Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Eylül '15

 
Kategori
Güncel
 

Suriye konulu BM Genel Kurulu'na, "ABD ve Rusya karşıtlığı" damga vurdu...

Suriye konulu BM Genel Kurulu'na, "ABD ve Rusya karşıtlığı" damga vurdu...
 

"Nereden bulaştık bu işe?" der gibi, kara kara düşünyorlar sanki...


TÜRKİYE'NİN SURİYE KONUSUNDAKİ "KIRMIZI ÇİZGİSİ" İSE DEĞİŞMEDİ ve de DEĞİŞMEYECEKTİR...

 

ABD Başkanı Obama, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda, Esad için, "çocukların üzerine varil bombaları atan zalim" diyerek, Rusya'nın(İran'ın daSuriye politikasını eleştirirken, Rusya  Devlet Başkanı Putin ise, Genel Kurul'da yaptığı konuşmada, Suriye'ye(Irak'a da) askeri ve teknik destek sağladıklarını belirterek, "Terörizmle yüz yüze savaşan Suriye Hükümeti ve ordusu ile işbirliğine gitmemek büyük hatadır. DEAŞ ve diğer terörist örgütlerle sadece Esad'ın ordusu ve Kürt  milisler gerçekten savaşıyor" dedi.

Bu karşıtlığa rağmen, Obama, "Suriye krizinin çözümü ve geçiş döneminin sağlanması için, Moskova ve Tahran yönetimi dahil, bütün ülkeler ile işbirliği yapabileceklerini" söyledi.

Rusya Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan bir açıklamada da, Ekim ayında Moskova'da, yeni bir Suriye Zirvesi'nin toplanacağını belirtildi. Bu zirveye Türkiye, İran, ABD, Suudi Arabistan ve Mısır'ın katılacağı haberi verildi. Rusya Dışişleri Bakanlığı, ayrıca, Suriye krizinin çözümü için en etkili ülkelerin yer alacağı bir "Temas Grubu" kurulmasının önemli olduğunu da vurguladı.

BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon da, Suriye'den kaçan göçmenlere kucak açan Türkiye, Lübnan ve Ürdün'ü överek, Rusya'nın Ekim ayında Moskova'da gerçekleştirmek istediği "Suriye Zirvesi"nde yer alacağı düşünülen ülkeleri, Suriye'deki siyasi çözümüm "kilit ülkeleri" olarak gösterdi...

Bu genel durumdan, Suriye krizinin bir süre daha devam edeceği anlaşılmaktadır. Bu karşıtlıktan benim anladığım, Suriye krizinin çözümünde daha çok, krizin çözülmesinden sonra, ister Esad'lı olsun; ister Esad'sız olsun oluşacak yeni devletin kime bağlı olacağı konusudur...Rusya'ya mı, Amerika'ya mı? Bütün mesele budur.

Bu bağlamda, Rusya, Esad'a desteğini belirtmek için Suriye'ye askeri güçler gönderdi ve Lazkiye'deki askeri yığınağını da artırdı...Buna karşılık Amerika da, Esad'ı devirmek için de--imkanı varken- bir hareket ya da askeri deyişle bir "harekat" yapmadı.

Yani, ABD ve Rusya'nın, DEAŞ'la mücadelede birleşmelerine rağmen DEAŞ sonrasındaki bölgenin yeniden yapılmasındaki düşünceleri farklıdır...Bunlar nedir? Bunlar, Obama ve Putin'in, BM Genel Kurulu'ndaki atışmalarından sonra 90 dakikalık özel ikili görüşmelerinde konuşulmuş olmalıdır bence.

ABD'nin bölgede tek yaptığı, terör örgütü olarak saymadığı PYD'nin, Kuzey Suriye'de, --Kuzey Irak'ta olduğu gibi-- bir Kürt Bölgesi oluşturmasına göz yummasıdır.

PYD'nin, Fırat'ın batısına geçerek Cerablus'u da kontrol altına alarak kontrol altında tuttuğu Kürt bölgesini Azez'e uzatarak "Rajova" bütünlüğünü sağlamak istediğini herkes biliyor...

Eğer ABD, bu konuda, PYD'ye yeşil ışık yakarsa, tüm bölge karmakarışık olur. Özellikle de, ABD ve Türkiye ilişkileri büyük bir açmaza girer. Çünkü PYD'nin bu isteği Türkiye için, "savaş nedeni" olacak "kırmızı çizgidir"...

Türkiye'nin bu "kırmızı çizgisi" iki başlıklıdır :

* Birincisi; Cerablus kenti ve köprüsü:

Bu kent ve köprü, PKK'nın ve yandaşlarının Kürdistan hayalinin Fırat'ın batısına geçişini engelleyen iki önemli "stratejik bölge ve noktadır".

* İkincisi; Kuzey Suriye'deki yönetim: 

ABD'nin hoşgörüsü ile PYD kontrolüne geçen bölgede, yalnız Kürtlerden oluşan bir yönetim kurulmamasıdır. Burada kurulacak yönetimin, "Türkmenlerde, Araplardan, Kürtlerden, etnik yapısı ve dinsel tercihleri farklı diğer halklardan oluşan bir "Bölgesel Yönetim" olmasıdır(x).

SONUÇ :

Bu bakımdan, ABD'nin Suriye politikasında ciddi bir değişiklik beklemek doğru olmaz...Irak Savaşı'ndaki gibi, Suriye'de de, aktif bir müdahale de beklenemez.

Rusya'dan da, Suriye'ye askeri destek konusundan daha fazla ileri gitmesi beklenemez.

Sanırım, ABD ve Rusya, karşılıklı çıkarlarını koruyacak bir çözüm üreteceklerdir. Bu çözümde, Türkiye'nin kaybı olmayacaktır.

Yani Türkiye'nin "kırmızı çizgisi" sararmayacaktır.

Özetle, bölge, çatışma alanı olmaktan çıktıktan sonra, bölgede oluşacak yönetimlerin şekilleri nasıl olursa olsun, ne ABD'nin ne de Rusya'nın umurundadır...Onlar için önemli olan bölgede oluşan devletin ve devletçiklerin, onların çıkarlarına hizmet etmeleridir.

cdenizkent

--------------------- :

(x) Bu konuda daha fazla ayrıntı için bakınız;  cdenizkent , "Cerablus kenti ve bölgesine  yapılması planlanan  operasyon hazırlıkları devam  ediyor...", kategori: Güncel, 5 Temmuz 2015

 
Toplam blog
: 979
: 1425
Kayıt tarihi
: 11.12.07
 
 

İstanbul doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimi İstanbul'da tamamladım. İstanbul Üniversitesi'nde..