Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Kasım '11

 
Kategori
Blog
 

Siz dönünce, yarınımız daha aydınlık olacak.

Siz dönünce, yarınımız daha aydınlık olacak.
 

LÜTFEN ARAMIZA DÖNÜN Kİ, YARINIMIZ DÜNÜMÜZDEN DAHA AYDINLIK OLSUN.


Siz dönünce, yarınımız daha aydınlık olacak.

Arkadaşlar,

Biliyorsunuz, bir süre önce kendimce sebeplerim yüzünden, Milliyet Blog'ta yazmayı bıraktım ben. Sonra da burada yazmayı bırakmakla yaptığım hatayı anlayıp, yazmaya, aranıza geri döndüm. Dönüşümü yadırgamayıp, hemen aldınız aranıza; hemen kabullendiniz beni. Hoşgörünüzden fazlasıyla memnun oldum. Bu kararımda benden desteğini esirgemeyen herkese ve geri dönerken bana herhangi bir zorluk çıkarmayan yönetimimize de teşekkür ederim.

 Döndüm. Çünkü yazmak, her kula nasip olmayacak, birilerine kızıp, küsüp, bırakılamayacak kadar kutsaldır; bence.

İnsanlığa faydalı olmak için yazılardan, üretilen eserlerden, dile getirilen duygu ve düşüncelerden daha kutsal ne olabilir ki?

Yeterince anlaşıldınız ya da anlaşılmadınız. Emeğinize saygı gösterildi ya da gösterilmedi. Yönetim size gereken nezaketi gösterdi ya da göstermedi. İnanın bu düşüncelerin hiçbir önemi yok bence.

Çünkü bence önemli olan: düşünmek, üretmek, yazmak, çizmek, anlatmak... Tıpkı hiç yorulmak bilmeyen bir arı gibi... Kendi enerjisini kendi üreten bir atom karınca misali...

Aramızdan ayrılan tüm arkadaşlarım:

Kızgınlığınızı ve küskünlüğünüzü bir yana bırakıp, tüm samimiyetiniz, yenilenmiş enerji ve dinamizminizle aramıza dönmenizi istiyorum; istiyoruz.

Şu an burada, Milliyet Blog'ta yazan bütün arkadaşlarım:

Eski ya da yeni, kişiliğini ya da yazılarını sevdiğiniz, ya da hiçbir şeyinden hazzetmediğiniz halde, iyi yazdığını, etkili yazdığını bildiğiniz, şu anda aramızda olmayan, bloğumuza, aramıza bir daha geri dönemeyecek kadar büyük bir kusur işlememiş, bildiğiniz, tanıdığınız kim varsa, onları aramıza dönmeye davet edelim.

Yok eğer, kendi rızalarıyla dönmüyorlarsa, bire bir veya hep birlikte üzerlerinde ağır bir manevi baskı kuralım.Onlara, bu ortamın ancak onlar da aramızda olduğunda çok daha güçlü, çok daha anlamlı olduğunu anlatmanın bir yolunu bulalım.

Çünkü her blog ve bu blog da, ancak yüzlerce aktif yazarı, onbinlerce ses veren, tepki veren, kızan ya da onaylayan; ama kesinlikle bir duruşu olan, ilgili, kişilikli bir okur kitlesi olduğu zaman, değerli ve anlamlı olur.

Herkesi bireyselliğinden ve egolarından sıyrılarak, büyük resmi görmeye, bu günkünden çok daha coşkulu, bu günkünden çok daha gür ve yüksek bir şekilde sesi çıkan, yarınların Milliyet Bloğunu görmeye davet ediyorum.

O gün geldiğinde... Belki evet... Geri dönenler yüzünden, bizler, daha az okunup, daha az bilineceğiz.Ancak:

 Hep beraber, el ele vererek, geri dönmesine yardım edeceğimiz, vesile olacağımız, yüzlerce yazar arkadaşımız sayesinde, öylesine bir toplam kaliteye, öylesine bir toplam değere ulaşacağız ki...

Bu uğurda, bu anlamlı yolda, başkalarının çok daha fazla okunması yüzünden hiç okunamamayı, hiç farkedilmemeyi göze almaya bile değer bence.

Çünkü bir zincir, ancak en zayıf halkası kadar güçlüdür. Herkesi - Ben -  deme bencilliğinden kurtulup, - biz olmaya - davet ediyorum.

Gelin... Nitelikli yazan, güçlü, tutkulu, arzulu, bilinçli yazan, yazılarıyla fark ve farkındalık yaratan, emek, değer, düşünce, bireysel ve toplumsal değer üretme kaygısı taşıyan, yazdıklarıyla bu gün olduğu kadar, yarınlara da bir şeyler anlatmak isteyen, kim varsa ve şu an aramızda yoksa, hiç olmazsa bir defa bile olsa, dönmeleri için elimizden ne geliyorsa yapalım.Çünkü:

Benden söylemesi.... Bu gün sen başkalarına hak ettikleri değeri ver, hak ettikleri vefayı göster ki, yarın vefaya ve değerli olmaya ihtiyacın olduğunda, sen de etrafında sana o vefayı gösterebilecek, o değeri verebilecek birilerini bulabilesin.

Lütfen aramıza dönün: Yüreğinde yazma sevdası, kaleminde yazılacak yazısı, dilinde söyleyecek sözü olanlar... Düşünceleriyle bize ve tüm insanlığa daha çoooook katkısı olacak; ama şu an aramızda olmayan, bir şekilde aramızdan ayrılmış olan, belki bir şekilde dönmek isteyen; ama buna bir türlü cesaret edemeyenler...

Size söz veriyorum; söz veriyoruz:

TÜM İYİ NİYETİMİZ VE SAMİMİYETİMİZLE, SİZ DÖNDÜĞÜNÜZDE, BİZ SİZİ BURADA BEKLİYOR OLACAĞIZ...

 
Toplam blog
: 1349
: 1777
Kayıt tarihi
: 30.01.11
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler veTanıtım, A.Ö.F. Adalet Yüksek Meslek ..