterleri olmalı, birine verilen kart diğerine de verilmeli, dedi. İyi oynamamalarına rağmen oyuncularını korudu, bu bile örnek bir davranış olarak görülmeli ve örnek alınmalı. O kadar çabalayan oyuncular ateşe atılmamalı, diğerlerine duyuru olsun!

Bu arada bir gün liderlik yapan bu yılın en güzel takımı (Benim 2. favori takımın oldu artık.) Sivasspor'u kutluyorum. İşini güzel yapıyor ve korkulu rüya olmaya devam ediyor bütün olanaksızlıklara rağmen, aferin onlara! Onların şampiyon olmasını (biz olamazsak tabi kii) gönülden isterim, ama ihtimal yok...

Hakem kararlarının konuşulmadığı, futbolun konuşulduğu, her maç sonunda yöneticilerin basın açıklaması yapma gereği duymadığı maçları izlemek umuduyla!

İyi bir hafta geçirmenizi dilerim!



Resim alıntıdır:
http://www.fenerbahce.com/haberler/25648.php
 
Toplam blog
: 480
: 2046
Kayıt tarihi
: 27.03.07
 
 

Üstkimliği ile insan, altkimliği yeterince kalabalık birisi; Eş, anne, öğretmen emeklisi. Doğa, H..