"Hürriyet" Gazetesi adını değiştirsin

Emin Çölaşan yazdığı muhalif bir yazı bahane edilerek susturuldu dün.
Seveni olduğu kadar sevmeyeni de vardı doğal olarak.

Ancak sapla samanı ayırmak gerek.
Bir kişi mesleğinin ahlak kurallarına aykırı davranıyorsa işle ilişiğinin kesilmesi doğaldır.
Bir gazeteci için ise yalan haber yapmıyorsa düşüncesini ifade etme özgürlüğünün önünü kesmek abesle iştigal etmektir. Ne önü kesilebilir ne ilişiği diye şaşkın bakakaldık ama herşey oldu bittiye geliverdi işte.

Demokrasi diye diye ortalarda dolaşanların sadece benim için demokrasi anlayışları yüzünden işler iyice çığırından çıktı görünüşe göre.

Fikir hürriyeti adına rejime saldırıldı ses çıkmadı, inanç hürriyeti adına laiklik kavramı dinamitlendi ses çıkmadı. En üst makama giden yolda dayatmanın adı demokratik uzlaşma dendi tınmadık. Karşı taraftan bir ses gelince de fikir ve inanç tesettürü uygulayıverdik. Bravo bize.

Son bir yılda yaşadıklarımız, önümüzdeki on yıllarda yaşayacaklarımızın ipuçlarını veriyor ama biz devekuşundan hallice, başımız kuma gömülü oturuyoruz.

Hürriyet Gazetesi, basın tarihinin unutulmayacak lekelerinden birini sürdü üstüne.
Basında tekelleşmenin korkulan sonuçları artık fütursuzca boy gösteriyor uygulamada.
Türkiye'nin en tanınan yazarlarından birinin, en bilindik gazetesindeki köşesinin susturulmasına kadar varıyor iş.
Adın Hürriyet olacak ama düşünce hürriyeti tanımayacaksın yazarlarına, ne ala memleket ya rabbim.
Hürriyet adını değiştirmeyi ciddi olarak düşünmeli.
İcraatıyla çelişmeyen isimler tercih sebebidir.