Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Nisan '08

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Ne eşeğe ne de yoncaya!

Ne eşeğe ne de yoncaya!
 

Yaz gelmeden yonca biçelim!


Bu sabah hava güneşliydi, bahçeye nane biçmeye indim. Yağmur bol olunca, yeşillikte bol oldu, bahçe ot doldu. Mahsulat nane ile sınırlı kalmadı tabii ki, ısırgan otu, ebegümeci, karakavuk otu ile doldurdum kabımı. Otların arasında gezerken boş durmadım, felsefe bile yaptım kendimce.

Daha iki-üç yıl önce inşaat artıkları ile dolu olan toprak, bizim kendi gayretimizle yeşil örtüye dönüşmüştü. Dolgu topraktı, verimsiz ve taşlı. Bahçe düzenlemesi yapacak ekonomik gücü yoktu site sakinlerinin, diğer yerli usulü bahçe yapmak, tere-maydanoz, salatalık ekip dikmek de yasaktı. Biz kendi çabalarımızla hem içeriye hem de kaldırımlara ağaçlar diktik... Meyvalarını aldık bile, birer avuç da olsa. Ben kurallara uyarım ama yasakları da delmek için mantıklı yollar ararım. Tere, maydonoz, roka yasaksa nane, fesleğen, biberiye, mercanköşk, reyhan, lavanta yasak değil. Süs bitkileri ya onlar, şifa niyetine kullanılabilir. Önce saksılara sonra toprağa bulduğumuz yerlere diktik.

Toprak verimsizdi, gübre gerekliydi o da altın gibi değerli. Neyse yine kendi çabalarımızla 6 çuval gübre serdik engebeli araziye. İlk yıl yabani otlar, rengarenk kır çiçekleri çıktı, ben görevli kişiye oralara dokunma doğal hali de güzel dedim. Yolmadı o yabani otları, sonuçta yeşil örtü, çorak topraktan daha güzel görünür. Bizim işimize yaramazsa börtü-böceğin işine yarar. Bahçede en çok yonca var. Demek ki koyunların en sevdiği ve tercih ettiği yiyecek yoncaymış.

4 yapraklı yonca aradım. Dört yapraklı yonca olur mu, olur diyorum. Ben, öğrenci iken bizim bölümün önünde, Atatürk büstünün hemen arkasında bir yerde bulmuştum. Ertesi yıl yine buldum, tabii ki kolay olmadı, benden başka kimse de bulamadı. Ben bulacağım, diye karar verip başlamıştım işe, işin sırrı bu işte... O kuruttuğum yonca yaprağını epeyce bir zaman cüzdanımda taşıdım, uğur getirsin istedim, sonra kayboldu.

Diyeceğim şu ki;

Çuvalla alıp getirdiğimiz, bilmem hangi köyün, hangi ağılının, hangi isimsiz koyunlarının b(ortada nokta var)kları bizim bahçede hayat bulmuştu ve mahallemizin bitki örtüsünü değiştirmişti. Daha önce görmediğim ot türlerine rastladım. Onlar da rüzgarla, tozlaşmalarla çoğalıp başka bahçelerde yer bulacaklar. Doğal hayat böyle devam edecek. Yine burada papatyalar yoktu. Bir kucak dolusu getirip kuruttum ve kışın bahçeye attım onları, dağıldılar gönüllerince, şimdi çok yerde görüyorum sarı sarı papatyaları...

İşte böyle arkadaşlar, değerli bir vazoda tek görevi sadece odayı süslemek olan bir orkide dikkatimi çekmez benim, değer vermem, bakmam bile ama bahçedeki bir b(ortada nokta var)k tanesine bakar, onun içindeki hayatı yorumlarım, benim gözümde daha değerlidir, çünkü onun kalıcı ve sürekliliği vardır. Nesiller boyu devam eder, orkide ise bir mevsimliktir, solar gider.

Bahçede yonca çok da eşeğimiz yok maalesef!

Yasak olmasa kesin olurdu:)))

Gününüz güzel geçsin!
 
Toplam blog
: 480
: 2046
Kayıt tarihi
: 27.03.07
 
 

Üstkimliği ile insan, altkimliği yeterince kalabalık birisi; Eş, anne, öğretmen emeklisi. Doğa, H..