Yetenek siz misiniz? Girişimci olabilir misiniz?

Son yıllarda en çok duyduğumuz kavramlardan biri girişimcilik kavramı ve bu yeteneğin ortaya çıkması için yapılan eğitimler, destekler ve çeşitli aktivitelerdir. Çünkü toplumda her alanda girişimci insanlara ihtiyaç günden güne artmaktadır. Dünyada yaşanan global ekonomik kriz, artan sosyal sorunlar ve ihtiyaçlar karşında kaynakların azalması, zor şartlarda iş yapacak girişimci insanların önemini de artırmıştır. O nedenle daha önceleri pek dikkate alınmayan, adeta yasalar ve fırsatlar çerçevesinde yatırımlar yapması ve sosyal faaliyetleri ile topluma katkı sağlanması beklenen girişimciler 21 yüzyılda adından çok söz edilen kişiler haline gelmiştir.

Bu girişten sonra girişimcileri tanımlayacak olursak, girişimci toplumda ekonomik ve sosyal aktiviteleri ile fark yaratan ve katkı sağlayan insanlardır diyebiliriz. Girişimci bireyler faaliyet alanlarına göre ikiye ayrılabilirler. Birincisi toplumda sosyal fayda sağlayıcı maddi getirileri geri planda düşünen, halkın refah düzeyinin artırılmasını kendi şahsi menfaatlerinin üstünde gören, tek amacı para kazanmak olmayan sosyal yatırımcı girişimcilerdir. Diğeri kendisi veya birlikte olduğu ortakları ile iş kurulmasını sağlayan, gelir getirici ekonomik faaliyet oluşturan yöresinde iş imkânlarını artıran, ekonomik katkı sağlayan kişilerdir. Girişimciler alanlarında oyun kuran bireylerdir. Girişimcileri özel kılan en önemli özellikte onların çalıştıkları alanlarda her türlü maddi ve manevi riski göze almalarıdır.

Girişimci demek yönetici demek değildir. Girişimci bilgi sahibi olan, yeteneklere sahip olan, cesaret gösteren insanlardır. Girişimci insanın yapacağı işte halk değişi ile batabilirde çıkabilirde, o nedenle iyi girişimci hesabını iyi yapandır. Girişimcilik karşısına çıkacak olumsuz gelişmelere dayanabilmeyi göze alabilmektir.

Girişimcilik gerçekte kısa zamanda elde edilebilecek yetenek değildir. Bir deneyim ve bilgilenme süreci sonrasında doğru alanda, doğru zamanda doğru adımı atmaktır. Girişimci yeteneklerinin farkında olan, bilgileriyle girişimde bulunma cesaretini kendinde gören insandır. Yaratıcılığı ve dikkati ile fırsatları değerlendirmesini bilen, sürükleyici kişiliğe sahip kişidir. Girişimci başarılı olmak için yeniliğe açık, işini seven, en zor şartlarda yatırım yapma cesaretini ve ümidini yitirmeyen bir insan olmak zorundadır. 

Toplum kendi girişimcisini kendi yaratır, geliştirir ve destekler. Girişim yapma ihtiyacı toplumdaki sosyal sorunlardan ve ekonomik dengelerden, bireysel ve toplumsal taleplerden doğar. Gerçekte girişimciler toplumun zor zamanlarındaki can simitleridir. Sorunların çözümünde yol gösteren veya çözen insanlardır. Girişimciler bir ölçüde liderlik ve öncülük özelliği gösteren kişilerdir.

Günümüzde her ülke girişimci yaratmanın öneminin farkındadır. Gelişen sanayi ve ticaret hayatı, artan rekabet, şehirlerin nüfusunun artması ve hızla büyümesi, şehirlerde ve kırsalda sorunların artması hükümetlerin tek başına çözeceği sorunlar olmaktan çıkmıştır. Sorunların çözümünde toplumun arasından çıkacak girişimcilere ihtiyaç artmıştır. Toplumda her alanda girişimcilerin ortaya çıkması konusunda bazı ülkelerde ciddi adımlar atılırken, bazı ülkelerde ise politik ve ekonomik çıkarlar çerçevesinde davranılmakta, gereken önem verilmemektedir. Hükümetlerin uyguladıkları politikalar girişimci yaratmada ve var olanların başarısında önemli rol oynamaktadır.

Bazı ülkelerde girişimciler ile ilgili engellerin aşılmasında çok hızlı ve destekleyici davranarak kalkınmada sağlıklı ve sürdürülebilir gelişme elde ederken, bazılarında siyasi ve ekonomik hesapların karıştığı bir politika izlenmektedir. Yapılan yatırımlarda ve girişimlerde taraflı davranılması, toplumun menfaatinden çok siyasi iktidarlara yakın kişilerin girişimlerinin ön planda tutulması ve desteklenmesi girişimciliğe olan güveni sarsmakta ve kötü imaj yaratmaktadır. Toplumda böylesi olaylar girişimcilerin fırsatçı, menfaat peşinde koşan kişi konumuna düşürmektedir. Toplumda argo bir tabir ile dayın varsa iş yaparsın anlayışı doğmaktadır.

Ülkemizde girişimciğin düşük olması ne yeteneksizliğimizden ne de girişimci cesaretimizin olmayışımızdandır. Girişimcilerimize tarafsız eşit hakları tanıyan, yasal ve bürokratik engellerin en aza indirildiği bir ortamlar yaratılmalıdır. Hiç değilse başlangıçta ayakta durabilecek imkânların ve kolaylıkların sağlanmasıdır. Dünyanın her yanında girişimci olma gücü ve cesareti bulan ülkemiz insanına bu ülkelerde olduğu gibi girişimleri için uygun ortamın sağlanması ve engel değil destek olunması gereklidir. Yasalar ve bürokrasi engelleyici değil destekleyici çalışmalıdır. Yeni girişimcilere yönelik Resmi kurum ve kuruluşlar ile meslek kuruluşlarınca ya bu vergi, aidat, harç ve ücretleri ödersin ya da bu işleri yapamazsın anlayışına son verilmelidir. Kazanç elde etmeyen, faaliyet yapamayan girişimcilerden ne ad adı altında olursa olsun para alınmamalıdır.

Eğer farklı düşünüyorsanız, o girişimcilerin yerine kendinizi koyun ve nasıl yatırım yapabileceğinizi değerlendirin. Koyduğunuz şartlar altında yetenek siz misiniz? Girişimci olabilir misiniz?