Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ekim '09

 
Kategori
Siyaset
 

Ölme ihtimali olanların ölmesini engellemek

Ölme ihtimali olanların ölmesini engellemek
 

Bu savaş biter mi? Bence…… Evet! Bence bu savaş biter. Sadece saf ve dürüst davranmak bile bu savaşı bitirmek için yeterlidir. “Savaş” kelime olarak bile ne denli soğuk. (Yazımın süsünü bozuyor). Ve yine bence, yeniden ve yeniden ölme ihtimali olan insanların ölmesinin önüne geçebilmek adına savaş karşıtı, kan, kin ve ölüm karşıtı güçlerin seslerini yükseltmesi her zamankinden daha öncelikli ve daha elzemdir.

Düşünsenize! “Bu topraklarda yaşayan Kürtlerin sayısı ne kadardır?” diye. Kürt gençlerinin kaçı bu iğrenç, bu kirli ve tarifini dahi yapmakta zorlandığımız savaş sonrası ölümün soğuk kollarında kendisini bulmuştur? Ve ölmeyenin, ölümüne girdiği bu yolda, daha kaçı ölecektir? Ölecek olanların sayısına dair kehanetim yok ama, her ölenin arkasını dolduracağı ve o yere düşen silahı alacak arkada bekleyen daha binlerce, on binlerce Kürt gencinin olduğunu söyleyebilirim. Ve her eline silahı alıp dağa çıkmış olanın, ideali uğruna ölmüş olanın ve ölecek olanların unutmayalımki bir efradı vardır. Annesi vardır, babası, dedesi, ninesi, kardeşleri, kuzenleri vardır. Belki de geride bıraktığı bir sevgilisi.

Bu savaş son bulduğunda ve o silahlar lağımların dehlizlerine atıldığında yüzü gülecek olanların sayısına dair bir fikriniz sanırım oluşmuştur.

Köylerini terk edip büyük kentlere göç ederek o zor koşullarda yaşam savaşı verenleri birde hesaba katın. Bunu yapın. Ve göreceksinizki bu savaşın bitmesinden dolayı sevinçleri tavan yapacak kaç milyon Kürt çıkacaktır karşımıza.

İşin bir yanı böyleyken, İşin bir de diğer yanı var. Düşünseniz e….. Acaba askere gidipte geri dönememe ihtimali olan ne kadar genç vardır? Ya arkasında bıraktıkları. Anaları, babaları, bacıları, kardeşleri, sevgilisi. ..

Hayatta acaba evlat acısından daha büyük bir acı var mıdır?

Sorunun yanıtı açık.

Dağda olanında, askere gidecek olanında arkada bırakacakları efradları var. Arkada kalanların acılarının tarifini yapabilir miyiz? Kanından bir canı kaybetmemiş olan bu acının tarifini, kanından bir canı kaybetmiş birisinin yaptığı tarif kadar yapabilir mi?

Ölenler geri gelmiyor. Ölenle ölünmüyor. Ama bir hiç uğruna ölme ihtimali olanların ölmesini engellemek hayatın en vazgeçilmez ilkelerinden birisi olmalıdır.

Bu yüzdendirki dağdan gelmiş olanlara yapılan karşılamaları bizi bu savaşa doğru adım adım sürükleyen ve her zaman değişmesini talep ettiğimiz ve birçok sorunumuzun kaynağı olan yasa, hukuk gibi düzenlemelere takılmaksızın safça ve dürüstçe bakalım.

Silahların susmasını istiyorsak başka seçeneğimiz yok.

Silahlar susmalı. Üzgünüm!!!! Üzgünüm!!!! Çünkü o silahların gürültüsünden ekmeğini çıkaranlar, elde ettikleri ekmeği kaybedecekler. Çıkardıkları gürültünün sebebi budur. Dayanakları ise bizleri bu günlere getiren ve her zaman değişmesini, mümkünse ortadan kalkmasını ve daha bir insanı gözeten, koruyan yasal düzenlemelerin alması gerektiğini düşündüğümüz o şimdiki yazıya dökülmüş ve adalet mekanizmasını tıkamış kanunlarımızdır.

Son gelişmelerden yana hiç ama hiç anormal bir durum görmüyorum. Kaygı ve tasa duymuyorum, aksine mutluluk duyuyorum bu son gelişmelerden.

Safça ve dürüstçe.

Çünkü; paranla rezil olmanın adıdır bu. Yüz milyarlarca dolar para akıttığınız o silahlar, bize ölümler getirdi, kan getirdi, kin üretti, dünyanın en feci düzeydeki iç göç bunalımını yarattı. Oluk gibi insanlar aktı büyük kentlere. Yerlerini yurtlarını bıraktı bu insanlar ve büyük kentlerin kıyılarında varoşları yani yeni köylerini yarattılar. Ama o bıraktıkları köyler gibi olmadı asla yeni yerleri. Bu savaşa akan para bize sürekli ölüm getirdi ve bu ülke parasıyla rezil oldu. Gerçek bu.
Ya şimdi. İyimser bir şekilde ve yalın bir halde düşünelim. Bundan sonra silahlara para akmayacağını. Ne olur acaba? O paranın yatırıma dönüşmesi ve istihdam sürecinde kullanılmasının zararımı olur? İşsiz insanlara iş sahası yaratmanın kime ne zararı olur? Üretimi bollaşan, turizmi at başı giden, ihracatı yükselen bir ülkede zenginleşme diye bir şeyler olur ve bir şekilde insanlar bu zenginleşmeden payına düşeni alır.

Savaş tacirleri ise gözü yaşlı bir şekilde gelişmeleri izler.

Yanılıyor muyum?

 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..