Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Mayıs '10

 
Kategori
Edebiyat
 

"Yazmak Bir Sevdadır"

"Yazmak Bir Sevdadır"
 

Önce söz vardı elbette. İnsanoğlu yazı’ya kavuşunca, söz kendini buldu, sözün büyüsü algılandı, kalıcılığı sağlandı. Masallar, destanlar, ilahiler, ağıtlar, atasözleri, maniler…sözlü kültürün yansımalarından geçer yazıya. Yazıyı bulan Sümerler’i nasıl sevgiyle anmazsınız şimdi? Yazı bulununca, kâğıdın, kalemin, kitabın, defterin ortaya çıkışına da olanak sağladı. Çağdan çağa taşındı durdu bilgi, kültür, şiir, öykü, roman… Yazı her şeyi değiştirdi;yaşamı, alışkanlıkları, duruşları, bakışları…

Sait Faik ne demişti, öyküyle buluştuğu, yazmanın ayrımına vardığı zamanlarda: “yazmasaydım, deli olurdum!” Yazmak kimileri için yaşama tutunma, yaşama sevincidir; kimileri için iç döküş, zamana tanıklık, tutkudur.

Nail Uyar daiçin de “Yazmak Bir Sevdadır”… Nail Uyar kim diye soranlar olabilir diye, onu kısaca tanıtmalıyım. 1956 yılında Uşak’ın Eşme ilçesine bağlı Güneyköyü’nde doğmuş Nail Uyar. İlkokulu Salihli’de, ortaokulu İzmir Çiğli’de, lise’yi Karşıyaka’da bitirmiş. Buca Eğitim Fakültesi’ndeki öğrenimini siyasal ortamın karabasanından dolayı tamamlayamamış. Kendisi yazıyla tanıştığı ve ilk yazısının yayımladığı yılı 1974 olarak belirtiyor. 1978’den bu yana da çeşitli dergi ve gazetelerde yazma eylemini sürdürüyor. Serbest muhasebecilik yapan Uyar, bugüne dek Son Yürüyüş, Yazmak Bir Sevdadır, Suya Düşen Umutlar adlı üç kitap yayımlamış. Bu üç kitabından söz etmek istiyorum Nail Uyar’ın Son Yürüyüş, Uyar’ın 16 öyküsünün yer aldığı bir öykü kitabı. “Helvacı” adlı ve 1975 yılında yazdığı öyküyle başlıyor kitap, 1990 yılında yazılan “Sessizliğin Çığlığı” adlı öyküsüyle bitiyor. Öykülerini sade, anlaşılır, yalın, yaşadığı yerle, bölgeyle uyumlu bir dille yazmış Uyar. Kimi öyküsünde Ege’nin kendine özgü şivesi de ilgi çekiyor. Kimi kez geneleve düşen kadınların umarsızlığını, yıpranmışlığını yansıtıyot okura, kimi kez ağalık düzeninin sürmesinden duyduğu kaygıyı, acıyı dile getiriyor, kimi kez Mehmet Amca ve Ummahan’ın tren yolculuğunda yaşadıklarını taşıyor bize; gülümsetiyor. Nail Uyar’ın öykülerinde yoksul, umarsız, sömürü çarklarında ezilen insanların duruşları, tepkileri de ortaya çıkıyor. “Son Yürüyüş’ü okuyunca, içinizden bir şeylerin koptuğunu hissediyor, duygulanıyor ve kendi yaşamınızdan kesitler buluyorsunuz” Yazmak Bir Sevdadır yazarın 1995-1998 yılları arasında haftalık bir gazetede çıkan yazılarından yaptığı bir seçki. Uyar kitabını Sanat ve Edebiyat, Politika ve Siyaset, Diğerleri ana başlığıyla üç bölüme ayırmış. “Kitaptaki yazıların bir çoğunu toplumu doğrudan ilgilendiren, konuları zaman ve mekânla sınırlı olmayan yazılardan” seçmiş. Suya Düşen Umutlar‘da Uyar anılarına yer vermiş. Özellikle 1980 öncesi ve sonrasının askerde yaşadıklarını, arkadaşlıklarını, acı tatlı günlerini, bir öykü sıcaklığıyla anlatmış Uyar. 1980 yılı karabasanın ve sonrasının korku, kuşku, endişe içinde geçen zamanlarında yayınlamaya çekinmiş bu kitabını. Kasım 2007’de okurların beğenisine ve ilgisine sunmuş. Mart 1979’da Bornova Hacılarkırı’nda başlayan 25 Ekim 1980’e dek süren askerliği boyunca tuttuğu günlüğünden öykü tadında yazılar… Askerlik anılarını okurken, her Türk erkeğinin yaşadıklarını, geçmişe dönerek yeniden yaşıyorsunuz. Tatlı gülümsemeler oluşuyor yüzünüzde. Nail Uyar’ı izlemek gerek. Yeni kitaplarını, öykülerini beklemek gerek. İnanıyorum ki yazacak, söyleyecek daha nice öyküleri, anıları, anlatıları var. Bekliyorum.
 
Toplam blog
: 178
: 1483
Kayıt tarihi
: 01.06.08
 
 

1946 yılında Gaziantep’in Oğuzeli ilçesinde doğdum. İlkokulu aynı ilçede, ortaokulu Ceyhan’da, li..