Sesim duyulmuyor!...

Evet sesim duyulmuyor. Yaşım 65, herhalde ondan. Sesim az çıkıyor veya kelimelerim kuvvetli değil herhalde.

Neden bu cümleleri yazdım? Çünkü deprem ve deprem sigortası konusundaki blog yazılarıma bir tek yorum almadım ve bu konuda bir tek blog yazılmadı. Amacım deprem konusunda jolojik bilgiler vermek değil. Deprem tahmini yapmak, nerelerde deprem olacağını söylemek veya fay nasıl kırıldı, hangi faylar nasıl kırılacak, gibi bilimsel kehanette bulunmak asla değil. Bütün mesele depremden nasıl korunabiliriz veya depremde daha fazla vatandaşımızın hayatını ve milli serveti nasıl kurtarabiliriz. Esas mesele bu.

Bakın, son yüzyılda doksan büyük deprem olmuş ve yüzbine yakın vatandaşımızı kaybetmişiz. (Bu bilgi bir blog yazarımızın yazısından alıntıdır). Bu yüz sene içinde etkin hiçbir önlem almamışız. Nitekim son Elazığ depreminde buna şahit olduk. Hükümetimiz ilk defa rasyonel bir proje ortaya koydu ve kerpiç evlerin yapımına izin verilmeyecek ve Elazığ çevresinde TOKİ vasıtasıyla tek katlı evler yapılacak. Ancak anlıyamadığım bir konu var. 99 depreminde büyük can ve mal kaybı oldu, neden son on yılda tek veya iki katlı konut yapımına geçilmedi. Bu da anlaşılır gibi değil.

Evet! Çare üretelim. Proje üretelim. Sesimiz duyurmak için MB içinde fikir alışverişi sağlayan grup kuralım. MB' de yazan bir çok genç dimağlar var, akademisyenler var, köşe yazarları var, bilim adamları ve öğretmenler var. Deprem konusunu canlı tutalım. Üretilecek projeleri ve bu projelerin gerçekleşmesi için gereken mali olanakları veya mali kaynakların neler olabileceği konusunda blog yazıp ülkemiz için yararlı bloglar yazarak gündem yaratalım. Zira fikir ve yaratıcılık gelişmenin temel taşlarıdır.