Öneriyorum!

İnsan anlı şanlı gazete yazalarını bile okumaya üşeniyor…

MB’da yıllar içinde gittikçe düşen okunma oranları ortadadır. Daha önceki yıllarda MB’da dolaşıma çıkan bir yazı aynı gün neredeyse 100 kez okunurdu. Şimdi 30-40 arasında değişiyor. Yazar profilleri de değişiyor. MB eski günlerini artık bulamaz. Gittikçe de artan bir ilgisizlik ön planda. Blog çok sessiz. Belki  bana öyle geliyor.

Bunun elbette çok değişik nedenleri var. Bence bu nedenler arasında burayı kendi özel fa..book sayfası gibi görenlerin oluşturduğu, kendi aralarında yorum birliğininde sağlandığı bir gurup; gerçeklikle yüzleşince ortaya çıkıveriyor.

Ben yazı okumak istediğimde öncelikle yazılarıma yorum bırakan arkadaşları okumaya çalışırım. Blog ön sayfasından ilgimi çeken yazılardan sonra “editör önerileri” kısmındaki yazıları okurum. Önerdiğim ve takip ettiğim yazarların eğer varsa yeni yazıları ve blog önerilerini takip ederim. Listemdeki ilk sıradaki yazarın yazılarını kaçırmamaya özen gösteririm. Çünkü yazılarını beğenirim. Bazı yazılarını öneririm. Ama körü körüne her yazısını önermem. Böyle bir zorunluluğum da yok.

Kim kimi blogda nasıl okuyor biliyorum.

Yine böyle blog ön sayfasından yorum ve blog yazmama neden olan bir yazı okudum. Buraya kadar bir şey yok.  İlgili yazarın yazısı hepimizin yazdığı gibi herhangi bir farkı olmayan sıradan bir yazı. Fakat aşağıda en az iki kişi tarafından önerilmiş. Olabilir tabi. Fakat hep aynı kişiler. Bu da olabilir mi? Aynı kişiler birbirlerinin yazılarını önerip duruyor. Olabilir bu normaldir diyorsanız karşı blog ve yorum yazmayacaksınız. Çünkü yorumum ve bloğumun “anlam hakkını” teslim etmiş olursunuz.

“Efendim! sen blog önerici tavsiyecimizsin? Sana ne. Millet ne önerirse önersin” derseniz olmaz arkadaş. O zaman “önerilerim” kısmını MB’dan kaldırmış olursunuz. Ayrıca “Editör’den öneriler” bölümüne de ayıp etmiş olursunuz.

Aynı durumda Editör’den önerili bir başka (bence) boş yazı okuduğumda Editöre’de bu yazıyı neden önerdiğini yine sorarım.

Ben yazı okurken önerileri ciddiye alırım. İlgili yazıyı tekrar okudum. Ve tekrar okudum. Düşüncemi de yazdım. Ve ilgili yazar da bana gereken cevabı vermiş.

Bana eleştiri getiren “saçma sapan bir başlıkla çıkan bloğu” okudum. Yazının başlangıç paragrafları benim yorumum ve bloğum ile alakasız.  Yorum ve bloğum “yazıyı neden önerdiniz” sorusunu sormaktadır. Blogu yazan buna cevap vermelidir. Bloga destek yorumu bırakan arkadaşlar siz bloğun neden önerildiğinin cevabını buldunuz mu?

İlgili yazar aynı bloğuna yaptığım yoruma "cevabımı" gayet iyi vermiş. Bence bu yazarın “korumanıza” ihtiyacı yok. Gereksiz koruma telaşı…

Alvin Toffler’e de sevgiler saygılar. Lütfen yorumumu tekrar okuyun ve bloğumu tekrar okuyun. Orada sadece “ sıradan bir yazının neden önerildiğini” soruyorum.  İlgili arkadaş, cevaplayacağınız soru budur.

Bu bloğu okuyan arkadaşlara sesleniyorum. Lütfen ilgili kişilerin bloglarına bakınız. “Ahbap çavuş” ilişkilerini göreceksiniz. Bir gurup yazar bazen hiç okumadan (kopyala-yapıştırı bile önermişler) bile birbirlerinin yazılarını önerip duruyorlar. Neden bunu yapıyorsunuz? Diye sorduğunuzda sonucu görüyorsunuz.

Bence “Blog” yazısına bile gerek yoktu. Sadece “Evet arkadaşım biz burada bir gurubuz. Kendimiz pişirir kendimiz yeriz” diye yazsaydınız yeterdi. Zira bloğunuzdan bu anlam çıkıyor. Siz sadece lafı sözü dolaştırıp durmuşsunuz.