Rakka Operasyonunun nersenindeyiz?... Türkiye bu oprasyona katılacak mı?

TÜRKİYE, BU OPERASYONA KATILIRSA, NASIL, NEREDEN VE KİMLERLE BİRLİKTE HAREKET EDECEK?

Önce, konuya daha iyi girilebilmesi için, önceki döneme ait kısa bir özet yapmak istiyorum...

24 Ağustos 2016'da başlayan "Fırat Kalkanı Operasyonu", 9 Aralık 2016'da devam eden "El Bab Harekatı" ile sona ermiş gibi görünüyor...

El Bab, şu anda  tamamen kuşatılmış, bölgenin yerinden edilmiş insanları geriye dönmeye başlamış ve bölge kontrolü büyük ölçüde sağlanmış görünüyor... Bölge'nin tamamen kontrol  altına alınması için arama tarama faaliyetleri yapılmaktadır.

Fırat'ın batısında bu harekat devam ederken, Türkiye'nin, harekatını Menbiç ve Rakka'ya uzatabileceğini dillendirmesi ABD'yi telaşlandırdı...

Bunun üzerine ABD Genelkurmay Başkanı, 17 Şubat'ta, Türkiye'nin Genelkurmay Başkanı ile İncirlik Üssü'nde bir görüşme yaptılar...

Bu görüşmede, Türkiye'nin Rakka Operasyonu'na katılması görüşüldü...A slında, Türkiye'nin bu operasyona katılma şekli ve şartları öteden beri biliniyordu... Türkiye, içinde PYD(YPG)'nin olduğu güçlerle bu operasyona katılmak istemiyordu...

Ayrıca, Türkiye, Fırat'ın batısındaki Menbiç'i kontrol eden PYD'nin de Fırat'ın doğusuna geçmesini istiyordu(ki bu konuda ABD, Türkieye'ye söz vermiş ve aralarında bir protokol sözleşmesi bile yapılmıştı)... Ama, ABD, bu konuda gevşek davranmış; PYD'nin Fırat'ın doğusuna geçmesi bir yana, Menbiç'in, öncesinden daha tahkimli  hale getirilmesine göz yummuş, bölgeye personel, araç, gereç, silah ve mühimmat yardımı yapmıştır... Yani ABD, Türkiye'ye verdiği sözü tutmamıştır... Bir defa yapılan bu dönekliğin Rakka Operasyonu sırasında da yapılması mümkündür. Türkiye dikkatli olmak zorundadır...

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Körfez ülkelerine yaptığı temas gezisinden(12-15 Şubat) dönerken, uçakta beraber olduğu medya mensuplarına, "PYD ile birlikte yapılacak bir çalışmanın, Suriye'yi bölünmeye götüreceğini; Türkiye'nin ise, Suriye'nin bütünlüğünden yana olduğunu ve bölünmesine karşı olduğunu" söylemişti...

Ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Rakka Operasyonu'nda PYD'nin devre dışı bırakılmasını ABD Başkanı Trump'a da(telefonla) söylediğini; "Rakka işini bunlarla yapacaksanız biz yer almayız. Bu işi Koalisyon güçleri ile yaparız" dediği de bilinmektedir.

*

GÖRÜNEN ŞUDUR Kİ, ABD, RAKKA OPERASYONU'NADA, NE TÜRKİYE'DEN NE DE PYD(YPG)! DEN VAZGEÇMEK İSTİYOR...

Mart ayına girdiğimizde, Türkiye, Rakka Operasyonu'na katılım şartlarını biraz daha açık hale getirdi..." Çatısını, Kürt Silahlı Gücü YPG'nin oluşturduğu" ve ABD tarafından da desteklenen Suriye Demokratik Güçleri(SDG)'nin Operasyon'a katılmamasını bir kez daha vurguladı...

Buna rağmen, Türkiye'nin bu isteğine karşı, ABD Ordusu'nun Irak'taki en üst düzeydeki komutanı General  Stephan Townsend, 2 Mart 2017 günü yaptığı açıklamada, "Kürtler bir şekilde Rakka'ya girecek" dedi...

ABD'nin, bu konuda açmazı ve çıkmazı bu... Bu operasyona, ne Türkiye'siz ne de YPG'siz başlamak istiyor...

ABD'yi düşündüren iki konu var:

1. Harekatın kara gücünün, Hava Kuvvetleri tarafından desteklenmesi için İncirlik Üssü'ne olan ihtiyacı...

2. Rakka'nın demografik yapısı(%90 Arap,%10 Türkmen)... Bu durum, Türkiye için çok önemlidir...

Örneğin, Kobani ve Cezire'den 30-40 bin civarında YPG militanının Rakka'ya yönelmesi durumunda, ABD'nin, Türkiye'den "tek taraflı bir operasyon düzenlememesi" için taahhüt alması söz konusudur... ABD, Türkiye'den bu taahhüdü almazsa Rakka'ya yönelemez...

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı'nın(CENTCOM), ABD'nin Rakka için YPG'den vazgeçmeyeceği belli oluyor. Buna rağmen ABD, düşük ölçüde de olsa Türkiye'nin, Rakka'ya Operasyonu'nda  yer almasını düşünüyor...

ABD'nin Türkiye'yi gözden çıkaracağı düşünülemez... Yeni ABD Başkanı Trump da, devamlı müttefiki Türkiye'yi bu operasyonda devre dışı bırakmak istemez... Bu nedenle de, Türkiye'nin önlerine koyacağı planı görmek gereğini duyuyor...

*

TÜRKİYE'NİN, YPG'NİN YER ALMADIĞI RAKKA PLANI NEDİR?

Bunun için, Türkiye, ABD ve Rusya Genelkurmay Başkanları, 7 Mart 2017'de Antalya'da üçlü  bir toplantı yaptılar...

Merak edilen iki durum vardı:

1. Türkiye, Rakka'ya nereden müdahale etmeyi düşünüyor?

2. ABD, bu müdahaleyi kiminle ya da kimlerle  yapacak?

ABD, birinci soruya cevap vermekte zorlanmayabilir... Çünkü, Rakka'nın demografik yapısının yanında bu operasyonda kullanılacak güçler, operasyon sonrasında, yapılacak barış görüşmelerinde siyasi ve diplomatik alanda söz sahibi olur... Türkiye'nin bu operasyona katılmasının nedeni de zaten budur...

Ama, ABD ikinci soruda zorlanmaktadır...Çünkü ABD'nin, Rakka'da kiminle çalışacağını belirlemesi de önemlidir...

*

Türkiye'nin Rakka Operasyonu planı şöyleydi...

Türkiye, bunun için 3 aşamalı bir plan koydu masaya... Bu plana göre:

-- Birinci aşamada, PYD'nin kontrolünde olan Talabayd'tan...

-- İkinci aşamada, yine PYD kontrolündeki Kobani'den...

-- Üçüncü aşamada ise, ÖSO ile El Bab'tan, açılacak üçlü bir koridordan Rakka'ya  doğru hareket edilecektir...

* Terör örgütü YPG'nin oluşturduğu ve ABD'nin desteklediği SDG(Suriye Demokratik Güçleri) , bu harekata kesinlikle katılmayacak...

* Bu harekata, Türkiye ile ABD'nin başını çektiği Koalisyon ülkeleri hava desteği sağlayacak...

* Karadan ise, ÖSO(Özgür Suriye Ordusu)  ile SDG içindeki ama yalnızca Araplar ve Peşmergeler operasyona dahil edilecek...

ABD'nin başını çektiği Koalisyon Güçleri ile, ortak mutabakat sağlandığında, planın uygulanmasına geçilecektir...

Şu ana kadar, Türkiye'nin önerdiği bu plana, ABD'den henüz yanıt gelmemiştir... Pentagon'dan yapılan son açıklamada da, ABD'nin, SDG ve Suriye Arap Koalisyonu ile birlikte çalıştığı; Türkiye'nin muhtemel rolü ile ilgili olarak görüşmelerin devam ettiği belirtildi.

Burada gözden kaçan bir durum daha var bence; bu da, Rus Dışişleri'nden bir yetkilinin de öne sürdüğü gibi, Rakka'nın, Suriye'nin kuzeyinde bulunan Rojava Kürt Bölgesi dışında kaldığı gerekçesiyle, Suriye Kürtlerinden oluşan peşmergelerin bu operasyona katılmak istemedikleridir.

*

TÜRKİYE'NİN BU OPERASYON PLANININ UYGULAMA ŞANSI VAR MIDIR?

ABD ve bölgedeki diğer aktörler, Türkiye'nin Fırat Kalkan Operasyonu'ndaki başarısını görmezden gelemezler. "Fırat'ın batısında" başarılı olan Türkiye'nin, "Fırat'ın doğusunda" da başarılı olması, neden mümkün olmasın ki...

Fırat'ın doğusundaki bu Rakka Operasyonu'nda da başarılı olan Türkiye, diğer ülkelerden daha fazla dikkati çekebilir... Bu da Türkiye'nin, Suriye ve --bu arada Irak'ın da-- yeniden yapılanmasında herkesten fazla söz sahibi olabilir...

Fakat, Türkiye'nin bu operasyona katılması ve başarılı olması durumunda, Türkiye içindeki DEAŞ hücrelerinin, bombalı saldırılar düzenleme olasılığı da düşünülmelidir...

Türkiye, son zamanlarda DEAŞ dahil, diğer terör örgütlerinin planladığı bombalı saldırıların çoğunu, daha fiiliyata geçmeden öğrenip etkisiz hale getirdiği de görülmektedir...

*

KARAR VERMEKTE ZORLANIYORUM..

Bloğumun başındaki haritaya bir bakın, lütfen. Sarı renkli yerler, PYD(YPG)'nin kontrolü altındaki yerlerdir. Hemen, sınırımız bitişik Afrin kantonu, doğuya doğru uzanmış ve neredeyse, yine aynı güçlerin kontrolü altındaki ve üstelik de ABD destekli Menbiç ile birleşme durumundadır... Bu iki bölgenin birleşmesi halinde TSK ve ÖSO güçleri, PYD(YPG)'nin kıskacı altına girecektir... Böylece, öteden beri konuşulan "Kürt" ya da "petrol" koridorunun tesisi de kolaylaşmış olur.

Zaten şu anda da, TSK ve ÖSO tarafından kuşatılmış El Bab ile Menbiç arasında geçici bir sınır teşkil edilmiştir... Bunun amacı da, Rejim güçleri ile YPYD(YPG) güçlerini birleştirmek ve aynı zamanda "Rejim Güçleri" ile "Ilımlı Muhalefetin" karşı karşıya gelerek çatışmasını önlemektir... Bu arada, Mart ayı başında, PYD'nin, Menbiç'teki bazı bölgelerin(köylerin), Esad Rejimi'ne teslim edildiği de söylenmekte dir...

Belki, biraz abartmış olabilirim ama, Suriye'de ABD, Rusya ve ABD'nin yazılı olmayan bir anlaşma içinde olduğunu düşünüyorum... Son zamanlarda, Türkiye ve Rusya arasındaki milyar dolarlık ekonomik anlaşmanın da, Türkiye'nin, fazla ileri gitmemesi için ağzına çalınmış bir parmak bal olduğunu düşünüyorum....

*

SONUÇ...

Türkiye'nin bu operasyona katıldığında başarı şansı var... Başarılı olduğunda da, bölgenin yeniden yapılanmasında söz sahibi olan aktörlerin başında geleceğine de eminim...

Ama içim rahat değil, şu anda kafam, Fırat'ın doğusu ile batısı arasında gelip gidiyor... Bu operasyonda, ben, kendi silahlı güçlerinden eminim; ancak operasyonu beraber icra edeceğimiz diğer güçlerden emin değilim...

Ayrıca, bu operasyonun, "Fırat Kalkanı Operasyonu" kadar kolay olacağını da sanmıyorum. Doğrusu oyuna getirilmekten korkuyorum...

Fırat'ın batısındaki, siyasi ve askeri gelişmelere baktığımda, benim baştan beri düşündüğüm durumu hiç karşılamıyor. Ben, Fırat'ın batısının, "Afrin ve Menbiç" dahil, tamamen, PYD(YPG)'den boşaltılmasını; ve bu bölgenin, sınırımızdan Halep'in kuzeyine kadar  tamamen TSK ve ÖSO'nun kontrolüne geçmesini; buranın "uçuşa yasak" bir "güvenlikli bölge" olmasını; ve kamplarımızdaki bir kısım "Suriyeli mültecilerin" bu bölgedeki terk ettikleri yerlere geri dönmesini düşünüyordum...

Bu durum gerçekleşmeden, "Fırat Kalkanı Operasyonu", bana göre hedefine ulaşmadan, güçlerin başka bir operasyona kalkışması, bana doğru gibi gelmiyor..

Bu durum, aynı zamanda "Suriye'nin toprak bütünlüğünün" devamını ve aynı zamanda da, yabancı bir siyasi yapılanma yerine, yüz yıllık sınır komşumuzun değişmemesini sağlayacaktı...

Rakka Operasyonu gündeme geldiğinden beri hep düşünüyorum ve kendi kendime soruyorum; "Acaba, bu operasyona katılsak mı, katılmasak mı?"

cdenizkent

--------------------- :

AÇIKLAMA : Bundan önceki, aynı konulu bloğumu, 19 Şubat 2007'de yayına verdim... Bu bloğu da, o günden bu yana, çeşitli gazetelerden ve internetteki, "haber sitelerinden" aldığım notları kullanarak yazdım...Tabi yorumlarımı da katmayı ihmal etmedim...

Kullandığım kaynakların bazıları:

-- ALJAZEERA /  Turk

-- HABERLER.COM

-- BBC / Türkçe

-- Stratejik ORTAK

-- NTV Haber

-- Milliyet.com.tr

-- Sabah.com.tr

-- Akşam.com.tr

-- Diğerleri...