“Finali” oynayacağız…

Dün akşam Portekiz ile Almanya arasındaki yarı final ilk maçını izledim…

Bu arada Çek maçından sonra Almanya eğer Portekiz milli takımını elerse, Türkiye olarak, Hollanda ile <ı>“Final maçı” oynayabileceğimizi düşünüyorum hep…

Bu düşüncemin birinci bölümü gerçekleşti, dün akşam Almanya, Portekiz Milli Takımını eledi.

Elbette bu akşam da bizim mutlaka Hırvatistan maçını almamız gerekiyor.

Aslına bakarsanız, takımları birbirleriyle karşılaştırdığımda, Türkiye’nin bu maçı kazanmaması için hiçbir neden yok. Gerekli olan şey, takımın maçın sonuna kadar ayakta kalabilmesi, moralinin yüksek olması ve kazanma inancı ile maça asılması.

Elbette oyunda <ı>“Taktik” denilen şeyin de önemi var, ama onun da önünde olan şey, maça inançla, kazanma hırsıyla asılma, hem de son saniyesine kadar.

Öyle umuyorum ve akşamki maçtan da beklentim bu…

Ondan sonra sonucunu elbette bekleyeceğiz ve o statta olanların büyük bir çoğunluğu da Türkiye’nin yanında olacak. Sanki kendi ülkemizde oynuyormuşuz gibi…

Hırvatistan Milli Takımını gözümüzde çok büyütmeden, rahat, azimli, ısrarlı, kazanma inancı ile oynadıktan sonra alabileceğimiz maçın sonrasında, karşımıza çıkacak diğer takımlarla daha başa baş bir mücadele ortaya koyacağımıza inanıyor ve bu inançla da <ı>“Final maçını” da oynarız diye düşünüyorum.

Final maçlarının sonucunda bu güne kadar hep “Favori” gösterilenlerin kazandığı doğru ise de, bazen şaşırdığı olmuyor mu?

Kaldı ki eğer bu akşam maçı alabilirsek, Türkiye olarak biz de o <ı>“Favori” gösterilecek takımların arasına gireriz.

Değilse…

Elbette dünyanın sonu değil.

Türk Milli Takımı’nın bu haliye bile ilk 8 takım arasına girmesini, hem başarı hem de geleceğe yönelik olarak her bakımdan olumlu bir gelişme olarak görmek gerekir.

Ve bir şeyi başarmanın etkenlerinden biri de o sonucu hayal edebilmek değil mi?

Şimdi akşama hazırlanıyoruz ülke olarak…

Olursa da, olmazsa da üzülmeye gerek yok, <ı>“Olursa”nın peşine takılıp sonucunu göreceğiz.

Ve bir uyarı…

<ı>Lütfen, akşam olmadan, maç başlamadan ellerinizde bulunan tüm silahları bir yere saklayın. En azında heyecanınız geçinceye kadar.

Bir taraftan sevinirken, diğer taraftan birilerinin üzüntüsüne neden olmayın…

Haydi Türkiye…

Kazanırsak ki öyle inanıyorum, hep beraber ve <ı>“akıllıca” sevinelim, hazır olun.

Ama bu futbol ve içinde kaybetme de var, işte üzülmeyelim. Yine sonucunda sevineceğimiz bir şeyler bulabiliriz.

20 HAZİRAN 2008