Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Şubat '13

 
Kategori
Siyaset
 

PKK ne silah bırakır, ne de ülkeyi terkeder

PKK ne silah bırakır, ne de ülkeyi terkeder
 

O adımlar olsa olsa, sadece zaman kazanmaya yöneliktir. Bekleyip neler olacağını hep birlikte göreceğiz.


Şu aralar ülkemde esen iyimserlik ötesi siyasi rüzgarlara bakılınca, birçok insanımız, PKK, ha silah bıraktı, ha bırakacak; ha ülkeyi terketti, ha terkedecek diye düşünüyordur herhalde... Bence böyle bir beklentinin, hiçbir gerçekliği yok.

1984'ten beri çözülemeyen 30 yıllık bir meseleyi, hem de 2 - 3 ay gibi kısa sürede bir yandan sayın başbakanın çabaları, bir yandan örgütüne şartlı olarak 15 Ağustosta silah bıraktıracak Öcalan'ın iyi niyeti çözecek; öyle mi? Başbakanımıza göre bu iş, en geç 2 - 3 ay içinde, Öcalan'a göreyse, en geç 15 Ağustosa kadar sonuçlanacakmış.

Keşke o iş gerçekten o kadar kolay olsa; keşke!...

- Özellikle uluslararası uyuşturucu ticareti, bazı sınır bölgelerimizde uyguladığı sözde sınır vergisi, kaçakçılık, insan ticareti, Türkiye'nin özellikle büyük şehirlerinde son mafyatik düzene giderek PKK'nın hakim olması, Türkiye'de terör bitmesin diye PKK'ya büyük miktarlarda ekonomik güç aktaran, mali yardım yapan ülkeler yüzünden bugün bu örgüt, yaklaşık 60 milyar dolarlık bir kara ekonominin sahibidir. Böylesine devasa bir büyüklüğe ulaşan ekonomik gücü elinden alınmadan, PKK bitirilemez.

- PKK sayesinde Türkiye'ye karşı 30 yıldır örtülü bir savaş yürütenler, bu savaşta örgüte sosyal, siyasal, ekonomik yönden destek veren ülkeler ister diplomatik, ister psikolojik yöntemlerle dize getirilmeden, Türkiye Cumhuriyeti'nin ne kadar büyük bir devlet olduğuna ikna edilmeden, bu yönde uygulanacak siyasi yaptırımlar kalıcı sonuçlar sağlamadan PKK'ya karşı elde edilen her başarı sadece lafta, yanlızca kağıt üzerinde kalır malesef!...

- Dört duvar arasında kaldığı her gün, siyasi gücü biraz daha artsa da, Apo'nun, her istediğini hem Kandile, hem örgütün Avrupa'daki siyasi kanadına, hatta bazen yurt içindeki siyasi temsilcilerine   bile harfiyen uygulatabileceğini düşünmek, bence Apo'nun gücünü haddinden fazla büyütmek olur.

- PKK, ortaya çıktığı günden beri Türkiye'nin sadece iç sorunu değil, aynı zamanda çok taraflı bir dış politika sorunudur. Eğer PKK, sadece bir  iç meselemiz olsaydı, bugüne kadar çoktan sona ermiş olurdu. PKK'nın bitirilebilmesi için, bunu en az Türkiye kadar PKK'nin dış destekçilerinin de istemesi gerekir.

- Artık uluslararası bir terör örgütü olan PKK'nın, terör arenasından çekilmesi, uluslararası terör dengelerini de etkileyecek, değiştirecek ve eski düzenin sürmesini isteyen başka başka örgütler, Türkiye'de belki de PKK adına sansasyonel terör eylemleri gerçekleştirecektir.

- Avrupalı PKK destekçisi ülkelerin tamamı ikna edilse bile, bu örgütten asıl elini çekmesi gerekenler, ABD ve İsrail'dir. Türkiye'ye karşı her zaman elinde bulunduracağı siyasi koz PKK maşasından ne ABD ne de İsrail kolay kolay vazgeçebilir. Bu ülkelerin PKK'nın bitirilmesine destek olacağını hiç sanmıyorum.

Şimdi bana şunu sorabilirsiniz rahatlıkla: " Tüm ülke terörün bitirilmesine bunca kafa yorarken, sen,  neler söylüyorsun böyle? "

Ben bu işin eninde sonunda varacağı yeri hemen söyleyeyim isterseniz size...

Bu ılımlı ve olumlu siyasi havadan maksimum düzeyde yararlanacak PKK ve yandaşları, koparabilecekleri her türlü tavizi koparıp zaman kazanır. Örgüt, özellikle dağ kadrosunu dinlendirmiş ve yeniden güçlenmek için çatışmasızlık ortamının nimetlerinden sonuna kadar faydalanır. PKK, artık daha büyük bir uluslararası sorun olacaktır Türkiye için... Ve biz, bu sürecin sonunda ülkemiz için hiç de hoş olmayacak süprizlere hazırlıklı olmalıyız bence.

Ve bana kalırsa, bu gidişle, bu basite indirgenmiş siyaset anlayışıyla bu sorunu çözmek mümkün değildir.

Bana göre bu koşullarda PKK, ne silah bırakır, ne de ülkeyi terkeder. 15 Ağustos'a ne kaldı ki şunun şurasında? Neler olacağını bekleyip göreceğiz hep birlikte.

Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.

 
Toplam blog
: 1349
: 1777
Kayıt tarihi
: 30.01.11
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler veTanıtım, A.Ö.F. Adalet Yüksek Meslek ..