Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Temmuz '10

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Orman yangınları ile mücadele ve orman köylüleri

Orman yangınları ile mücadele ve orman köylüleri
 

Orman yangınları doğal hayatı ve toplumsal yaşantımızı olumsuz etkileyen olayların başında yer almaktadır. Ne zaman bir orman yangını haberi görsek içimizi derin bir hüzün kaplar. Yanan ormanlar ile hayallerimizi süsleyen yeşil ve rengârenk örtü yok olur. Geriye yanmış ağaçlar, bitkiler ve hayvanlar kalır. Çevre adeta bir doğa mezarlığına döner. O güzelim yeşil örtünün yerini çirkin bir gri ve siyah örtü alır. Bu görüntü bizlere renklerle bezenmiş muhteşem bir tablonun yanması ve yok olması hissi verir. Hiçbirimiz böyle bir tabloyu görmek istemez. Yanan ormanlar ile yok olan doğal hayat ve milli servet yanında adeta geleceğimiz de yanar.

21 yüzyılda küresel ısınma ve iklim değişikliği nedeniyle ormanların değeri bir kat daha artmıştır. Ormanların bizlere sağladığı odun ve odun dışı ürünler yanında, karbon tutma özelliği ile küresel ısınmanın etkilerini azaltan faydaları da vardır. Nitekim ormanlar sahip oldukları yeşil örtü ile yeryüzündeki karbonun %75’ini tutmaktadırlar. Ormanların karbon tutma özelliğinin parasal karşılığını ölçmek mümkün değildir. Çünkü küresel ısınmanın etkilerinin azaltılması o toprakların, o topraklarda yaşayan insanların ve doğal hayatın geleceğinin güvence altına alınmasıdır.

Orman yangını, ormanda meydana gelen yangın ile canlı ve cansız tüm varlıkların yanıp yok olmasıdır. Dünya’nın birçok yerinde olduğu gibi ülkemizde de orman yangınları orman varlığımızı tehdit eden sorunlardan biridir. Orman yangınlarının çıkış sebeplerinin yaklaşık %7’i doğal nedenler (yıldırım), % 93’i de insan hatalarıdır. Orman yangını çıkmasına neden olan bu hatalar, anız yakma, bağ-bahçe temizliği sonucu ortaya çıkan ot ve dalların yakılması, çoban ateşi, çöpleri yok edilmek amacıyla yakılması, piknik ateşi ve enerji nakil hattı arızalarıdır. İnsanların neden olduğu orman yangınları da dikkatsizlik, ihmal ve kasıtlı yangınlar olarak kendi içinde ayrılmaktadır. Orman Genel Müdürlüğünün 10 yıllık verilere göre yangınların % 54’ü ihmal, dikkatsizlik ve kaza, %13’ü kasıt, %7’si yıldırım düşmesi sonucu meydana gelmiş ve %26’sının çıkış nedeni ise belirlenememiştir.

Dünyada orman yangınlarının meydana geldiği alanların başında Akdeniz kuşağı gelmektedir. Meydana gelen toplam 5 milyon hektar orman yangınının, 500 bin hektarı Akdeniz kuşağındadır. Ülkemizde ise yıllara göre değişmekle birlikte her yıl yaklaşık 10 bin hektar orman alanı zarar görmektedir. Ülkemizde yangın riskinin yüksek olduğu bölgelerin başında da Akdeniz Kıyı Bölgeleri gelmekte ve bunu Ege Kıyıları ve İstanbul’a kadar olan Marmara Kıyı Bölgesi izlemektedir.

21 milyon hektar olan orman alanımız içinde yangınlara birinci derecede hassas olan alanımız 7.182.051 hektar, ikinci derece hassas olan alanımız 5.091.788 hektardır. Bu verilere göre yangına hassas alanımız toplam 12 milyon hektardır ve ülkemizin sahip olduğu ormanların % 60’ını oluşturmaktadır.

Ülkemizde örtü ve tepe yangınları olmak üzere 2 çeşit yangın görülmektedir. Örtü yangını ile orman toprağını örten ölü ve diri örtü yanmaktadır. En tehlikeli yangın tepe yangınıdır. Bu tür yangınlarda ormandaki ağaç ve ağaçcıkların tepeleri yanarak yangın genişler.

Orman yangınlarını etkileyen faktörler, yanıcı madde, topoğrafik yapı ve hava durumudur. Ormanlarda toprak üstünde bulunan ölü bitkisel örtünün kalınlığı, miktarı, cinsi, devamlılığı ve rutubeti yanıcı madde olarak, Arazinin yüksekliği, eğimi, şekli, topoğrafik yapı olarak, Yağış durumu, nispi nemi, sıcaklığı ve rüzgâr hızı olarak hava durumu orman yangınlarını etkileyen unsurlardır. Ülkemizde yaşanan orman yangınlarının yaklaşık gerek sayılsa gerekse alan olarak % 83’ü bölümü Haziran-Ekim dönemde meydana gelmektedir.

Orman yangınları sonucunda, orman alanlarımız daralmakta, karbon, oksijen dengesi oksijen aleyhine bozulmakta, atmosferde biriken fazla miktardaki karbondioksit iklim değişikliklerine sebep olmakta, erozyon ve sel baskınları artmakta, ekolojik, denge bozulmakta, turizm olumsuz yönde etkilenmekte, orman köy yerleşimleri zarar görmekte, ekili alanlar yanmakta, odun ve odun dışı ürünlerin üretimi zarar gördüğünden ekonomik kayıplar oluşmakta, orman köylülerinin iş alanları ve gelir kaynakları azalmaktadır.

Orman yangınları genel olarak dört şekilde söndürülmektedir. Su kullanımı, toprak kullanımı, yeşil dal demeti kullanım ve yangın şeridi açılmasıdır. Yangının çevresinde veya paralel arasözle, helikopterle, uçakla, su kullanılarak söndürme yapılır, En etkin söndürme şeklidir. Kazma ile çıkarılan toprak kürekle alevlerin dibine ince tabaka halinde serilir. Örtü yangınlarında kenarından yangının içine doğru yeşil dal demeti ile vurularak, süpürülür. Diğer bir yöntemde yanmakta olan saha ile yanmamış saha arasında yaygın kenarına paralel olarak 30-60 cm genişliğinde ya motorlu destere, kazma, kürek ve tırmık gibi el aletleri ile gerektiğinde kepçe ile yanıcı maddelerden arındırılmış bir yangın şeridi açılmasıdır.

Ülkemizde orman yangınlarının söndürülmesi görevi Çevre ve Orman Bakanlığı, Orman Genel Müdürlüğünce yapılmaktadır. Genel Müdürlük bu görevi 31.8.1956 tarih ve 6831 sayılı Orman Kanuna kapsamında 10.9.1976 tarih 7/12520 nolu Bakanlar Kurulu Kararına göre çıkarılan “Orman yangınlarının önlenmesi ve Söndürülmesinde görevlilerin Görecekleri işler hakkında Yönetmeliğine” göre gerçekleştirmektedir.

Yönetmeliğe göre bu hizmetler yerine getirilirken başta orman teşkilatının personeli ve araçları olmak üzere askeri birliklerine, diğer kamu kuruluşlarının yangın söndürme ile ilgili personel ve araçları ile birlikte orman köyleri ve köylülerine de önemli görevler yüklenmektedir.

Yönetmeliğin Orman Köyleri ve Köylülerinin görevlendirilmesi ile ilgili maddelerinden 3. Bölümünün Mükellefiyet-Liste başlıklı altındaki 8.Maddeye göre Orman yangınlarında civar köy ve kasabaların 18 yaşını bitirip 50 yaşını doldurmamış bütün erkek nüfusu yangın söndürmekle mükelleftirler.

Orman yangınlarının zamanında söndürülmesini temin bakımından, orman içi, orman kenarı ve ormana 10 km. mesafedeki köy ve kasabaların, yazılı mükelleflerini, ismen tespit eden tasdikli listeler, her sene en geç Mart ayı başında muhtar ve Belediye başkanları tarafından alakalı Orman Bölge Şefliğine veya Devlet Orman İşletme Müdürlüğüne verilmek zorundadır.

Yangının çıktığı mahalde orman içi, orman kenarı, ormana 10 Km. mesafede köy ve kasaba mevcut değilse, o zaman yangın hangi köy ve kasabanın mülki hudutları dâhilinde vuku bulmuşsa o köy ve kasaba ilgilileri yangını söndürmekle mükelleftir.

Yönetmeliğin 6. Bölümünde Söndürme İş ve İşlemleri başlığı altında yer alan 18. Maddeye göre; yangın çıktığında tasdikli planda isimleri bildirilen köy ve kasabaların mükellefleri bir tebligat beklenmeksizin yangın yerine gitmeğe ve yangının devamı müddetince yangının söndürülmesine iştirak etmeğe mecburdurlar.

Planda kayıtlı köy muhtarları ile belediye başkanları da ayrıca bir tebligat beklemeden mükellefleri yangın yerine göndermekle ve gitmeyenlerin isimlerini orman teşkilatına veya mülki amirlere bildirmekle mükelleftirler.

19. Maddeye göre de yangın söndürülmesine iştirak eden mükellefler kazma, kürek, balta, testere, tırmık gibi söndürme malzemelerini beraberlerinde götürmeğe mecburdurlar.

Orman Köylülerimiz kendilerine verilen bu görevler çerçevesinde orman teşkilatı ile orman yangınlarında omuz omuza görevler yapmaktadırlar. Her zaman orman ile iç içe yaşayan orman köylülerinin orman yangınlarının önlenmesindeki payı küçümsenmeyecek ölçüdedir. Orman köylüsü ormanı sadece koruyan değil ormanda yaşamak zorunda olan bir kitledir. Ormanın zarar görmesi onun geleceğinin zarar görmesi demektir.

Yönetmeliğe göre görevlendirilen orman köylülerinin orman yangınları ile mücadele konusunda eğitimi ve donatılması büyük önem taşımaktadır. Bir ölçüde ormanların orman köylülerine, orman köylülerinin de ormanlara ihtiyacı vardır.

Bugün ülkemizde gelir düzeyi en düşük kitle orman köylüleridir. Gelir yetersizliği nedeniyle kendisine tanınan Bağ-Kur kapsamında sosyal güvenlik şemsiyesi altına girme imkânını bile kullanamamaktadır. Çünkü ortağı olduğu kooperatifine yasalar çerçevesinde tanınan mevsimlik iş imkânları sonucunda elde ettiği gelir oldukça azdır. Geliri sosyal güvenlik primlerini ödemeye kâfi gelmemektedir.

Bu çerçevede ormanlarda görevlendirilen mevsimlik yangına ilk müdahale ekiplerinde ve diğer yangın hizmet birimlerinde, orman köylülerine ile ilgili yasalardaki öncelikleri de dikkate alarak yörelerinde geçici işçi olarak çalışma fırsatı tanınmalıdır. Böylelikle yöreyi bilen, tanıyan, her an ormanda bulunan ve ormanı koruyan bu insanların gelirlerinin artırılmasına ve sosyal güvenliğe sahip olmalarına fırsat verilecektir.

Diğer taraftan orman yangınlarına karşı yapılacak çalışmalarda köylülerin ortağı olduğu kooperatifleri ile görevler üstlenmesi de mümkündür. Oluşturulacak mevsimlik yangın ekiplerin gerek eğitim ve donatımının gerekse yangına müdahale hizmetlerinin ormancılık kooperatifleri aracılığı gerçekleştirilmesi, diğer hizmetler yanında yangın hizmetleri konusunda da orman teşkilatı ile orman köylüleri arasındaki teknik işbirliği çabalarını güçlendirecektir.

Özellikle orman teşkilatının gerek kuruluşunda gerekse gelişmesinde destek verdiği Orman köylülerinin tek örgütü olan Orman Köyleri Kalkınma Kooperatifleri ve üst örgütü Türkiye Ormancılık Kooperatifleri Merkez Birliği (OR-KOOP) bu tür çalışmaları gerçekleştirecek güçtedir. Orman yangınları ile mücadelede oluşturulacak birliktelik orman köylülerinin ve kooperatiflerinin yasalarda var olan görevlerini gerçek anlamda yerine getirmelerine imkân verecek ve ülkemiz ormancılığının geleceğine atılacak önemli ve güçlü bir adım olacaktır.

Kaynaklar:

1.http://web.ogm.gov.tr/diger/yanginhareket/Sayfalar/ormanyanginlari.aspx

2. http://www.ogm.gov.tr/koruma/deger03.htm

3.http://www.ormuh.org.tr/attachments/-01_orman%20yang%20gnl.pdf?phpMyAdmin=rkBWkFiLzxclrOM68L5NtLRE9f2

4.http://www.egeorman.org.tr/ormanyanginlari.aspx

5.http://www.mevzuat.adalet.gov.tr/html/20188.html

 
Toplam blog
: 416
: 790
Kayıt tarihi
: 19.02.10
 
 

Tarım, Gıda, Ormancılık, Çevre, Örgütlenme ve Proje konularında çalışmalarda bulunmaktayım. Öncel..